21 Mart 2022 Pazartesi

Akşamı Getiren Sesleri Dinle...

Az önce "ıhlamur" geldi aklıma, tamam mı? 

Daha düşündüğüm an, nasıl  ıhlamur koktu ortalık anlatamam.

Dedim,  heeyy, "ıhlamur" ne şahane kelime!

Sonra ıhlamur… hamur… mahmur… çamur ve hatta samur geldi aklıma...

Sonra, 

“Kalksam, bir ıhlamur kaynatıp içsem.” demiş Sait Faik diye aklımdan geçti. 

Bu cümle aklımdan geçince, "Fırla" dedim kendime.

Fırladım!

Sonra, durdum bi... 

Sahiden demiş midir acaba, deyiverdim.

Sol kaşımı kaldırdım,

Yoksa uyduruyor muyum, diye düşündüm. 

Derin bir iç çektim.

Demiştir herhalde dedim sonra. 

Kalktım, bir ıhlamur kaynatıp içtim.  

Gerçekten.  

Ne biliyim? 

Öyle işte. 

19 Mart 2022 Cumartesi

Çocukluğumun Kitapları - Karpatlar Şatosu

 
Jules Verne'nin Karpatlar Şatosu adlı kitabını sahafın rafında gördüğüm an,  balık tutmuş çelebi sevinciyle çektim aldım. Kokladım.  Miss! Çocukluğumu hatırladım. Derslerden arda kalan zamanlarda  okumaya doyamazdım.

1828 doğumlu Jules  Verne, babası gibi avukat olmak istemediği için onbir yaşında evden kaçmış.  Fakat bindiği gemide babası tarafından yakalanmış. Ne olmuş dersiniz? Elbette hukuk okumuş. Değişik yerler görmek, değişik insanlarla tanışmak isteyen Jules Verne, bu isteği gerçekleşmeyince,  hayallerinde   gezmiş olmalı ki, Dünyanın Merkezine Yolculuk, Seksen Günde Dünya Yolculuğu, Balonla Seyahat, Denizler Altında 20.000 Fersah,  Denizin Ucundaki Fener adlı yolculuk dolu öyküler yazmış.

Karpatlar Şatosu  da,  yolculuk kitabı. Hastasıyım:)

Muhtelif Meraklarım ve Maxwell'in Cin'i...

 

Bilimle uzaktan akından ilgisi olmayan bencileyin  birinin oturup  Termodinamiğin İkinci Yasası'nı öğrenmek istemesinin dibinde ne yatıyor çok iyi biliyorum.  O üç harfli kelime. Cin. Bu herhangi bir  cin değil.   Maxwell'in Cin'i.😅

Günümüzden iki yüz yıl öncesinde,  19. yüzyıldayız.   Bilim insanları pek çok buluşlar yapıyorlar. Cahilliğime verin, adını yeni öğrendim. Maxwell  1831-1879 yılları arasında yaşamış İskoç bir fizikçiymiş. 

Maxwell'in öldüğü yıl doğan Einstein kendisine o kadar hayranmış ki, odasında Maxwell'in fotoğrafı varmış. Tolstoy Maxwell'in biyografisini içeren kocaman bir kitap yazmış. 

Termodinamiğin ikinci yasasına göre, enerji bulunduğu yerde her zaman kendini dengelemeye çalışırmış.  Mesela oda sıcaklığındaki bir bardak suya  birkaç parça buz atsak, buz eriyecek, su soğuyacaktır. Enerji kendini dengeleyecektir deniyormuş.

Maxwell  termodinamiğin ikinci yasası üzerine düşünce deneyi yapmış. Bu deneye Maxwell'in Cini deneyi adını vermişler. Anladığım kadarıyla şöyle:

A ve B diye adlandırdığı izole edilmiş iki odada  aynı türde aynı miktarda aynı sıcaklıkta hava olduğunu,  iki odanın arasında bir kapı, kapının üstünde giriş çıkışları kontrol eden bir  CİN olduğunu hayal etmiş.


Biliyoruz ki hava  molekülleri hareketliler.  Ve  Maxwell'in Cin'i  odanın içindeki moleküllerin enerji düzeylerini hesaplayabiliyor. 

B odasındaki ortalamadan hızlı moleküller aradaki kapıya gelince, Cin kapıyı aralıyor, hoop A odasına geçiriyor. A odasındaki ortalamadan yavaş molekülleri ise, hiç tereddüt etmeden  B odasına geçiriyor. Bir süre sonra yüksek hızlı moleküller bir tarafta düşük hızlı moleküller bir tarafta  toplanıyor. Ortalama hız eşittir sıcaklık olduğu için, deneyin başında her iki odanın sıcaklığı aynıyken, Cin sebebiyle B odasının ısısı yükseliyor,  A odasının ise ısısı düşüyor.

Maxwell   termodinamiğin ikinci yasası üzerinde düşünce deneyi yapıyor, bu yasanın farklı çalışıp çalışmayacağını hayal etmeye çalışıyor. Kimse kabul etmemiş bu deneyi biliyor musunuz, olmaz öyle şey demişler. Haydi izole edilen odalar, aynı türde, aynı miktarda, aynı sıcaklıkta hava tamam da,  Cin'i nerede bulacaklar di mi:)

Neyse. Valla koskoca Maxwell niye böyle bir hayal kurmuş diye düşündüm. Tam o esnada ekranda voleybol oynayan oyuncuları gördüm.  Ortadaki file sahayı ikiye ayırıyor ya,   "Heyy! Termodinamiğin İkinci Yasası'na göre  hoca  iyi oynayanlarla  kötü oynayanları  bir arada oynatırsa,  enerjileri dengelenecektir," diye bağırıverdim:)

Maxwell'in Cin'i ise diyor ki, "hele bir de  kötü oynayanları bir yana, iyi oynayanları diğer yana ayıralım.  Böyle yaparsak  sonuç  ne olacak," görelim. 

Acaba  doğru  bir uyarlama oldu mu ki? 😅 Valla unutmayayım diye yazayım istedim.  Dursun bi bakalım burada:) Öyle işte.

NOT- Eğer bu yazıya bir fizikçi denk gelirse gülmesin olur mu? Açıklasın. Minnettar kalırım.💓


Su Gibi Aziz Ol...

 

"Zihnini boşalt

Formsuz ol

Şekilsiz

Su gibi

Suyu bir bardağa koyarsan su bardak olur

Suyu bir şişeye koyarsan, şişe olur

Suyu bir çaydanlığa koyarsan çaydanlık olur

Su akabilir

Ya da parçalayabilir

Su ol dostum."


Bruce Lee

https://www.youtube.com/watch?v=mPIyVC5m7xw

4 Mart 2022 Cuma

Şehre Bir Film Gelir...


THE BATMAN bugün vizyona girdi. 

Var mı seyreden😀

 Yalanım yok, yarın sinemaya gideceğim.

Dünyanın ve hayatın gelmişini geçmişini boşverip,

beyaz perdenin o muazzam illüzyonuyla usulca filmin mecrasına akıvereceğim.

Sanat ne şahane şey di mi?

Müthiş!

Yaşasın sanat!