28 Ocak 2022 Cuma

Blog Değil Günlük Gibi:)

 


Seyrettim... 

Okudum... Okuyorum...


Felsefe Dersleri'nin yeni dönemine  başladım...


Öğrendim...
Eveet... Yeni bir müzik aleti öğrendim: Santur... 
(yok daha çalmayı öğrenmedim. Hatta elime bile almadım:)


Yürürken doğayı keşfediyorum. 
Mesela bu kediler niye ağaçtalar çok merak ediyorum. 

Günlüğe devam ediyorum:)

24 Ocak 2022 Pazartesi

Geçen Hafta Ofis Dışı Vaziyetlerime Bakış...

 




Seyrettim... Seyrediyorum...


Okudum... Okuyorum... 



Dinledim... Dinliyorum...



     Karda  mucizeyi hissettim...                    Sevda kuşun kanadında mı, merak ettim. 


   Akordeon almaya niyetlendim.                  Ukulelemi kabından çıkardım.   




18 Ocak 2022 Salı

Tarih Obası - Evliya Çelebi ve Dobruca Cadısı

 

Tarih Obası'nı yeni keşfettim. Bugün kahve molasında, iyi saatte olsunlar cinler cadılar üzerinde iz sürerken, hele bir de  Evliya Çelebi'ye göz atayım demiştim. İşte o esnada Ceren Sungur'un hazırladığı Evliya Çelebi ve Dobruca Cadısı'na denk geldim.  

EVLİYAÇELEBİ VE DOBRUCA CADISI - https://www.youtube.com/watch?v=NXOGsjHr1Xg

Sonra bi baktım ki o ne? Tarih Obası'nın dizim dizim şapşahane videoları varmış. Resmen şıp diye hazinenin ortasına düşüverdim. Benim gibi bilmeyenler vardır diye hemen haber edeyim dedim. 😀

Mehmet Siyah Kalem Kim? Merak Ettim. İnceleyeceğim...

 


16 Ocak 2022 Pazar

Evrim's Theory'nin İlham Verici Videosundan Etkilendim. Sanat Günlüğüne Giriş Yapıverdim.

 


Evrim's Theory'nin, Art Journal/Sanat Günlüğü adıyla hazırladığı youtube videosunu seyrettiğimde, 2022 yılında denesem diye hayal etmiştim.

Sanat günlüğü, adı üstünde, daha çok ressamların, çizerlerin, illüstratörlerin, çizme hevesinde olanların tercih ettiği bir günlük tutma metoduymuş. Ben bu yeteneksiz halimle nasıl bu işe girişebilirim peki?

Bilenler bilir, merakları muhtelif, ilgisi dağınık, sanat yapamaz, sanat görünce dayanamaz biriyim. Ayrıca oldum bittim kelimelerle oynamayı severim.  Evrim Theory'nin videosu benim gibi beceriksiz birine bile, cesur ol, durma dene, gene dene, vazgeçme hevesi geçiriyor. Nasıl sakin ve tatlı tarif ediyor anlatamam. Kağıtları yırtın, kelimeleri rast gele birleştirin, ne çıkarsa dert etmeyin, saçmalamaktan korkmayın, her şekilde yapabilirsiniz, diyor diye işitiyorum. Bir defter, yapıştırıcı ve dergilerden kestiğiniz veya çizdiğiniz kelimeler, resimler  gerekiyor. Aaa! Deneyeceğim. ne yapayım yani? Feci merak ettim.😅

Evrim diyor ki;  "Bu tür şeyler gerçekten çok zihin açıcı. Eğlenceli, ilham verici, olduğunuz yerden kalkıp başka bir pencereden bakmanıza yardımcı olan şeyler. Kelimeler zaten çok büyülü. Çok sihirli şeyler. Aslında kurduğumuz her cümle, bir araya getirdiğimiz her kelime sonsuz galaktik evrende bir hikaye yaratıyor. Ve düşünsenize bütün bu kelimelerin, ağzımızdan çıkan bütün bu kelimelerin, zihnimizden çıkan bütün bu kelimelerin evrende asıl olabilen, bunların rastgele bir araya gelmesinden bir hayat ortaya çıkmasına olanak sağladığını, aslında her şeyin böyle oluştuğunu düşünsenize." Haklı değil mi? Felsefesine bayıldım. 

https://www.youtube.com/watch?v=Yy7z67A9UVE

Nanananom... İşte buyrunuz. İlk sayfamı tamamladım. Devam ettikçe paylaşacağım. 



