26 Ağustos 2009 Çarşamba

Haydi, İçinde İstanbul Geçen Şarkıları Söyleyelim!

Ne yazık ki sesim pek güzel değildir. Güzel şarkı söyleyen insanlara nasıl imrenirim. Kimi zaman araba kullanırken içimden şarkı söylemek gelir. Söylerim. Özellikle yalnızken tabi. Bir de arkadaşım Dilek'le. Onun sesi billur gibidir. Ama ben demezsem, şarkı söylemek aklının köşesinden geçmez. Hele arabada. Hele bize bakarken herkes. Mümkün mü? Asla söylemez! Bende olacak öyle bir ses, durmam ki hep şarkı söylerim. Hem de ne biçim abartırdım kimbilir? Abartma sanatında usta olduğum bilinir. O nedenle demek ki bana güzel ses bahşedilmemiş. Biz birlikte yol alıyorsak eğer Dilek'le... Gidiyorsak eğer uzak bir yere... Hele direksiyon bendeyse... İsterse söylemesin... Rica ederim... Hatta yalvarırım bazen. Önce naza çeker kendini. Söylemek istemez. Sonra ben bağıra bağıra şarkı söylemeye başlayınca, dayanamaz Dilek. Başlar söylemeye. Dilek'in yumuşacık sesinde içim ılınır. Suspus olurum. Dayanamam. Ben de şarkı söylemek isterim. Usul usul eşlik ederim önce. Bir bakmışsınız kaptırmışız kendimizi ezgilerin ve dizelerin büyüsüne.. Şarkıları bir zincir gibi birbirine ekleyerek söyleriz. Pek çok şarkı söyleriz söylemesine de en çok sevdiklerim içinde İstanbul geçen şarkılardır. Ve harikulade İstanbul şarkılarımız vardır. Bak dinle...

Önce Münir Nurettin Selçuk'un bestelediği Yahya Kemal'in o güzelim şiiri "Sana bir tepeden baktım aziz İstanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer. Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer." ile başlarız İstanbul şarkılarına. Büyük bir saygıyla... Bu yaptığımız işin başında,toptan bir bakıştır İstanbul şarkılarına. Sonra Hicaz makamından Yesari Asım Arsoy'un sözleri ve bestesi olan "Sazlar çalınır Çamlıca'nın bahçelerinde, Bülbül sesi var şarkıların nağmelerinde " şakısına geçmek yakışır. Gene bir Münir Nurettin Selçuk şarkısıyla devam edilir ağırdan ağırdan... "Yok başka yerin lütfü ne yazdan ne de kıştan Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamıştan, Ah Kalamıştan , Istanbul'u sevmezse gönül aşkı ne anlar, Düşsün suya yer yer erisin eski zemanlar, Sarsın bizi akşamda şarap rengi dumanlar, Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan Ah kalamıştan " Bu şarkıyı söyledikten sonra da "Ah! Münir Nurettin Selçuk'dan dinlemek vardı"diye rahmetle anılır ünü sanatçı arkasından.

Artık günümüze gelinmelidir. Cilveli cilveli " Kız sen İstanbul'un neresindensin?" şarkısını söylemelidir. "Duruşun andırır asil soyunu, Hisar, Kuruçeşme, sahil boylu mu? Arnavutköylü mü Ortaköylü mü? Kız sen İstanbul'un neresindensin? Bilmem sözlü müsün, ya nişanlı mı? Sevgilin yaşlı mı, delikanlı mı?Emirgan, Bebekli, Aşiyanlı mı?Kız sen İstanbul'un neresindensin?" şarkısıyla tüm İstanbul semtlerini dolaşırız bir bir.. Hey! Haydi Ajda Pekkan 45 liklerine gelelim!... Fecri Ebcioğlu'nun sözleriyle Türk pop müziğinin resmi açılış şarkısı olarak kabul edilen şarkıyı söyleyelim... "Bak bir varmış bir yokmuş, eski günlerde, Tatlı bir kız yaşarmış, Boğaziçi'nde. İşte bir sabah erken, masal böyle başlamış Delikanlı genç kıza, iskelede rastlamış Bakışmışlar göz göze, gören kimse olmamış Fakat denizde dalga, oynamaya başlamış!" Ne şahane şarkılardır! Bu şarkıları söylüyorken, unutulur günlük dertler kasavetler birer birer... Peki şu şarkıya ne diyeceksiniz? "Ay beyaz deniz mavi eylenin kizlar Yarinden ayrılanın yüreği sızlar Sandalimiz sanki ucan bir kuştur Hayat dalgalar gibi bazen yokuştur Emirgan'dan Marmara'ya Kınalı Büyükada'ya, Aşkımızı mavi suya gizleyelim yah yah!"

