8 Mayıs 2012 Salı

Annemi Özleyince Çocukluğumu Hayal Ederim.

 
Niye bilmiyorum? Az önce aklıma vişne geldi. Evet, vişne… İyi ama neden vişne aklıma gelince, dilimin değil yüreğimin kamaştığını hissettim? Sanırım annemi düşündüm. Annem şahane vişne reçeli yapardı.  Ben... Mutfakta... Annemin vişne reçeli yapışını mutlulukla izlerdim. Beyaz bir elbise giyerdi. Kestane rengi saçlarını omuzlarının üzerine dökerdi. Arada tek elinin tersini ensesine sokar, önüne düşen saçlarını arkaya doğru iterdi.  Allahım, nasıl da güzeldi. Masallardaki peri kızları böyle olmalı derdim. Oturduğum yerde yanaklarımı avuçlar, dirseklerimi masaya dayardım.  Büyük bir hayranlıkla annemin vişne reçeli pişirmesini seyrederdim. Annemin mutfaktaki küçük radyosu hep açık olurdu. Radyodan dokunaklı bir tango  sesi gelirdi.  Annem  akan suyun altında vişneleri teker teker yıkarken, melodinin peşi sıra  şarkıya  eşlik ederdi.  Çok küçüktüm. Nereye otursam ayağım yere değmezdi. Sandalyenin boşluğunda sarkan ayaklarım müziğin ritminde  kendiliğinden ileri geri giderdi. Akan suyun şırıltısı, radyodan gelen içli şarkı, annemin huzurlu mırıltısıyla iç içe geçerdi. Beni bu sesler sarhoş ederdi.  Başım dönerdi önce. Sonra mutfak dönerdi. Sonra her eşya olduğu yerde ayrı ayrı dönerdi. Büyülenirdim. Annemin susmasını hiç istemezdim. Çıt çıkarmadan sessizce izlerdim. Tam o anda… Tam o anda işte… Annem  usulca başını bana doğru çevirir… Gülüverirdi. Allahım, onun gibi güzel olmayı ne çok isterdim!  Tüm şefkatiyle  gözlerimin içine  bakar “Tatlı kız. Sen ne uslu şeysin öyle!” derdi.  Çocukluk işte… Yüreğim hemen kabarır, sevinçle pır pır ederdi. Ben söz dinlerdim. Hemen karşılık verir ben de ona gülerdim. Acaba gülüşüm anneme benzer miydi? Dayanamaz elindeki vişnelerden birini ağzıma atıverirdi. Komik mimiklerle yüzümü ekşitirdim.  “Şımarık kız gene abartıyorsun” derdi.  Ama şakalarıma hep çok gülerdi. O gülünce yüreğim havalanırdı her seferinde... Ben de gülerdim. Gülerdik birlikte…  Vişne aklıma gelince, dilimin değil yüreğimin neden kamaştığını şimdi anladım. Annem cennette vişne reçeli yapıyordu belki… Öyle işte…

2011

21 yorum:

  1. güzeldi.
    paylaşım için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  2. Of bu yazıyı geçen yıl okuduğumda da çok etkilenmiştim, ne kadar sade, ne kadar güzel ve ne kadar hüzünlü...
    Benim annem de eminim Cennette salonun perdelerini yıkıyordur, koma halindeyken bile komşuya perdeleri yıkamasını tembihlemişti çünkü. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim...

    YanıtlaSil
  3. belki..benimde her daim deniz gördüğümde biriktirdiğim hatıralarım arasından çıkıp gelir babam..mekanları cennet olsun..

    YanıtlaSil
  4. :(( teselli veren şeyler yazmak istiyorum ama hüznün kalbime dokunuyor içimi acıtıyor bişey diyemiyorum

    YanıtlaSil
  5. Allahsrahmet eylesin.. Sende bıraktığı izler ne güzel. Bir ömür boyu bir insana bu bile yeter.

    YanıtlaSil
  6. Umarım, en kokulusundan, en kırmızısından vişneler vardır ve anneciğiniz de pür neşe reçel yapıyordur.
    Hüzünlendim zira yokluğa alışmak zor. Ama. Ama bir küçücük vişnenin anneyi hatırlatması muhteşem.
    Rahmetler olsun ona ve rahmet bekleyen tüm annelere. İnşallah.

    YanıtlaSil
  7. Bir vişne. Ve ekşimsi bir mutluluk.
    Kime, kaç kişiye böylesi bir şey vaddeder ki bir vişne.
    Allah rahmet eylesin.

    YanıtlaSil
  8. Beni çok duygulandırdın,daha doğrusu
    içimdeki küllenmeye çalışan koru alevlendirdin.yoklukları çokkk zor.

    YanıtlaSil
  9. :( Çok hüzünlü... Bir o kadar da güzel... Sıcacık...

