17 Şubat 2010 Çarşamba

Kitap Hastalığı Diye Bir Şey Var Mı?

Biliyor musun kitapçılara girdiğim anda resmen ruh değistiriyorum. Sanki şımarık bir çocuk halet-i ruhiyesine giriyorum. Tuhaf bir şekilde arsızlaşıyorum. Ya da kendimi kaybediyorum. Sanki kitapların her biri sürmeli gözlü ceylan. İçimden doymak bilmez bir kurt çıkıyor adeta, elimden kaçırmaktan korkarcasına, o kitaptan bu kitaba sabırsızlıkla saldırıyorum. Aslında anlatacağım günkü telaşım ceylanları kaçırma korkum nedeniyle değildi. Uçağı kaçırma endişem sebebiyleydi. Çünkü hava alanındaydım. Güya uçagın kalkmasına epeyce vakit vardı. Kitap almayacaktım da sadece aralarında dolanacaktım. Allah inandırsın seni kitapçıdan çıktığımda elimde sekiz tane kitap vardi. Gene kaptırmışım kendimi... Almışım da almışım. İyi de havaalanından pahalı pahalı alınır mı hiç? Batmışım. Resmen batmışım. Düşünebiliyor musun memlekete dönerken alsam neyse... Bir de bu kitapları gittiğim yere taşıyacağım. Valizimde okurum diye yanıma aldığım kitaplar da cabası. Çaresiz seyahat edeceklerdi benimle. Hatta benimle gidip döndüler bile.

Benim kitap hammallığım meşhurdur zaten. Bir keresinde Berlin'de bit pazarını dolaşıyoruz. 1945 lerden kalma bir İngilizce sözlük buldum. Sözlük degil de kazulet bir beton parcası sanki. Ama o kadar güzel bir şey ki. Karşıdan gözümün içine baktı sanki... Resmen "Al beni, al beni!" dedi. Ne yapabilirim? Bizimkilerin endişe dolu bakışlarına aldırmadan kitabı satın aldım. Daha yeni çıkmıştık dolaşmaya. Otele akşama dönecektik. Kitap da bizimle dolaştı. Ben taşımadım ki. Bizim evin ahalisi sırayla taşıdılar. Ben onların yerinde olsam "madem aldın, kendin taşı bana ne!" derdim. Kesin derdim. O kadar tatlıdırlar ki bizimkiler anlatamam. Bütün gün sırayla kitabı taşıdılar. Bana hiç taşıtmadıkları gibi, tek fena laf bile söylemediler. İnsan arada bari ters ters bakar değil mi? İnan ki yan gözle bile bakmadılar. Ne fenalar! İnsan daha rahatsız oluyor bu durumda. Vicdanı sızlıyor tabii..

Peki hiç kitap krizim tuttuğunda rastgelmiş miydin bana? Eger bir kitabı kafama taktıysam hiç üşenmem kitapçı kitapçı dolaşırım. Eğer bulamazsam... Ah! Eğer bulamazsam... Kitap krizim tutar işte. Adeta çıldırırım! Hele pazar gününe denk gelmişsem... Bizim sehirdeki kitapçılar kapalıdır. Nöbetçi kitapçı neden yok diye, nasıl hayıflanırım anlatamam... Bazen hızımı alamam da Istanbul'a giderim. Evet... Giderim... Böyle abartma huyum vardır işte. Ne yapabilirim? Kitap hastalığı mı bu durumum sence? Kitap! Keşke kitap katı halden sıvı hale geçirilebilse de şırınga ile damar yoluyla gönderebilsem... taa... taaa kalbime... Tabi ki şifa niyetine!

14 yorum:

  1. hahaha:))) demek kitaplar sıvı hale geçecek.. damardan şırınga ile ha? hahah:))
    şurubunu da yapsınlar, hapını da. hatta burun spreyi olarak bile kullanabilelim.
    eczaneye girip;
    -EVDE SIKILDIM BANA BİR KATİP ÇELEBİ HAPI LÜTFEN
    -İstanbulum tuttu bana bir orhan pamuk şurubu.
    -Rüyamda cocuktum bana kumral ada mavi tuna burun speyi VERİRMİSİNİZ.
    EVET TUTTUM BU FİKRİ FAZLASI İLE :)))
    Ha birde şu sözlük olatı var ya kazulet gibi ağır bir kitap ama cildi seni çağırmış ya. Eminim sevgiyle kucaklayıp bir de koklamışsındır ya.. ama çok şanslısın ki ingilizce konuşmuş seninle de almışsın.
    Ya bir de sanskiritce olsaydı. napardık bilmem artık. Seni ne zaman arasam o dilleri öğreniyor olurmuydun acaba. :)) hayal gücümü fazla zorlamiyim gece gece gidip yatiyim. Uykum var.
    Yatmadan bir Özdemir Asaf hapı iyi gelirmi acaba. Yok yok onu sabah aliyim. Andersenden masallar şurubu içiyim daha iyi.
    İyi gecelerrr...

