tag:blogger.com,1999:blog-5627201698643848125.post1912791832864283183..comments2024-03-28T02:14:05.850+03:00Comments on Hayal Kahvem: Gohor'la Bir Bayram ArefesiHayal Kahvemhttp://www.blogger.com/profile/02298871724082967673noreply@blogger.comBlogger8125tag:blogger.com,1999:blog-5627201698643848125.post-92058152273891627432010-09-09T09:01:57.873+03:002010-09-09T09:01:57.873+03:00Hepinize iyi bayramlar dilerim :) Bir hayal kahves...Hepinize iyi bayramlar dilerim :) Bir hayal kahvesi içmeye geliriz artık ;) Kucak dolusu sevgiler...mithttps://www.blogger.com/profile/10077872333190075775noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5627201698643848125.post-67798347617385504162010-09-08T23:20:43.034+03:002010-09-08T23:20:43.034+03:00Sevgili Vildan, sizden ve Tomrukcan'dan gelen ...Sevgili Vildan, sizden ve Tomrukcan'dan gelen yorumları okumak öyle bir haz ki,sizin için oturup Sevgili Salak'ı yeniden yazabilirim, sağ olun, var olun :)<br /><br />Hoşuma giden şey, Sevgili Salak'ın "gereken" dil ve kurguyla yazıldığını anlamanız ve belirtmeniz. İşte "akıllı okur" farkını burada ortaya koyuyor: Yazarın neyi neden yaptığını sorgulayıp doğru sonuca ulaşmakla.<br /><br />Gohor, Olağan Mucizeler, Geceyle Gelen, Aykolik, Mesih'in Klonu ve Sevgili Salak... Gerçekte Sevgili Salak diğerlerinden epeyce aykırı dursa da, aslında hemen her kitabımda farklı bir "şeyler" denemeye çalıştım. Hiçbirinde (örneğin Dan Brown'ın yaptığı gibi) sabit izlek ya da değişmez iskelet kullanmadım, yazıyı mümkün mertebe özgür bıraktım, öyküyü anlatan olup onun lügatından konuşmayı denedim. Ve evet, Sevgili Salak'ta bu lügat diğer tüm kitaplarımdan daha belirgin ortaya çıktı, çünkü orada her gün yan yana geldiğimiz türden insanlar değil, genellikle görmezden gelmeyi tercih ettiğimiz kişiler başroldeydi ve gerçekliğe ulaşmak için hayata onların gözünden bakmak gerekiyordu.<br /><br />Yeni kitaplar yazıyorum. Allah izin verir de bitirirsem yine ve yine "farklı bir şeyler" denemeye çalıştığımı göreceksiniz sanıyorum. O gün gelir de bu konulara yine gireriz umarım :)<br /><br />Hepinizi seviyorum.<br /><br />İyi bayramlar...Mr. Aşkın Güngörhttps://www.blogger.com/profile/04925007041206955284noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5627201698643848125.post-30855745821276608622010-09-08T21:46:34.889+03:002010-09-08T21:46:34.889+03:00Aşkın Güngör’ün kitaplarını okumuştum. Sanıyorum ...Aşkın Güngör’ün kitaplarını okumuştum. Sanıyorum sadece Sevgili Salak karşıdan bana bakıyordu:) Kitap kapakları kadar kitap isimleri de etkiler beni.. Tutuktum sanıyorum bu kitaba karşı.. Tereddütlerim vardı.. Sonra bir gün oturdum. Başladım okumaya.. Vay canına sayın seyirciler dediğimi çok iyi hatırlıyorum. Farklı bir kitaptı bu.. Yoo.. Gene sevgi dolu bir kitaptı Sevgili Salak ama nasıl söyleyeyim fazlasıyla acımsı bir baharat tadı vardı.. Değişik bir tarz denemiş bu kez yazar.. Diğer kitaplarından farklı bir üslupta yazmış.. Bol argolu ve sert bir tarz.. Fakat nasıl becermiş böyle bir dille yazmayı inanamamıştım.. Bu kez Taksim’in arka sokaklarında dolanıyorduk. Baş kahramanlarından biri konsomatrist Nilay.. Diğeri yarım akıllı, saf bir çocuk Mahsun.. İbretlik bir aşk hikayesi.. Gohor, Aykolik, Olağan Mucizeler, Geceyle gelen gibi asla değildi bu kitap.. Onlar gibi naif anlatmıyordu bu kez.. Ürkütücü ve kaba bir dili