ilahi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ilahi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Temmuz 2025 Çarşamba

"Hak Bir Gönül Verdi Bana Ha Demeden Hayran Olur"

 



Bir süredir masamdaki karpuz çekirdeklerini seyrediyorum. 

Ne güzeller di mi?

Çekirdeklerin  yüzeyinde o ışıltılı, cilalı doku resmen yüksek sıcaklıkta fırınlanmış parlak sır gibi.

Renk? Tam obsidyen siyahı gibi…. Seramikte böyle bir renk elde etmek ciddi ustalık ister.

Formu ise... Akıyor… Damla gibi ama keskin hatları var. 

Yani hem nazik hem iddialı… 

Tam bir tasarım objesi.

Müthiş!

1 Eylül 2013 Pazar

Ömrümün Çok Narin Ve Çok Nadide Zamanları'nı Çoğaltma Çalışmalarım.



Araba kullanıyorum. Babam yanımda. İkimiziz. Baba kız. Kıymetli anlar... Mühim.

Felekten, beyaz tülbentlere sarılacak, hafızamın "ömrümün çok narin ve çok nadide zamanları" çekmecesine itinayla kaldırılacak bir rol kapmaya çalışıyorum.

Laflıyoruz. Bir ara sustuk.  Küçük derin bir sessizlik oldu. Aklımızdaki sessizliğe dalacağımızdan korktum. Sessizliği bozdum. Fısıltılı bir sesle ilahi söylemeye koyuldum. 

-Sevdim seni mabudumaaa, canaaan diye sevdim. Bir ben değil alem sana,  hayraaan diye sevdim.

Dayanamayacağını biliyordum. Söylediğim, en sevdiği ilahiydi. İlahiye eşlik etti. 

-Mahşerde Nebiler diler, sendeeen meded ister. Gülyüzlü melekler sana hayraaan diye sevdim.

Babam efkârlı bir türküye dönüştü. Ansızın bana dönüp...

-Sen şarkı söyleyince seviniyorum, dedi.

Bu sözü işittim ya... Kalbim hop etti. Ağlayasım geldi. Durur muyum?  Şak diye cevabımı verdim.

- Zaten sen sevin diye bu ilahiyi söylüyorum, dedim.

-Aslında neden seviniyorum biliyor musun? dedi.  

Aklıma bir şey gelmedi. Sustum.

- Çünkü sen şarkı söylediğinde, mutlu olduğunu hissediyorum, dedi.

Yüzümü yoldan  babama çevirdim. Gözlerimiz karşılaştı.  Gülümsedim.  

Babamın söylediği söz buharlaştı. Tek nefeste içime çektim. Ilık ılık yüreğime yayıldı. Bir anda dünyanın gelmişi geçmişi silindi. Topyekün iyiliğe, güzelliğe, tatlıya bağlandı hayat...

Ömrümün çok narin ve çok nadide zamanları'na bu anımı  itinayla ekledim. 

31 Temmuz 2011 Pazar

Hayırlı Ramazanlar!.. Of! En Büyük Aşkı Anlatır...

 



