İşin içine girince fark ettim ki, ad bilimi sadece isim koymak değilmiş. Her kelimenin ardında bir kültür, bir tarih, bir dünya görüşü gizli. Kuş isimleri de öyle gelişi güzel verilmemiş elbette. Her biri, onu adlandıranın gözlemiyle, yaşadığı coğrafyayla, hatta hayal gücüyle şekillenmiş.
Mesela, kiraz kuşu... Rengi gerçekten kirazı andırdığı için mi bu adı almış? Yoksa o meyveyle aynı mevsimde görünüp kırmızısıyla yarıştığı için mi? Belki de her ikisi… İşte tam burada devreye dilin estetiği, halkın algısı ve doğayla kurduğu ilişki giriyor. Ve bu da ad biliminin en heyecanlı yeri!
Kuş adlarına baktıkça, doğanın ne kadar ilginç ve gözlemlerle dolu bir dünya olduğunu daha iyi anlıyorum. Mesela balıkçıl gibi bir kuş ismi, su kenarında balık yakalayan, uzun bacaklı bir kuşu tarif etmek için mükemmel bir seçim.
Ya da arı kuşu... Bu kuşlar sürekli arılarla uğraşıyor, adını da tam olarak bu yüzden almış olmalılar.
Kuş isimleri bazan hareketlerinden veya kuyruğunun şekillerinden adlandırılmış. Örneğin, dik kuyruk ismi kuşun kuyruğunun dik durmasından,
Aşağıdaki kuşun adı kuyruksallayan... Kuyruğunun sürekli hareket etmesinden geliyormuş.
Ben de o kadar çok seviyorum ki kuşları. Hatta artık kuş işlerine çok yoğunlaştım.
YanıtlaSilSınıfça yaptığımız kuşlu ayraçlardan satayım sana Hayalkahvem.
Kuşlar çalışıyoruz biz de..
çok sevindim pelinpembesi... hepimize bulaşsın kuş sevdası:)
SilKuşları çok severim. Ürkek, masum ve çok göz alıcılar. Dediğin gibi işlevleri ve fiziksel görüntüleri isimleriyle çok uyumlu ve her birinin ekolojik dengeye önemli katkıları var. Çok teşekkürler bu hoş paylaşım için.😊✋️
YanıtlaSilkuşlar sahiden çok ilginçler yıldız... ve farkında değiliz ama etrafımızda çok kuş çeşidi var.
Sil