26 Şubat 2013 Salı

Bana Bir Bak Beni Bir Gör Beni Bir Duy Beni Bir Dinle


 - Ne anladım biliyor musun?
- Hayır.
- Sen sadece bir çocuksun. Ne konuştuğunu bile bilmiyorsun.
- Teşekkür ederim.
- Bir şey değil. Bostan'dan hiç çıkmadın değil mi?
- Hayır.

 
- Sana sanat soracak olsam, bana okuduğun kitapları satmaya kalkacaksın. Michelangelo hakkında çok şey biliyorsun. Çalışmalarını, politik etkilerini, papayla ilişkilerini, cinsel tercihini, bütün çalışmalarını söylersin değil mi? Ama Sistine Kilisesi'nin kokusunu söyleyemezsin. Çünkü oraya gerçekten gidip, o güzel tavana bakmadın. Görmedin.


- Sana kadınları sorsam, neleri sevdiğin hakkında bir sürü şey sayarsın. Belki bir iki kere yatmışsındır da. Ama bir kadının yanında uyanmanın ve mutlu olmanın ne olduğunu söyleyemezsin.

 
- Sana savaşı sorsam, Sheakspeare'den bahsedersin değil mi? "Bir kere daha yaklaşıyoruz dostlar!" Ama hiç savaş görmedin. En yakın dostunun kafası kucağında son nefesini verirken, sana nasıl baktığını görmedin.


- Sana aşkı sorsam, şiirlerden alıntı yapacaksın. Ama bir kadının karşısında tamamen hiç savunmasız kalmadın. Sana gözleriyle hükmeden birini görmedin.Tanrı'nın seni cehennemden kurtarması için indirdiği bir melek olduğunu düşünmedin. Onun meleği olmak nasıl bir şey onu da bilmiyorsun. Bir aşkı sonsuza kadar paylaşmayı... Her şeye rağmen... Kansere rağmen. Bir hastane odasında iki ay elini tutarak, sabahlamak ne demek bilmiyorsun. Doktorun gözlerine baktığında "ziyaretçi kuralı"nın anlamsız olduğunu görmesi ne demek bilmiyorsun. Gerçek kayıp ne demek bilmiyorsun. Çünkü hiç bir şeyi kendinden daha fazla sevmedin.  Birini bu kadar sevmeye bile cesaret edememişsindir. Sana bakınca, kendine güvenen bir entellektüel görmüyorum. Ürkek bir velet görüyorum. Ama sen bir dahisin. Bunu kimse inkar edemez. Kimse senin derinliklerini anlayamaz. Sırf bir resmimi gördün diye hakkımda her şeyi bildiğini sanıyorsun. Hayatımı yorumladın.


-Yetimsin değil mi? Sırf Oliver Twist'i okudum diye, hayatının ilk dönemlerinde neler hissettiğini anlayabilir miyim? Bu seni anlatır mı? Şahsen umrumda bile değilsin. Sen kim olduğunu anlatmak istemezsen, senden hiçbir şey öğrenemem. Sırf kitap okudum diye seni anlayamam. Anlatırsan ben varım. Ama sen anlatmak istiyor musun? Söyleyeceklerinden korkuyorsun. Şimdi sıra sende şef!




NOT:
Good Will Hunting (Can Dostum) adlı filmin kareleri ile aynı filmin sevdiğim muhabbetlerini eşleştirdim.

Başlık Ceza'nın İnro adlı şarkısının sözlerinden, video ise elbette Orson Welles,  I Know What It Is To Be Young.

8 yorum:

  1. Çok severim bu filmi Güven. Güzel muhabbetler sahiden:)

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir paylaşım olmuş.Bloğunu izlemeye aldım canım.Bana da beklerim canım.İstanbuldaki farklı mekan ve lezzetlerle ilgili paylaşım yapıyorum.

    YanıtlaSil
  3. Teşekkür ederim Büşra. Elbette uğrarım size. Yemeği çok severim:)

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel olmuş,izlemediğim için üzüldüm en yakın zamanda izleyeceğim..

    YanıtlaSil
  5. Tamam Olur Gider, seyredin sahiden:)

    YanıtlaSil
  6. Çok güzelmiş,ne kadar çok şey anlatımış bir kaç satır ve bir kaç resimle.

    Hayat her zaman çalıştığımız yerden çıkmıyor,bazen(bence hep)yaşayarak onu tanıma zannı verir ki,bence o bile sadece"zan"

    YanıtlaSil
  7. Hayat bir masal Casswa.

    Bir varmış. Bir yokmuş.

    Böyleyken böyle.

    YanıtlaSil