ıslık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ıslık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ekim 2017 Salı

Segen Kuguş Digiligi Bigiligiyogor Mugusugun?


Ankara'daki  Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi'nin varlığından haberdar olunca, somut olmayan kültürel miraslarımız nelermiş diye merak ettim. Masallar, efsaneler, bilmeceler, atasözleri, fıkralar, halk hikayeleri, karagöz, meddah, kukla, geleneksel yemeklerimiz, halk hekimliği, halk takvimi, dokumacılık, telkâri, nazar boncuğu, bakırcılık, ebru,  halk mimarisi, doğum, düğün, nevruz kutlamaları, ölüm ritüelleri diye kısaca özetleyebilirim. 


Konuyla ilgili haber ve yazıları okurken, "kuş dili, lavaş ve çinicilik" in de UNESCO'nun somut olmayan kültürel miras listesine yer alması için girişimde bulunduğumuzu öğrendim. Lavaş ve çiniciliği anladım. Kuş dili ne oluyor ki diye merak ettim. Araştırınca şaşırdım kaldım. Giresun'un Çanakçı ilçesinde, coğrafyanın engebeli olması sebebiyle yöre halkı yaklaşık 500 yıl önceden beri  birbirleriyle iletişim kurmak amacıyla  kuşdili kullanıyorlarmış.  Halk eğitim merkezlerinde kurslar açılıyormuş ki, memleket olarak teknolojiye hemencecik alıştık ya, kuşdili unutulmasın, nesilden nesile aktarılsın isteniyormuş. 


Nasıl heyecanlandım anlatamam. Lakin tam anlayamadım. Kuş dili ne demekti? Kuş dili nasıl konuşulurdu? Durur muyum? Hemen sanal aleme göz attım. Meğer kuşdili, ıslıkla haberleşmeymiş. Türkçe'nin ıslıkla çalınan şekliymiş.  Uzak mesafelerde iletişim kurmak için kullanıyorlarmış. Allahım yarabbim... Müthiş! Ben bunu neden daha önce duymadım? Bencileyin tamtam ve dumanla iletişim yollarını sular seller gibi bilen Zagorsever biri, memleketimin somut olmayan kültürel değerleri olduğu söylenen,  ıslıkla iletişim yolunu nasıl bilmez? İtiraf etmeliyim, önce kendimi berbat hissettim. Lakin "bilmemek değil öğrenmemek ayıp" denir bizim köyde... İcabında atlar giderim valla  Kuşköye:)

Ayrıca Türkiye'de Giresun'un Çanakçı ilçesine bağlı Kuşköy'de kullanılan kuşdili olan ıslık dili var ya, sadece bizim memlekette değil, İspanya, Fransa, Çin, Meksika'nın bazı bölgelerinde de kullanılıyormuş. 

Bakınız, ŞURADA hem açıklamalı anlatıyor hem uygulamayı gösteren video var. Bayıldım:)


20 Mayıs 2017 Cumartesi

Hey Ahbap!..

Bana  bazı şarkılar lazım ahbap
hafif şarkılar, acı olmayan şarkılar
çok şarkıya ihtiyacım var
Tutam tutam saçlarımı savuracak şarkılar
didem madak/128 dikişli şiir


Rüyamda... Hayırdır inşallah...  Durup dinlenmeden yürüyordum. Nereye gidiyordum? Niye telaş ediyordum? Ne zamandır yürüyordum? Bilmiyorum. 

Dehşetli yorulmuştum.  Göğsüm hızlı hızlı kalkıp iniyor, dudaklarımın arasından süzülen nefesim hayatın nefesine karışıyor, ılık  bahar rüzgarı omuzlarıma aldığım gül rengi şalımı usulca havalandırıyordu.  

Üzerinde yürüdüğüm taşlı yolun kıyısına gelince durdum. Ayaklarımın ucundan başlayan yeşillik, katman katman dağlar üzerinden ilerliyordu. Ortalıkta kimsecikler görünmüyordu. Yüreğimi hüzün dalgası kaplamıştı. Çıt çıkmıyordu. Yapayalnızdım. Şarkı söylemeye başladım. İşte o sırada onu işittim. Efsunlu ıslık sesi. 