    YanıtlaSil
  2. Dilek sabah sabah okudum ya yazını.. Tutamadım kendimi. Kahkahalarla güldüm. Haydi ben hayalciyim. Sen beni solladın geçtin canım:)
    Kaptığın gibi havada hayali, süsleyip püsleyip geri postalıyorsun. Harikasın ne diyeyim, ellerine, gönlüne sağlık.
    Kitap şifadır şifaaa... Okumak, koklamak, tutmak, tozunu yutmak... Hepsi iyi gelir. Son yazımda dayanamayıp yemek istemiştim. Şimdi o da yetmedi direk damardan enjekte edip kalbime göndermek istedim:) Tutkunun başka bir çeşidi:)
    Kazulet sözlüğe gelince... Sözlüğün içinde computer kelimesi bile yok biliyor musun? Ama ne yapabilirim bizimle gelmek istedi Türkiye'ye:) Geldi. Kitaplıktaki diğer kitaplarla da bir anlaştı ki sorma. Öyle yabancı yabancı durmadı. Bilakis iyice kaynaştı:)
    Harikasın Dilek! Gel de sana sevdiğin bir kitap niyetine kahve içireyim bizim ofiste:)

    YanıtlaSil
  3. Herhalde en güzel hastalık budur :)

    YanıtlaSil
  4. Hey! İşte kitapları olan bir yazardan yorum gelmiş. Kitaplarınız bizim köyde okunuyor ona göre.. Yenisi nerde:))

    YanıtlaSil
  5. Olmaz olur mu, var tabi... Ben de nerede bir kitap dükkanı görsem dayanamam mutlaka kendimi içeri atarım. "Kitap almayacağım, sadece dolaşıp çıkacağım" desem de çıktığımda elimde mutlaka bir poşet olur.

    Şu sekiz kitap aldığınız havalimanı hangisiydi acaba? Ben de bir ara havaalanında bir kitapçı da çalışmıştım da :) Herkesin elini kolunu doldurup öyle gönderirdim :) Ama maksadım kötü değildi, okusun milletimiz diye... Yoksa hedef ciro falan hiiiç önemli değildi :P

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. İzmir'e uçakla geldim ama kitapçısına uğradım mı hatırlamadım şimdi:) Benim maceralarım genelde İstanbul'la ilgili. Sadece kitap olsa neyse Mit, hayatımda o kadar çok tutku ile sevdiğim şey vardır ki.. Misal,İstanbul.
    İstanbul'u sevmek de benim için aynen kitap sevmek gibi. Durun! Sıra İstanbul'da o zaman. İstanbul konulu eski bir yazımı tekrar Hayal Kahveme yazayım bari:)

    YanıtlaSil
  7. Of of, bitirebilsem o yenileri... Yazılan bir sürü var da biten yok hala maalesef... Ağırlıklı üzerine eğildiğim Fibonacci Mezarlığı. Gohor'un devamı var, Tanrıların Zamanı var, Kayıp Ruhlar Klübü var, çocuklar için yazılanlar var, var oğlu var... Bitince duyururum diye umuyorum :)

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  8. son zamanlarda okumayı bıraktım... şu an kitap alma hastalığım başladı... şikayet etmiyorum... bir gün okuyacağım elbet ama çabuk olsa çoğunu merak ediyorum...

    YanıtlaSil
  9. Kişisel Depresyon Anıları'ndan hangi kitapları aldığını öğrenebilmek mümkün mü acaba:)

    Merak ettim de... Merak ki en çok yakışandır bana.. Bu dize böyle miydi? Çok alıştım da böyle kullanmaya:)) Ayıp olmasın yazarına!

    YanıtlaSil
  10. Gerçekten mi Aşkın? Vay canına! Merakla bekliyoruz o zaman.. Bir ara okuduğum bir Aşkın Güngör kitabını yazsam keşke Hayal Kahvem'e. Ama itinalı yazmam gerek. Daha rahat bir zamanımı yakalamaya çalışıyorum. Ne yapayım? Kitap yazamıyorum. Sevdiğim kitapları yazmakla avunuyorum:)
    Size kolay gelsin. Hayal kepenkleriniz hep açık, ilhamınız daim olsun!

    YanıtlaSil
  11. Yaaa..:)) evet..işte böyle. Aslında hayal gücü tıkalı bir insanım. Aama senin yazılarını okuyunca böyle oluyor.
    Sanki VİLDAN HARİKALAR ÜLKESİNDE isimli bir kitabı okumuş gibi oluyor insan.
    Evet aynen böyle. Bu toz bana iyi geliyor:)).
    Hapın ne zaman çıkacak??
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  12. Dilek eğer senin hayal gücü kanalların tıkalıysa, eyvah, açık olsa naparız kardeş:)
    Sen tüm güzel yüreğinle yazıyorsun ya üşenmeden yorum, ellerine sağlık canım.
    Hep desteklersin beni. Bilmez miyim?
    Sağol! İyi ki varsın!

    YanıtlaSil
  13. Böyle hastalık her kesin başına hatta düşmanımın da başına gelsin:)

    YanıtlaSil