30 Kasım 2014 Pazar

Kargonuz Var!


Fransa'da yaşayan Ayşe, Paris'e gideceğimi duyunca, "Sana bir kargo gelse, gelirken getirir misin?" diye sordu. Tatlı, çalışkan, içten bir genç kadındır Ayşe. Çok severim. Ötesini berisini hiiç sormadım. "Aaa! Sorulur mu? Elbette getiririm!" dedim. En sevimli Ayşe sesiyle, "Şeey... Kargo gelince içini açıp bakmanı, eksiği varsa haber etmeni rica edeceğim." dedi. Bu kez "Hayırdır?" diye sordum. "Bizim küçük sünnet olacak da... Burada sünnet kıyafetleri çok pahalı. İstanbul'dan sipariş edeceğim. Yurt içinde kargo ücreti almıyorlar. Sana zahmet olacak, getirebilirsen çok sevineceğim."dedi. "Olur tabii!" dedim. Kargo ofise geldi. Paketi açtım. Bir kaftan, bir sarık, bir süslemeli plastik kılıç, patolon, gömlek, yelek, maşallah bandı, ayakkabı. Sorun yok. Liste tamam. Ayşe'nin dediğine göre bu padişah sünnet kıyafetiymiş. Pakettekileri görünce, diğer sünnet kıyafetleri aklıma geldi. Pelerinli prens sünnet kıyafetleri...  Subay, asker sünnet kıyafetleri...

Sünnet dini bir merasim. Sadece islamiyette değil, başka dinlerde de sünnet olduğunu biliyorum. İyi ama, sünnet olacak erkek çocuklarına neden acaba padişah, prens ne bileyim  subay, asker  kıyafetleri giydiriliyor? Bilerek ya da bilmeyerek cinsiyet rollerimiz doğuştan itibaren  belli kalıplarla şekilleniyor ya, sünnette padişah, prens, asker kıyafeti giydirmekle, acaba erkekler hangi kalıplar içine sokuluyor? Bu kıyafetler erkek çocuğun kişiliğini acaba  nasıl etkiliyor?  Böyle sorular zihnime tebelleş olunca, toplumsal olarak, taa çocukluktan erkeklere biçilen rollerin masum ritüeller içine nasıl yerleşmiş olduğunu düşündüm. Ayşe'nin oğluna padişah sünnet kıyafeti giydirmesinin altında, ataerkil sistemin işlediği dünyamıza, bir tane daha  geleceğin egemen erkek karakterini yetiştimek niyeti yok elbette...  Gene de çocukluktan içselleştirilen rollere kafa yormam gerekiyor sanırım... Du bakalım.



6 yorum:

  1. Sevgili Hayal Kahvem,
    yazılarınızı çok severek takip ediyorum. İlginç konulara dikkatimizi çekiyorsunuz. Bu yazınızı da keyifle okudum ve düşündüm.
    Peki sünnet çocuklarına ne giydirilsin? Zaten erkek çocukları bebekliklerinden itibaren çok sınırlı bir kıyafet çeşitliliğine sahipler. Kız çocukları gibi süslenemiyorlar, ne doğum günlerinde ne de damatlıklarında.
    Hep ciddi hep ciddi giyinmeleri bekleniyor. Tek süslü giyinecekleri "şölenleri" sünnet düğünü. Tarih boyu süslü erkek giyimi (bugün bile Avrupa kraliyet aileleri törenlerde süslü giyiniyor) olarak kabul görmüş kıyafetler kral, sultan, prens kıyafetleri.
    Ben böyle düşündüm.........

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Ankara Havası,

      Doğrusunu istersen, sünnette düğün yapılması gerekir mi diye bile düşünüyorum.
      Sünnet bir dini törense, sadece mevlüt okutulsa, dua edilse yetmez mi:)
      Neyin düğünü yapılıyor anlayamıyorum doğrusu...

      Cinsiyet ayırımı doğmadan başlıyor. Kız olacaksa pembe, erkek olacaksa mavi...
      Nüfus kağıdı renkleri bile farklı... Niye ki?

