14 Aralık 2008 Pazar

Masumiyet Müzesi

Erkenden kalktım. Uzunca zamandır heyecanla beklediğim Orhan Pamuk’un son kitabı bugün satışa çıkıyordu. Nedense aklıma oturduğum şehrin büyük alışveriş merkezindeki o güzelim kitapçının kapatılarak yerine banka açılacağını öğrendiğim günkü duygularım geldi . Nasıl da öfkelenmiş , kitap kolilerine oturup ağlamıştım. Günlerce mutsuz dolaşmış,önüme gelene anlatmıştım kitapların yerini paralar alıyor diyerek... Umduğum kadar tepki alamamıştım insanlardan…Kendimi yapayalnız hissetmiştim. Kitapçılar mabetimdir benim… Şimdi kimi zaman önünden geçip iç geçirdiğim banka ise başkalarının mabedi olmalı …Asla benim değil...Orhan Pamuk’un kitabını yaşadığım kasabadan iki saat uzaklıktaki İstanbul’dan alacağım. Kitapçılar gibi İstanbul da büyük bir kıymet benim için…İstanbul’un gizemli yanını bana sevdiren biraz da Orhan Pamuk’tur.

Orhan Pamuk’un ilk Kara Kitap’ını okumuştum. Yaşadığım büyük bir üzüntünün akabinde tesadüfen gitmem gereken Viyana gezimde yanıma aldığım bir kitaptı Kara Kitap…Şehrin karanlık ve barok mimarisi ile romanın baş döndürücü, mistik ve uzun cümleri o dönemdeki depresyonlu ruhuma okadar denk düşmüştü ki Kara Kitap’ta Galip’in peşini bırakmayan gölge sanki benim de peşimdeymiş gibi şehri kaçar adım dolaşmıştım.

Sonra ardı ardına yazarın adında renk olan tüm kitaplarını okumaya devam ettim… Kara Kitap..Benim Adım Kırmızı.. Beyaz Kale.. Kar.. Öteki Renkler … Sonra da diğerlerini… Hepsini çok sevdim. Yazar hakkında konuşulan her türlü olumsuzluk bir kulağımdan girip diğer kulağımdan çıkmıştır… Kitapçılar ve İstanbul gibi Orhan Pamuk da hayatımın en kıymetlileri arasına girmiştir.

Yazarın uzun zamandır beklediğim Masumiyet Müzesi adlı kitabını beli bir ritüel içinde okumaya karar verdim. Erkence kalktım... İstanbul’a gittim… Sessizce kitapçıya girdim. Kitapları gördüm…Hayret …Pembe bir kitap kapağı… Kitabı avuçlarımın arasına aldım… Fırından yeni çıkmış ekmek gibi yavaşça kokladım…Kitabı bu alışveriş çılgını insanlar arasında okuyamam… Kasabamdaki büyük çınarların altında,sukünetle okuyacağım…Bugün sadece koklayıp, dokunacağım… İlk sayfasını açtım… “Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.” diye başlıyor kitap… Kapattım…Memleketim yazarının, anadilimde yazdığı cümleleri, paragrafları,sayfaları lezzetine vara vara, keyfini çıkara çıkara , kelimelerin ve mekanın armonisinde dans ederek okuyacağım…

“Sevgili Tanrım, bu coşku beni terk etmesin!”

13 yorum:

  1. Selam Vildan,

    Bu sizin ilk yazdığınız yazı mı ? Ve tesadüf Masumiyet Müzesi, öyle mi, bak şu kaderin işine, doğrusu ben de çok sevindim ilk yazınızın Masumiyet Müzesi'ne dair olmasından, sonra kimse yorum yazmamış, bu şerefe nail olmak bana kısmetmiş demek... Görünen o ki, iki tür okur var, OP sevenler ve sevmeyenler diye, sevenleri anlamak mümkün de sanırım sevmeyenler onlar kendileri bile neden sevmediklerini bilmiyorlar...

    Sevgiler, saygılar...

    YanıtlaSil
  2. Selam Nessuno, geçmişe götürdünüz beni. Ne hoş!
    Daha Hayal Kahvem'e fotoğraf eklemeyi beceremediğim günler demek:) Ve Masumiyet Müzesi ile ilgili ilk hislerim. Böyleyim işte. Beklediğim kitabı almak ayrı bir tören, o kitabı okumak ayrı bir serüvendir benim için. Siz iyi ki şimdi okumuşsunuz kitabı Nessuno... Tekrar gündemimize gelmesine sebep oldunuz. Sağolun.