Şimdi sıra köprülü şarkılara geldi. "Boğaz köprüsü, İnci gerdanlık, Altından geçtik, Kahkaha attık. Çek kayıkçı kürekleri Gezdir seven şu kalpleri Mavi deniz martılardan Ayırma sevenleri" diye bağıra bağıra söylüyoruz bu şarkıyı şimdi de. Peki içinde ada geçen İstanbul şarkılarımız yok mu? Olmaz mı? Tabi ki var. Melih Cevdet Anday'ın o şahane şiiri, Sezen Aksu'nun Şinanay adlı şarkısının sözleridir. "Ada vapuru yandan çarklı Bayraklar donanmış cafcaflı Simitçi, kahveci, gazozcu Şinanay da şinanay. Müslümanı, yahudisi, urumu İsporcusu, ihtiyarı, veremi, Kiminin saçı uçar, kiminin eteği, Şinanay da şinanay. Estirir de ada yeli estirir Seni sevindirir beni küstürür Lüküs kamarada kimler oturur Şinanay da şinanay."

Ahh! Ya Mazhar Fuat Özkan'ın o en güzel İstanbul'lu şarkısı.. Ah! Hem de şarkının sözleri içinde yağmur varsa... Ağlatmaz mı bu şarkı insanı... "Bu sabah yağmur var İstanbul’da, Gözlerim dolu dolu oluyor bilinmezliğe, Anne sözü dinler gibi masum, Ağladım bu sabah" Peki gene bir hüzünlü şarkı ile devam etmelidir. Demelidir ki: Uzanıp Kanlıca’nın orta yerinde bi taşa, Gözümün yaşını yüzdürdüm Hisar’a doğru, Yapacak hiçbir şey yok gitmek istedi gitti, Hem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bitti, Bi lodos lazım şimdi bana, bi kürek, bi kayık, Zulada birkaç şişe yakut yer gök kırmızı, Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp, Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı, Ah İstanbul İstanbul olalı, Hiç görmedi böyle keder, Geberiyorum aşkından, Kalmadı bende gururdan eser"

Şimdi bir Edip Akbayram şarkısına geçmek "Salkım salkım tan yelleri estiğinde, Mavi patiskaları yırtan gemilerinle uzaktan seni düşünür düşünürüm İstanbul "demek lazım... Bir Levet Yüksel şarkısıyla sonuna gelmeliyiz artık İstanbul seyahatimizin... Demeliyiz ki : "Saçlarını dağıtır rüzgar, Yeditepe üzerinden, Hatıralar tarihin küllerini savurur, Kadın gibi, kısrak gibi sarılayım gel ince beline, Yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından" Heyy! Yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından! Yollar biter, içinde İstanbul olan şarkılar bitmez! Hele bir de Türkülerimiz vardır İstanbul'a ilişkin. Başlamayayım... Bu yazı da bitmez! Böyle işte. Bugün de durumlar bu merkezde! Aaa! Biz Heybeli'de her gece mehtaba çıkmaz mıydık Dilek'le?!Yok yok, Heybelide değil! Değirmendere'de... Ama... Bekle bizi İstanbul!.. Dilek bizim köye dönsün bi hele!..

2 yorum:

  1. vildancığım :):)..
    Az bekle. Yakında dönüyorum köyümden daha köy..yokluklar içindeki yoksul hayatımdan ..ama daha çok dost..daha hoşgörülü..daha mutlu olarak değirmendereme. Geliyorum unuttuğum medeniyetime kavuşmaya her seferinde daha şaşkın.
    Her seferinde seçimimimde daha çelişkili nerde kalmam gerektiğine.
    Teşekkürler Vildancığım yazıların ve övgülerin için
    :) sevgiler ..selamlar

    YanıtlaSil
  2. Nasıl yani.. Sen oralarda kalsam mı acaba diye mi düşünmektesin? Yapma Dilek? Bunu bana nasıl söylersin? Ama ne diyeceğim... Eğer biraz şaşkın durumdaysan... Ne yapacağını bilemiyorsan.. Sen var ya sen... Yüreğinin sesini dinle...Senin o yüreğin var ya en güzel rotayı çizecektir sana..
    Oraysa ora... Buraysa bura.. Razı geleceğim.. Bir dinle bakalım senin o güzel yüreğin ne diyecek:)

    YanıtlaSil