En sevdiğim ilahidir.. Ahh! Dinlemeye doyamam.. Usanmadan tekrar tekrar dinleyebilirim.. Dinledikçe kalbim nasıl çarpar anlatamam.. Öyle ki... Yerinden fırlayacak sanırım da.. Sağ elimi yüreğimin üzerine sıkıca bastırırım.. Amaa.. Yusuf İslam (Cat Stevens) söylemelidir illa.. Sami Savni Özer'le birlikte söylemelilerdir veya.. Heyy! Elimi yüreğimin üzerine bastırınca, duramam müziğin ritmiyle ileri geri sallanırım.. Gözlerimi kaparım.. İçimden "Hay! Hay! Hay!" demek gelir kısa aralıklarla.. Bu bir aşk ezgisidir.. Müthiştir.. "Sevdim seni mabuduma canan diye sevdim.. Bir ben değil alem sana hayran diye sevdim.. " Sözler ve ezgiler bir araya gelince ilahinin etkisi katmerleşir.. Sanki yüreğime ılık ılık portakal şurubu akıtıldığını hissederim.. Anlarsın ya.. Damardan hani.. Nasıl etkili.. Şıp.. Şıp.. Damla damla sanki.. Öyle bir aşkı anlatır ki bu ilahi.. Bu aşkta insanın gözü kimseyi görmez.. "Evladı ıyalden geçerek ravzana geldim.. Ahlakını methetmede Kuran diye geldim.." Bu var ya.. Bu.. Bu Yaradana ve onun "cananım" dediği son peygambere duyulan aşk durumudur.. "Kurbanın olam şahı resul, kovma kapından.. Didarına müştak olacak yezdan diye sevdim." Aşk korkutucudur aynı zamanda.. Sevdiğinin istemediği gibi davranabiliyor çoğu zaman insan.. Utanıyor tabii sonra.. İnsanlık hallerinden kimine aldanıyor.. İnsanlık hali işte.. Olabiliyor.. Melek değiliz ki hiç birimiz.. Günlük hayatta pek çok şey baştan çıkarabiliyor.. Gene sevdiğinin merhametine sığınarak sanki göğsüne kafasını dayıyor da diyor ki.. "Mahşerde nebiler bile senden medet ister.. Gül yüzlü melekler sana hayran diye sevdim.." Sevdim.. Sevdim.. Sevdim.. Off! Nasıl güzel bir ilahidir anlatamam sana.. İnsanı dünyasından geçirir.  Hey! Yarın oruca başlayacağım ya Ramazan ayının havasına girmeliyim.





NOT: mabud- allah / canan-sevgili / ravza- kapı.. bahçe / didar-yüz / müştak-arzulayan /yezdan-ilah

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Off! En Büyük Aşkı Anlatır...



En sevdiğim ilahidir.. Ahh! Dinlemeye doyamam.. Usanmadan tekrar tekrar dinleyebilirim.. Dinledikçe kalbim nasıl çarpar anlatamam.. Öyle ki... Yerinden fırlayacak sanırım da.. Sağ elimi yüreğimin üzerine sıkıca bastırırım.. Amaa.. Yusuf İslam (Cat Stevens) söylemelidir illa.. Sami Savni Özer'le birlikte söylemelilerdir veya.. Heyy! Elimi yüreğimin üzerine bastırınca, duramam müziğin ritmiyle ileri geri sallanırım.. Gözlerimi kaparım.. İçimden "Hay! Hay! Hay!" demek gelir kısa aralıklarla.. Bu bir aşk ezgisidir.. Müthiştir.. "Sevdim seni mabuduma canan diye sevdim.. Bir ben değil alem sana hayran diye sevdim.. " Sözler ve ezgiler bir araya gelince ilahinin etkisi katmerleşir.. Oyyy! Yüreğime ılık ılık portakal şurubu akıtıldığını hissederim.. Anlarsın ya.. Damardan hani.. Nasıl etkili.. Şıp.. Şıp.. Damla damla sanki.. Öyle bir aşkı anlatır ki bu ilahi.. Bu aşkta insanın gözü evladını bile görmez.. "Evladı ıyalden geçerek ravzana geldim.. Ahlakını methetmede Kuran diye geldim.." Bu var ya.. Bu.. Bu Yaradana ve onun "cananım" dediği son peygambere duyulan aşk durumudur.. "Kurbanın olam şahı resul, kovma kapından.. Didarına müştak olacak yezdan diye sevdim." Aşk korkutucudur aynı zamanda.. Sevdiğinin istemediği gibi davranabiliyor çoğu zaman insan.. Utanıyor tabii sonra.. İnsanlık hallerinden kimine aldanıyor.. İnsanlık hali işte.. Olabiliyor.. Melek değiliz ki hiç birimiz.. Günlük hayatta pek çok şey baştan çıkarabiliyor.. Gene sevdiğinin merhametine sığınarak sanki göğsüne kafasını dayıyor da diyor ki.. "Mahşerde nebiler bile senden medet ister.. Gül yüzlü melekler sana hayran diye sevdim.." Sevdim.. Sevdim.. Sevdim.. Off! Nasıl güzel bir ilahidir anlatamam sana.. İnsanı dünyasından geçirir.




NOT: mabud- allah / canan-sevgili / ravza- kapı.. bahçe / didar-yüz / müştak-arzulayan /yezdan-ilah