vardı.. Fakat bu öykü için bu dil şarttı ve sanki yazar onlar arasında büyümüş biriydi. Bu öyküde hiç garip kaçmıyordu bu yazım dili.. Bence Sevgili Salak ancak bu dille anlatılmalıydı. Memleketimizde başka kim yazıyor bu tarz diye düşünmüştüm.. Sanıyorum Hakan Günday’ın bu tarz kitaplarını okumuştum.. Kendi tarzında başarı bulduğum bir kitaptır Sevgili Salak.. Hatta okuyup bitirdiğimde acaba yazar okuruna mı Sevgili Salak demektedir diye düşünmedim değil:))<br /><br />Şimdi.. Gelelim bu kitabın sinemaya uyarlanmasına.. Neden olmasın ki.. Harika bir fikir.. Eğer sinemaya uyarlanacaksa yönetmeni Fatih Akın olmalı.. Kesinlikle:) Böyleyken böööylee…Hayal Kahvemhttps://www.blogger.com/profile/02298871724082967673noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5627201698643848125.post-77865780875918841292010-09-08T18:35:42.254+03:002010-09-08T18:35:42.254+03:00Teşekkür ederim Nilay.. Size de iyi bayramlar:)Teşekkür ederim Nilay.. Size de iyi bayramlar:)Hayal Kahvemhttps://www.blogger.com/profile/02298871724082967673noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5627201698643848125.post-64930202291945651022010-09-08T13:31:54.832+03:002010-09-08T13:31:54.832+03:00Profil resminizi değiştirmişsiniz ve harika olmuş....Profil resminizi değiştirmişsiniz ve harika olmuş.Aylardan Şubathttps://www.blogger.com/profile/06000619700422173680noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5627201698643848125.post-81317046552684049462010-09-08T13:02:28.506+03:002010-09-08T13:02:28.506+03:00Bu yazıyı tekrar paylaştığınız için teşekkürler Se...Bu yazıyı tekrar paylaştığınız için teşekkürler Sevgili Vildan...<br /><br />Ve sevgili Tomrukcan, eyvallah. Değerlendirmen mutlu etti beni.Mr. Aşkın Güngörhttps://www.blogger.com/profile/04925007041206955284noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5627201698643848125.post-16663656170314627812010-09-08T12:22:10.163+03:002010-09-08T12:22:10.163+03:00Efendim, bendeniz de Aşkın Güngör'ün "Sev...Efendim, bendeniz de Aşkın Güngör'ün "Sevgili Salak" romanını okumuştum. Roman dediğime bakmayın, aslında öykü irisi demek daha doğru olur. Başlangıçta yazarın anlatım biçimi, kullandığı argolar biraz okuyucuyu rahatsız edici gibi görünse de, bence gerçek hayatta işte böyleydi. İçinde argolar, küfürler, aşağılanmalar, hor görülmeler vardı.<br /><br />Eğer biraz bu işlerden anlasaydım, bu romanın kısa filmini yapmak isterdim. Nasıl bir film biliyor musunuz? Tıpkı Paris J'etaime veya Anlat İstanbul'daki gibi, şehirdeki "başka hayatları" anlatan bir film. Düşünüyorum da, aslında "anlat istanbul" filminin bir öyküsü olabilirmiş, fevkalade olurmuş bence... <br /><br />Aşağıdaki cümleleri kitaptan alıntılıyorum buraya : <br />"Onlara derdim ki, “Ne, ulan?” derdim. “Hayat sadece sizin aklınızdan<br />geçenler mi?” derdim. “Ne şaştınız o’lum? Bizimki gibi hayatlarda<br />böyle cümleler debeleniyo, anasını satayım,” derdim. Ha, hatta, “Biz<br />sizin yok saydıklarınızız,” derdim, abi.""Sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan"https://www.blogger.com/profile/00467416670859380020noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5627201698643848125.post-39129502071928824752010-09-08T11:37:44.619+03:002010-09-08T11:37:44.619+03:00iyi bayramlar :)iyi bayramlar :)NiLaYhttps://www.blogger.com/profile/00840005518591746796noreply@blogger.com