Şenol Bezci'nin bu karikatüründe;
Bembeyaz bir boşlukta, kollarını coşkuyla havaya kaldırmış, gözlerinde heyecan, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle duran bir adam var.
Sevgiye, aşka kollarını açmış, beklediği o büyük duygunun nihayet kendisine doğru geldiğini hissediyor.
Ve gerçekten de aşk geliyor... ama nasıl!
Yukarıdan hızla düşen devasa, simsiyah bir kalp var. O kadar büyük ki, adamı ezip geçmesi an meselesi. Kalbin etrafında hız çizgileri, şiddetle düştüğünü gösteriyor.
Adam mutlu bir saflık içinde aşkın ona doğru yaklaştığını düşünüyor, fakat farkında olmadığı şey, aşkın bazen insanın üstüne bir kaya gibi çökebileceği:)
Yaratıcı akıl ve yaratıcı zekâ varken neden yapay zekâ sorusuyla sayfadan ayrılıyorum. Harika bir karikatür. Hayat dersi gibi. Öğretmeni olsaydım en yüksek puanı verirdim. Ya siz sevgili Öğretmenim...?
YanıtlaSil