      Toplum olarak erkekler ve kızları hep belli kalıplar içine sokuyoruz. Ve en masum törenlerde bile, bu kalıpları farketmeden bileyliyoruz.

      Bak şimdi, sünnet bir nevi erkekliğin ilk tescili gibi... Artık sen erkek oluyorsun gibi lakırtılar edilir ya hani..
      Ve ağlamaması, korkmaması, olağan kabul etmesi beklenir çocuktan... Oysa, günümüzde sünnet daha kolaylaşmış gibi görünse de işin içinde acı var ve çocuk elbette korkabilir, ağlayabilir... Padişah, sultan, prens kıyafetleriyle çocuğun güçlü görünmesi sağlanmak isteniyordur belki... Egosu şişiriliyor yani...Erkek padişah gibidir... Erkek sultan gibidir... Erkek dediğin güçlü olur... Erkek sağlam olur... Erkek korkmaz... Erkek ağlamaz... Of!.. Ne fana düşünebiliyor musun?

      Kadına şiddet uygulayan erkek sayısının çok olduğu memleketimizde, erkeklerin yazgısına acıyacağım, üzüleceğim hiç aklıma gelmezdi:)

      Biz kadınlar, kadına şiddet yapıldığında nasıl üzülüp, öfkeleniyorsak, erkeklerin de büyük bir çoğunluğunun, kadına zülmeden hemcinslerden hoşnut olmadığını düşünüyorum.

      Nerden geldim buralara şimdi... Valla Ankara Havası, sünnet bir dini törense, temiz, yeni, rahat bir giysinin çocuğa giydirilmesi yetmez mi? Hatta bıraksınlar rahat rahat ağlasın... Telkinler ve oyuncaklarla oyalansın. İnsanlık hali oğlum... Geçecek bunlar densin....

      Ne bileyim sevgili doktor? Belki de yanlış düşünüyorum... Böyleyken böyle:)

      Sil
  2. Çok doğru gözlemin Hayalkahvem :) Güzel bir kıyafet değil de neden kaftan falan :)
    Ama sorgulamadan sürüp gidiyor bu alışkanlıklar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demek katılıyorsun bu gözlemime Ceren,

      Sevindim:))

      Hepimizin kadın ya da erkek değil, öncelikle insan olduğumuzu öğrenmemiz lazım sanırım.
      Hangi güçler kategorize ediyor bizi? Kimler farklı roller biçiyor?

      Erkeklerin de kendilerini sorgulamaları lazım.
      Küçücük bir dünyaya hapsediliyorlar ve sonra hınçlarını kadınlardan çıkarıyorlar sanki...

      Sahiden üstünde düşünülmesi gerekiyor.

      Sil
  3. Düşün düşün bu çarkta kafayı yiyeceğim zaten. Erkek çocuğum olsaydı zaten
    daha bebekken sünnet yapar bu anlamsız dayatmalara alet olmazdın . Bir genç kızken Erdal Atabek'in
    Cinsellikten ikmale kalmak kitabını okurken rastlamıştım bu konuya. Toplumun sünnet olayını
    bu kadar allayıp pullamasından kızların ilk regl gününü de kutlamaları gerektiğinden falan bahsediyordu. Tüm
    toplumlarda kadın ötelenmiş belirli zamanlarda. Şimdi de erkek çocuklarımızı daha 5 yaşında başlıyoruz pompalamaya.

    YanıtlaSil
  4. Düşünmek iyidir Buket:)
    Cinsellikten İkmale Kalmak kitabını bulayım bakalım, neler demiş Erdal Atabek.
    Psikolojik ve sosyolojik araştırmalar vardır elbette.

    Üniversitelerin Kadın Çalışmaları üzerinde araştırmaları olduğunu biliyorum.
    Erkek Çalışmaları da var mı acaba? Doğrusu merak ediyorum.
    Olmalı diye düşünüyorum:)

    YanıtlaSil