    YanıtlaSil
  3. sevgili hayalkahvem;

    uzun süredir okumak
    içini gezmek istediğim bloklardandınız
    bugün hepsini olmasada
    blonuzu tanıyacak kadar okudum ve çok beğendim
    alıp götürdü beni
    yazdığınız yerlere
    kahve molalarına kitapçılara
    ne çok şey öğreniyor insan burda
    çok beğendim
    artık hep buradayım.

    sevgiyle...

    YanıtlaSil
  4. Selam Yürekten Damlalar,
    Hoşgeldiniz hayal kahvem'e.. İlk yazıma yorum yazmışsınız hemde:)) Ne hoş! Teşekkür ederim.
    Her zaman beklerim..sevgiler..

    YanıtlaSil
  5. İlk okuduğum kitap benim adım kırmızıydı ama onu tekrar alıp okumalı. O zamanlar Türkçeyi yeni yeni öğreniyordum. Tam da kitabı bulmuşum okumak için:) Ardından Safiye sultan serisini okumuştum. Ne hatırlıyorsun kitaplardan diye sorsanız hiç bir şey.

    En kısa zamanda Orman Pamuğun kitaplarını alıp hepsini okumak isterim. Bence Yazarlar yazdıkları ile gündemde olmalılar ve ne denirse denilsin ortaya çıkardıkları önemli benim için.

    sevgilerimle

    pluie

    YanıtlaSil
  6. Selam pluie, bloga yazdığım ilk yazıdır bu yazı:)
    Orhan Pamuk kitapları vazgeçemezlerimdendir..
    Hele bu sıralar gene Kara Kitap'ın içine düştüm.
    Biri beni çekip çıkarsıııın:))Nefis!

    YanıtlaSil
  7. ^^ peki sıralama yapacak olursan Orhan Pamuk için en beğendinden başlayıp listeler misin en azından bu kadar seven birinden bilmiş oluruz ve ona göre okumuş oluruz.
    Eminim hepsi özeldir senin için ama muhakkak en vazgeçilmez olanı vardır.

    YanıtlaSil
  8. Pluie neden Masumiyet Müzesi ile başlamıyorsunuz?

    Çok kalın diye düşünürseniz, kitapçıya gittiğinizde bir elinize Beyaz Kale'yi alın bir elinize Masumiyet Müzesi'ni. Bırakın kitaplar sizi seçsin:)Olur mu öyle şey demeyin. Bence biz kitap seçemeyiz. Kitaplar bizi seçer:))

    YanıtlaSil
  9. Peki Hayal Kahvem sana söz:)

    Bölüm başkanımın elime tutuşturduğu 6 kitabı bitirdikten sonra ilk işim Orhan Pamuğa başlamak olsun.

    sevgilerimle

    padam..padam..padam..

    YanıtlaSil
  10. Pluie, Kitap Nasıl Okunmalı? başlıklı yazısında Wirginia Woolf ne demiş:)

    "Gerçekte, bir kişinin bir başkasına okumayla ilgili verebileceği öğüt şudur: Hiçbir öğüdü kabullenmeyin; kendi içgüdülerinize kulak verin, kendi usunuzu kullanın, kendi kararlarınıza kendiniz varın."

    Benden de size sevgiler:))

    YanıtlaSil
  11. gülcihan taşöz kahyaoğlu7 Ekim 2012 19:45

    sevgili hayal kahvem, bloğunu yeni keşfettim biliyorsun.şimdi okumaya yetişemiyorum.ilk yazından başlamak istedim karışık okumak iyi olmadı.arkadaşım yazdıklarında kendimi buldum.gitmek isteyipte gidememediğim yerleri ,kitapları,filmleri ,şiirleri,şarkıları,gülmeleri ağlamaları,herşeyi öyle güzel yazmışsın ki...senin yazıların bütün yazarların eserlerinden daha kıymetli ve özel benim için.....çünkü sen benim arkadaşımsın...yolun açık olsun,gönlün huzurlu,yüreğin ferah olsun.....

    YanıtlaSil
  12. Eyvallah Gülcihan, beni şevklendiriyorsun. Sağolasın. Zaten abartarak yazıyorum, sen böyle yaparsan ben işi gücü bırakıp hep yazacam... hep yazacam:)

    Şaka bir yana arkadaşım,çok naziksin. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  13. masumiyet müzesi hayatım boyunca tekrar tekrar okuyacağım kitaplar arsında. zevkinize bayıldım.

    YanıtlaSil