Ne vakit yanı başımda duran yanlızlığımı  görmek istemesem, hep kendi kendime şarkı mırıldanırdım. Ardından bana eşlik eden o ıslığı işitirdim. Durduğum yerde hayatımın o anlarını düşündüm. Bu gizemli ıslık, hayatımın en mühim zamanlarında hep yanımdaydı. Böyle düşününce yüreğim sevgiyle doldu. 

Saçlarımı tutam tutam savurarak başımı ıslık sesinin geldiği yöne çevirdim:
-Hey ahbap! diye seslendim. İyi ki varsın... Teşekkür ederim.

Rüyalar ne acayip oluyorlar  di mi?

19 Şubat 2013 Salı

Kahve Molası - Ve Köfte Ve Cha Bella Ve Tat Körlüğü


Öğlen yemeği için bizim köyün salaş köftecisine gittim. Burger cinsleri neymiş? Memleketimin binbir çeşit köftesine var ya... Of! Bayılırım... Biterim...  Düşünsene... Bi yazmaya kalksam memleketimin köfte çeşitlerini... Çiğ köfte, içli köfteden tut da, ıslama köfte, tükürük köftesi, kadın budu köfte, patates köftesi, kasap köftesi, cızbız köfte, salçalı köfte, izmir köftesi, kuru köfte, sarmısaklı köfte, şiş köfte, hamsili köfte,  rodos köftesi, rumeli köftesi, terbiyeli köfte, tekirdağ köftesi, inegöl köftesi, akçaabat köftesi diye uzar gider bu liste... Yalanım yok. İştahlı biriyim. Köfte dedin mi aşağı akan dereleri yukarı vurdururum yani öyle söyleyeyim... Köfte yerken sakın görme beni... Şaşkınlıktan ağzın açık kalır billahi... Çünkü köftenin herbi cinsine deli gibi yumulurum... Bugün öyle olmadı işte...  


Bugün hava nasıl güzel ve toz pembeydi! Oysa daha dün... Yağmurlu ve griydi...  Hayat da meteroloji gibi değil mi? Neyse, felsefeye dalmayayım... Bak şimdi... Köfteciye gitmeye niyetlendim ya... Ofisten güle oynaya çıktım, tamam mı? Ah!.. Rüzgar tatlı sert esmekteydi. Ne gam! Binanın gölgesinden çıkınca, kış güneşinin  yumuşacık ısısı tenime bir eros oku gibi değdi. Sevindim.  Sahile yürüdüm. Önümde masmavi deniz. Etraf nasıl ıssızdı anlatamam. Kimsesiz... Sessiz... Kollarımı açtım. Havayı coşkuyla kucakladım. Sonraaa... Eğildim. Taş ve midye topladım.. Ceketimin iki cebini tıka basa doldurdum. Nedense o anda aklıma Cha Bella adlı şarkı geldi. Gülümsedim. Özgürlüğü iliklerime kadar hissettim. Bu his ne kıymetliydi. Şarkıyı ıslıkla çalmaya başadım. Hoşuma gitti. Saçlarımı müziğin ritminde sallayarak kıyı kıyı yürürken, cebimdeki taşları teker teker denize geri attım. İnsanın yalnız ve özgür yürümesi ne şahane bir şeydi. Hey, bi dakika... Ben köftecide olanı biteni anlatacaktım. Sen ömründe hiç tat körlüğü diye bir şey duymuş muydun? Yeminle ben bilmiyordum...  Du bi... Anlatacağım... Dildeki reseptörler nasıl iştahla ilgililer vallahi anlatacağım... İyi ama... Konuyu dağıttım... Gene daldan dala atladım... Zamanın doldu.. Müşterime gitmeliyim. Eyvah!.. Kahve molam bitti.