16 Eylül 2018 Pazar

Öpücük


Muhabbet ediyoruz. Durgun biraz. Canını sıkan bir şey olmalı. Sormayacağım. Paylaşmak isterse nasılsa anlatacaktır. Oturduğumuzdan beri  bıdı bıdı bıdı  hep ben konuşuyorum. Abartarak  heyecanlı heyecanlı lafladığımın farkındayım.  Yoo... Göz ucuyla   her mimiğinin  takibindeyim.  Dudak kenarlarında  hafif bir tebessüm belirtisi görsem var ya... Yeminle kanatlanıp uçacağım.  Ve sanırım işte o anda susacağım.  O ise sessizce nasıl güzel dinliyor anlatamam.  Bazan koluna sevgiyle dokunuyorum.  Bazan  elini usul usul okşuyorum. Kalktım oturduğum yerden, uzandım: 
-Du bi, öpecem seni, dedim. Öptüm.
-Hopplala, şimdi niye öptün  beni, diyor. Aldırmıyorum. Pişkiniğe vurup:
-Aaa! Ne var? İçimden geldi. Öpmeden önce izin mi alacağım yani, diyorum.
Gözlerini koca koca açıyor.  Durur muyum:
-Biliyor musun, sen böyle  şaşkınlıkla bana  bakınca gözlerinin rengi değişiyor, deyiveriyorum.  Heyy!... Du bakayım... Ne renk oluyor biliyor musun? 
Dayanamıyor:
-Ne renkmiş, diye merakla  soruyor. 
En sevdiği şairle onu faka bastırmaya niyetleniyorum. Zihnimde yer eden Attila İlhan'ın şiirlerinde kullandığı renkleri sıralamaya başlıyorum:
-Hımmm, zakkum pembesine çalan havai eflatun  mu desem... Yok, yok... Boru çiçeğine çalan morumsu lacivert...
-Hopplala! Ne alaka, diyor. 
Ağırbaşlı  sigortacı edası takınıyorum:
-Haklısın diyorum. Nerden geldi bu renkler aklıma? Oysa lale ezmesi kırmızı, ördek başı yeşili demeliyidim. Hey, kederli külrengi mi desem yoksa bonbon pembesi mi? Hayır! Buldum, diyorum.  Örümcek kızılı... Yangın kızılı... Vahşi yeşil...  Hayır... Hayır...  Şehvet kırmızısı... Nasıl desem? Delimsirek renkler:)
O en sevdiğim kızkardeş kahkahasıyla  oda çınlıyor:
-Delisin, diyor. 
Durur muyum? Hemen  Attila İlhan'dan dizeleri sıralamaya başlıyorum:

"Ellerin de titriyor, bir şeyin mi eksik?
Böyle kız değildin sen eskiden
Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?
Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi?
Çok değişmişsin birden tanıyamadım."

Güldü, güldüm, güldük biz:)

2 yorum: