3 Temmuz 2009 Cuma

Kalp Kapısı Ancak İçeriden mi Açılır?

Yukarıdaki tablo 18. yüzyılda yaşamış ünlü İngiliz ressam William Holman Hunt'ın, bir tablosu. Tabloda bir bahçe resmedilmiştir. Bir adam kapıya elleriyle abanmış, sanki içeriden bir yanıt beklemektedir. Bu tablo Londra Kraliyet Akademisi'nde sergileniyorken, bir sanat eleştirmeni tablonun ressamına döner ve "Güzel bir tablo doğrusu, ama anlamını bir türlü kavrayamadım" der. "Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı? Ona kapı kolu çizmeyi unutmuşsunuz da..." Hunt gülümser. "Adam sıradan bir kapıya vurmuyor ki..." der ve tablosunun anlamını açıklar. "Bu kapı, insan kalbini simgeliyor. Ancak içeriden açılabildiği için dışında kola gereksinim yoktur".

7 yorum:

  1. MUHALEFETİYE3 Temmuz 2009 20:27

    Afedersiniz Vildan Hanımcığım..keşke ressam tablonun altına acıklamasını da yazsaymış. Nerden bilinirdi ki tablonun bu anlamı içerdiği. sevgiye aşka gönüle dair hiç bir belirti yok ki tabloda. Sadece aç köpekler, kapıya zorlar gibi davranan, niyetinin ne olduğu mechul biri var. Müneccimmiyiz biz.
    Hem belki de ressam kapı kolunu çizmeyi unuttu. Unuttum demektense böyle bir kıtır atmış olabilir..uymasa da ..
    * Biz hayran gurubu ise hayrann hayran bakakalırız yıllarca böyle işte. :)

    YanıtlaSil
  2. Ressam olduğunuz yorumunuzdan nasıl belli oluyor!
    Bu numaraları ben bilmem ki,nereden bileyim? Demek ki kapı kolunu çizmeyi unuttu ünlü ressam öyle mi? Peki kapıya elleriyle abanmış adam, aslında ne yapıyor?

    YanıtlaSil
  3. bir garip muhalif4 Temmuz 2009 02:15

    Vildan Hanımcığım..estağfurullah. Ben resim sanatınının birazcık da olsa bilgisine vakıf olmuşumdur ama asla HAMDIM-PİŞTİM-YANDIM diyemem. Zaten diyemediğim içindir cahil eleştrilerim. Ama eminim ki benim cahil eleştilerim kadar meşhur olmuş kurnaz ressamlar da vardır. ( bu da benim cahil varsayımlarımdan olsun)
    Tabloya gelince:
    Kapıya yönelmiş adamın duruşunda bir perişanlık, meczupluk, sefalet, yalınayaklık, tecessüs ve haddini bilmezlik var. Böyle bir insana kapı acılıp yemek verilebilir diyeceğim ama o hayat şartlarında herkes belkide böyle idi. O halde ısrarla girmek isteyen bir alacaklı olabilir mi acaba.
    O zamanlar sigortacılık yoktu değilmi :-(
    Bahçenin sarı renk tonlaması..agaçlara ragmen çiçeksiz ve meyvesiz olması bir tekinsizlik yaratıyor. Köpekler bile aç.. henüz doyamamışlar. hele kapıda dayalı süpürge tam bir tehdit unsuru.
    bence bu tabloda ciçeksizlik , meyvasızlık, mutsuzluk, açlık, tekinsizlik vurgulanmış..gönül kapısını cağrıştıran bir şey göremedim.
    En içten duygularımla

    YanıtlaSil
  4. İnanın sabah sabah ilaç gibi geldi bu yorumunuz!
    Kahkaha ile dolu dolu güldüm. Siz hem ressam hem yazar olmalısınız.. Yazdığınız bir kaç öyküyü okuduğumu düşünüyorum:)

    YanıtlaSil
  5. Bu hikayeyi okuyalı baya bir zaman olmuştu.Resmi ilk defa görüyorum.Daha farklı bir resim bekliyordum doğrusu.Resimle hikayeyi hiç bağdaştıramayanlardanım bende :(

    YanıtlaSil
  6. ardına kadar açık olan diger kapıda ne göz izi ne gönül izi var ??!! ressam açık olan kapıları görmemiş,kapalı kapının büyüsünden...

    YanıtlaSil
  7. Çok haklısınız Adsız. Bazan kapalı kapıları zorlamaktan veya dediğiniz gibi kapalı kapıların büyüsünden açık kapıları göremiyoruz:)

    Bu yazıyı yazarken ben de o açık kapının farkına varmamışım biliyor musunuz? Şimdi gördüm:))
    Sağolun.

    YanıtlaSil