“Bir Geçiş Tercihi Gibi Değerler, O Yatay Geçiş Kimlik Belirler.”

 


Bugün samuraylarla ilgili film seyretmeye niyetlendim.  

İlk seyrettiğim film: Alacakaranlık Samuray'dı.

Karısının ölümünden sonra yaşlı annesi ve iki kızıyla birlikte olmaktan memnuniyet duyan, az aşım kaygısız başım diyen, kızlarının okuyup kendilerini geliştirmesini isteyen, kılıç çekmeye eli gitmeyen, romantik mi romantik,  duygusal mı duygusal, düşünceli, hisli, içli bir abimiz çıktı  Alacakaranlık Samuray.  Şaştım kaldım. 

Az sonra Kör Samuray'ı seyredeceğim.  Bakalım ne çeşit bir samuraya denk geleceğim.😅 

- NOT- 

Başlık - Prof.Dr. Erdal Küçükyalçın'ın Kılıcın Efendileri-1- Samuray kitabından. S.19




13 Ocak 2022 Perşembe

Işığına Tavşan Olduğum Kitapların Yazarını Takdim Ederim... Nanananoom... Murathan Mungan

 

Murathan Mungan'ın yeni kitabı çıkacakmış. Fırındaymış. Şahane haber! Hıımm! Yeminle kokusunu hissediyorum. Dumanı tüte tüte satın alıp hemencecik okumaya girişeceğimi çok iyi biliyorum.

Kitabın adına bayıldım. "Işığına Tavşan Olduğum Filmler."  
Sonra merak ettim. Acaba ışığına tavşan olmak ne demek? Tavşan ve ışık yazdım, gugılladım. Aaa!  Etkinliklerini gece yapan hayvanların gözlerindeki retinada çubuk şeklindeki görme hücreleri fazla olurmuş.  Tavşanlar da etkinliklerini gece yaparlarmış. Gözleri karanlığa ya da az ışığa uyumlu olduğu için, birden gözüne ışık tutulursa geçici körlük yaşarlarmış. Ve es kaza bir yere çarpmamak düşmemek tehlike yaratmamak için  öylece hareketsiz  kalırlarmış. İlginç di mi?  Aynı durum balıklarda da yaşanırmış mesela. Gece dalış yapan balıkçılar balıklara fener tuttuklarında balıklar da hareket etmeden dururlarmış. 

Bazan Murathan Mungan'ı düşünürüm biliyor musunuz? Mesela hayat bir öğretmense ve şu hayatta okul dışında bana öğretmenlik yapan kimler var diye düşündüğümde aklıma gelen en baştaki isimlerden biridir Murathan Mungan.  

Yeni kitap haberini Altyazı dergisinin aşağıdaki linkinden okudum. Hemen filmleri belledim. Seyretmediklerim var. Kitap çıkana kadar hepsini seyretmek niyetindeyim.  

https://altyazi.net/yazilar/murathan-munganin-yeni-kitabindan-yaslilik-devleri/

Haberi yok elbette.  Nereden bilsin beni. Işığına tavşan olduğum kitapların sahibidir kendisi.  Gerçekten çok severim. Hey! Du bi...  Noktayla değil,  kalple cümlemi bitirmeliyim💓💓💓

Gizli Not- Acaba "ışığına tavşan olduğum kitapların yazarı" demekle hata mı yaptım? Şüpheye düştüm iyi mi? Yani kitaplarını okuduğumda öylece kalakalıyorum, demek istedim.  Gerçekten şimdi yazdıkça hatırlıyorum. Hele bazı öykülerini okuduğumda var ya; resmen olduğum yere  mıhlandığım anlar zihnimden film şeridi gibi aktı şimdi. Tıpkı yüzüne far tutulmuş bir tavşan gibi... Sonra ama... Anladığım zaman bir zihin zıplaması hissediyorum arkadaşım. Valla.  Bir tavşan gibi... Pııır! Yakala yakalayabilirsen. 😅