keşke hiç var olmasaydık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
keşke hiç var olmasaydık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
17 Ağustos 2019 Cumartesi
Var Olmak Ve Kızılcık
Pazarda kızılcığı gördüm ya! Aman ne sevindim... Durur muyum? Hemen satın aldım. Eve gelir gelmez, kallavi bir tabağa doldurup yıkadım. Marş marş kitaplık! Okuma sırası bekleyen kitaplarıma aceleyle göz attım. İçlerinden birini çektim çıkardım. Balkona çıktım. Kızılcık kasesini kitapla yan yana masaya bıraktım. Kızılcığın rengi gözümü aldı. "Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması, pekala bir meseledir." der ya Sait Faik. Kızılcığın kırmızı olması da meseledir bana göre tadında düşünceler zihnimde dolanırken, kitabın kapağına bakakaldım. O ne? Kitabın adı... Keşke Hiç Olmasaydık. Var Olmanın Kötülüğü. Hay canına sayın seyirciler, dedim kendi kendime... Nasıl yani?
Acaba nereden duyup sipariş ettim? Kitapçıda gözüme takılıp aldığım kitaplardan olmadığına, kargoyla geldiğine eminim. Derhal gözümü kapadım. Kitaptan bir sayfa araladım. İlk denk geldiğim cümleleri okumaya başladım:
"Kişinin hayatından zevk alması, var olmanın var olmamaktan daha iyi olduğu anlamına gelmez; çünkü eğer kişi dünyaya gelmeseydi, o hayattan alınan zevklerden mahrum kalan kimse olmayacaktı ve hazzın yokluğu kötü olarak nitelendirilmeyecekti. Diğer taraftan eğer kişi hayattan zevk almıyorsa varoluşuna hayıflanması da doğaldır. Bu durumda, kişi dünyaya gelmemiş olsaydı, yaşadığı hayatı sürdüren ve acı çeken bir varlık da olmayacaktı. Bu, hazzı tecrübe edecek kimsenin yokluğunda bile "iyi"dir."
Durdum. Olgun bir kızılcık tanesini elime aldım. Mücevher gibi. Nasıl güzel anlatamam. Hayran kaldım. Dayanamadım, "Cahildim dünyanın rengine kandım" diyerekten, bir Neşet Ertaş türküsü mırıldanmaya başladım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)