    YanıtlaSil
  10. Mekanı cennet olsun, çok güzel anlatmışsın vişne reçeli yapan güzel anneyi..

    YanıtlaSil
  11. Vişne reçeli yaparken bana eşlik edecek samimi bir emanet olarak saklayacağım paylaşımınızı. Sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
  12. Çok üzücü bitti ama bu yazı... :(
    İnsanlar ölür, önemli olan bunun gibi arkalarında bıraktıkları hatırlarıdır.

    YanıtlaSil
  13. Selamlar, herbirinize çok teşekkür ederim:)

    Yoo, sakın üzücü bir yazı olduğu anlaşılmasın. Annem eğlenceli hatta komik bir kadındı:) Onu hatırlarken genelde bizi güldüren anılarıyla hatırlamayı tercih ederim:) Eğer böyle çook özler, özlemden içim acırsa o zaman beni terlikle kovaladığı zamanları aklıma getiririm:)) Ama vurmaya kıyamadığı ve usulca arkamdan fırlattığı terlikleri... Ya da akşam ezanından sonra sokakta kalma dediği halde, oynamaya devam ettiğimde "haydi, artık eveee!" dediği günleri hayal ederim. Nasıl hınçla bakardım gözlerine. Hanım kızlar zamanında eve gelmeyi bilmeli ya.. Öyle işte:)

    Anneme onu sevdiğimi hep söyledim. Şahane bir anne kız ilişkimiz vardı bizim. Sevgimi hiç sakınmadım ondan. Annem duygularını fazla belli etmezdi.
    En fazla "şımarık kız, uydurukçu kız ya da deli kız!" derdi. Ben ise abartırdım duygularımı. Öperdim. Mektuplar yazardım. Hediyeler alırdım. Üzerimde beğendiği her şeyi anında çıkarır verirdim. Vermeyi sevmeyi, paylaşmayı bilmeyi ondan öğrendim.
    Çikolata sevmezdi. Belki o sebeple
    çikolata cimrisiyim:))

    İnançlı bir kadındı. Kutsal kitap elinden düşmezdi. Allah rahmet eylesin. Arkamdan sakın ağlamayın derdi. Ağlamam. Onunla geçirdiğimiz günleri hayal etmek şahanedir. Annemi hayal etmeyi severim:))

    YanıtlaSil
  14. çok etkiledin, yarım bıraktım okumayı... bir de sondan birkaç cümle okudum ...

    YanıtlaSil
  15. vedalar hep acıdır ama o sana hiç veda etmemiş ki...öylesine derin duygular bırakmış ki sana birgün gelip alıverecekmiş gibi!Ama yapmaz çünkü o bir ANNE,kızını öylesine çaresiz bırakmaz değil mi :)

    YanıtlaSil
  16. Hayatta hangi anların kalıcı olacağını hiç bilemememk ne tuhaf değil mi? Sanırsın ki en önemli şeylerin olduğu anlar önemli anlardır. Oysa onlar silinip gider. Küçük, yaşarken hiç önem vermediğin, minicik ayrıntılar, sıradan bir gün, hiç ayrılmaz senden. Ruhumuz bizden akıllı gibi sanki :)

    YanıtlaSil
  17. oooy Vildan'ım:(
    sizin evden çok ikindi çayları, akşam yemekleri hatıramlarımda var da, kahvaltıyı niye ıskalamaşız?
    çok hayıflandım şimdi çünkü o yıllar da benim reçel aşkım nam salmıştı yahu...:))
    hayatta tanıdığım eeen güzel kadınların en başında idi annen ve sen ona çok benziyorsun.:))
    yalnız bu arada yazında onun hamaratlığının başka bir yönden vurgusu da dikkatimden kaçmadı, vişne reçeli yaparken beyaz elbise giymek ha, süpppeer.ne usta eller dir ki o,hayran olunası.
    çekirdeklerini çıkarırken ben nasıl fışlatıyorum bir görse idi beni( özel aparatı kullanmama rağmen)
    Bir gün zamanı geldiğinde (acelem yok ama yanlış anlaşılmasın)hepsine kavuşup, yanacıklarından, ellerinden bol bol öpeceğim inşallaah..))
    Allah'ım gani gani rahmet eylesin.

    YanıtlaSil
  18. Eyvallah patina kali. Sağolasın.

    YanıtlaSil
  19. gülcihan taşöz kahyaoğlu27 Eylül 2012 23:43


    çok güzel ... vişneler ,çocukluğun,annen ,gülümsemeleriniz,ve yazdıkların.... hepsi çok güzel, ruhuma ilaç gibi geldi.

    YanıtlaSil
  20. Sağolasın Gülcihan. Sahiden yazı böyle hisler geçiriyorsa, kanatlanır uçarım şimdi:))

    YanıtlaSil