17 Eylül 2013 Salı

Kahve Molası - Ama Bir Ağlamaya Başlarsam Var Ya...


"En derin uykulardan uyanırken, bir rüyanın örümcek ağını yırtarız. 
Ama bir kaç saniye sonra, o ağ öylesine zayıftır ki, rüya gördüğümüzü bile hatırlamayız.
Baygınlıktan ayılırken iki aşama vardır: Birincisi, zihnin ve ruhun hissetmesi;
ikincisi de fiziksel olarak varolduğunu hissetmektir. Muhtemeldir ki ikinci aşamaya vardığımızda ilk aşamanın izlenimlerini hatırlayabilseydik, bu izlenimleri öteki boşluğun anıları arasında etkili şekilde görebilirdik. Peki o boşluk nedir?  En azından onun karanlığını mezarın karanlığından nasıl ayırt edebiliriz. Ama benim ilk aşama olarak adlandırdığım dönemin izlenimleri, hatırlamak istemese de uzun bir süre sonra çağrışım yoluyla kendiliğinden gelmiyorlar mı? Bu arada biz de nereden geldiklerine şaşıp kalmıyor muyuz? Hayatında hiç bayılmamış olan kimse korlaşan kömürlerde tuhaf saraylar, çılgınca tanıdık yüzler bulamaz. Birçoklarının göremeyebileceği havada, yükseklerde uçuşan hüzünlü rüyaları göremez. Taze bir çiçeğin kokusu üzerinde düşüncelere dalamaz..."
Edgar Allan Poe - Kuyu ve Sarkaç'tan
Çeviri - İpek E. Menekşe



Bitkindim. Yüreğim anlam veremediğim bir yangın alarmıyla sabahtan beri titreşiyordu. Sanırım  hafta sonu tatili süresince tembelleşen bünyem, ikinci çalışma günümün ağır kıvamlı temposuna daha fazla dayanamamış, gün gelipte bir işe yarayabileceğine asla aklımın kesmediği imdat çekicini kendime geleyim diye başıma indirmişti.  Bir anne şefkatiyle beni bağrına basan eflatun kadife koltuğumun kollarında yorgunluktan bayılıp kalmışım. "Şimdi şu patika yoldan sağa kıvrılacağım, sonra ilk sola dönüp dümdüz gittiğimde o yüzyıllık çınarların bulunduğu meydana çıkacağım." diye içime söylüyordum. Yürüyordum ben... Ilık esen ilk sonbahar rüzgârı omuzlarıma dökülen kestane rengi saçlarımı usul usul havalandırıyordu. Üzerimde duman rengi elbisem vardı. Ortalıkta kimsecikler görünmüyordu. Sadece patika yolun başındaki, üzerinde D. Belediyesi yazan, beyaz boyası yer yer döküldüğü için nuh nebiden kalmış bir sandal görünümü veren bankın üzerindeki kuş korosu aklımdan geçen Just Like a Woman adlı şarkının melodisine eşlik ediyordu. Cıvıltılar efsunluydu. İçinde yürüdüğüm mekan yüreğime huzur veriyordu. Patika yoldan sağa kıvrıldım. Sonra ilk sola dönüp dümdüz yürüdüm. Ama yolun ucu o yüzyıllık çınarların bulunduğu meydana çıkmıyor, bambaşka bir yere açılıyordu. Karşımda bir marangoz atölyesi vardı.  Çok şaşırdım... Olduğum yerde öylece kalakaldım. Nerede olduğumu soracak hiç kimse görünmüyordu. Yapayalnızdım. Kaybolmuştum ben. Kapısı demir kepenkli marangoz atölyesinin talaşlı camında korkmuş kendimi gördüm. Ürkek gözlerle içime baktım. Hiç tereddüt etmedim. Bağıra bağıra ağlamaya başladım.

"Bir gün parkta gezerken hayretten donakaldım.
Bir sürü gözü olan tuhaf bir kıza rastladım.
Epey hoş bir kızdı hem de sarsıcı baya'a!
Baktım ağzı var, başladık laflamaya.
Çiçeklerden bahsettik, onun şiir kursundan...
Ve gözlük takarsa bir gün yaşayacağı onca sorundan.
Öyle bir kız tanımak hoş bir sürü gözü olan.
Ama ağlamaya başladı mı baya' ıslanıyor insan."

Şiir/Çok Gözlü Kız - Tim Burton
2011

11 yorum:

  1. Karanlık sardı etrafımı yazıyı okurken.. Buhramlaştı birden içim.

    YanıtlaSil
  2. Amaa... Bi aglamaya baslarsam var yaa:)

    YanıtlaSil
  3. ama siz yine de ağlamayın hayal kahvem :)

    YanıtlaSil
  4. mutlaka öyledir ama ... insan yine de ağlayan birini görüp , bilince üzülüyor nedense.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bi keresinde ağlayan yüzümle aynada karşılaştım. Bi insan ağlarken bu kadar çirkin olur mu diye daha yüksek sesle ağlamaya başladım:)

      Acı sebebiyle ağlayan insan görmek insanın yüreğini sızlatır sahiden.
      Fakat ağlamak neticede insanidir. İnsana dairdir ya güzeldir.

      Sil
  5. ağlamak güzeldir :) kendine kendini açmak gibi bir şeydir...

    YanıtlaSil
  6. hahaha hayal kahvem çok güldüm yaa ne garipsizinz :))
    bide insan ağlarken göz rengi daha koyulaşıp belirginleşiyor değil mi :)
    evet oldukça insani hemde .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Delal, tuhaf olduğumu hep söylerim.
      İlk kez bir başkası samimiyetle garip olduğumu söylüyor.
      Teşekkür ederim:)

      Sahiden hem garibim hem garipim:)
      Aslında itiraf etmeliyim ki, feciyim!

      Sil
  7. :)) tuhaflık ve gariplik çok artistike bir durumdur .

    ayrıca ben teşekkür ederim samimi olduğumu hissettiğiniz için.

    YanıtlaSil