12 Mart 2010 Cuma

Doğuştan Kör Biri Rüya Görür Mü?

Geçenlerde yazdığım bir yazıma “Ben var ya bazen tam manasıyla bakar kör olduğumu düşününüyorum.” diye bir cümleyle başlamıştım. Niye böyle yazmıştım ki? Körlük hakkında sanki ne biliyordum? Doğuştan kör birine körlüğü tarif etmesini istemişler. Şöyle tarif etmiş “Siyah renkte hızlıca akan bir ırmak düşünün sonunda bir çağlayanla birlikte derin karanlık bir göle dökülür." Ne kadar düşsel bir tarif, öyle değil mi? Körlere en çok sorulan soru neymiş biliyor musun? "Acaba körler rüya görebilir mi?" Görebilirler mi sahi? Doğuştan görme özürlüler rüya göremezlermiş biliyor musun? Görmedikleri için rüyalarını da göremezlermiş. Sesi duyarlarmış. Yani normal yaşantılarında olduğu gibi rüyalarını sesle algılarlarmış. Doğuştan kör olan kişilerin rüyalarında görsel figürler yer almazmış. Rüyaları yürüme duygusu, mutluluk hissi gibi günlük hayatta deneyimledikleri duygu ve duyulardan oluşuyormuş. Ama doğuştan görme duyusu hiç olmayan insanlarda diğer duyular daha fazla gelişiyor ya, eğer toplum içindeki yaşam şartları daha kaliteli hale getirilip, hayattan daha kolay keyif almaları sağlanırsa, belki körler rüya görmeseler bile kolaylıkla rüya duyabilir, rüya koklayabilir, rüya dokunabilirler öyle değil mi? Asıl körlük, insanın yaşamdan ümidini kesip, hayallerini yitirmesi demek değil mi?

"Alti Nokta Körler Dernegi, ülkemizde görme engellilerin ekonomik, toplumsal, eğitsel, kültürel ve mesleki sorunlarina çözüm yollari üretmek amaciyla 1950 yilinda kurulmus bu alandaki en eski ve en büyük dernektir. Kurucu baskani, kendisi de görmeyen Doç. Dr. Mithat ENÇ'tir. Görme özürlü kişi, himayeye muhtaç, acınacak ve çaresiz bir insan değildir. Sadece farklı metotlar kullanarak öğrenir. Gören insanların görmeyenlerin hayatını kolaylaştırmak için elinden geleni yapması gerekir. İzmit'teki Altı Nokta Körler Derneği'nin telefonu 0 262 321 35 00-322 94 39 Telefon edilip nasıl destek olunacağı öğrenilebilir.

5 yorum:

  1. Kör ressam Eşref Armağan'ı duymuş muydun hiç? Bu yazın bana onu anımsattı da. Eğer duymadıysan burada onunla ilgili bir video var, mutlaka izle. Sevgiler.

    http://www.izlesene.com/video/tv-kor-ressam-esref-armagan/876709

    YanıtlaSil
  2. Selam Mit, Bugün haftanın son günü. Dehşet işim var. Şimdi işimi gücümü bıraktım, ressam Eşref Armağan'ı seyrettim. Dünyayı bakan gözle farkedemeyen bizlerin, "Dünyayı parmaklarının ucuyla görebilen" bu ressamdan ibret almamız lazım. Teşekkür ederim Mit. Duymamıştım Eşref Armağan'ı. Sayenizde öğrendim. Demek ki gözleriyle görmeseler de, dokunarak, işiterek görebilen bu insanların hayatlarını kolaylaştırmak için elimizden geleni yapmamız lazım. Körler rüya görmeseler de rüya dokunabilir, rüya işitebilirler demek ki. Ne güzel!

    YanıtlaSil
  3. Eşref Armağan doğuştan görme angelli midir?

    Bu ayrıntı önemli. Ben de araştıracağım.

    Teşekkürler paylaşımınıza...

    YanıtlaSil
  4. Arkadaşlar kör kelimesini kullanmaktansa görme engelli diye hitap ederseniz daha iyi olabilir . Kör kelimesi halk içinde kullanılan kaba ve kırıcıdır .

    YanıtlaSil
  5. Selamoradaki, şehrimdeki altınokta körler derneğine üye arkadaşlarım var. Onlarla ilk tanıştığımda sormuştum sanırım, "kör" demenin rahatsızlık verip vermeyeceğini... Çünkü konuşurken rahat olmak istiyordum. "Derneğimizin adında zaten kör kelimesi var. İstediğin gibi söyleyebilirsin" dediler. Sonra neyi farkettim biliyor musunuz? Bakar mısın?, Gördün mü? sorularını hep kullanıyorum. Hiç dert olmuyor inanın. Körlerin dünyası benim gördüğümü zannetiğim dünyamı zenginleştiriyor. Kelimelere takılmıyorlar, ben de takılmıyorum. Kalpten kalbe o görünmez yolu takip edince, sorun olmuyor inanın:) Duyarlı yorumunuz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil