15 Mart 2010 Pazartesi

Hurafeye İnanır mısın Yoksa? Aaaa!

Hurafeye inanır mısın? Hani boş, batıl inanışlar; asılsız rivayetler, dinde olmayan ve sonradan uydurulan asılsız inançlar, uğursuzlukla ilgili inanışlar ve yorumlar diye anlatılır ya sözlükte.. Sorduğum bunlar işte… Ne kadar inanmayız desek de ucundan kenarından etkilendiğimiz durumlar… Ben hurafe çeşitlerini ünlü mizah yazarı Atilla Atalay’ın bir öyküsünden öğrenmiştim. O kadar tatlı yazmıştı ki bu durumu, sanatını sonuna kadar kullanmıştı bu muhabbette… Nasıl mı? Anlatacağım şimdi, bak dinle… Atilla Atalay’ın meşhur kahramanı Sıdıka’yı bilirsin… Hani ev kızıdır, annesiyle sohbetleri komik ötesidir. Annesi Sıdıka’dan daha alemdir hatta… ”İntihar edersen eğer, baban seni öldürür!” diyen şekerlikte anne modelindendir.

İşte gene böyle Atilla Atalay’ın bir öyküsünde, Sıdıka ile annesi bir aradalar.Öykünün adı "Hurafe Kızları".. Gece... Sıdıka evde... Çekirdek çıtlatmakta… Dakka bir gol bir… Giriş yapıyoruz hurafe kızlarına.. Anne gece vakti çekirdek çıtlatılırsa, şeytanın eve üşüşeceğini söyler öncelikle… Sonra geceleyin sakız çiğneyen ölü eti çiğner, çiğnerken balon yapıp patlatan ise kefen bezi şişirir, fincanlar gece bulaşık içinde bırakılırsa cinler yuva yapar içine, geceden kurnada su bırakılırsa içinde periler yıkanır, gece ıslık çalınırsa hortlak gelir, gece tırnak kesilen eve karakancolos yavrular diye, Sıdıka ile karşılıklı sohbet içinde, annesi söylenmeye devam eder. Karakoncolosun kara renkte, çirkin, kürklü bir cin olduğunu bu öyküyü okuduktan sonra araştırınca öğrenmiştim. Sıdıka altta kalmaz tabi. Karşı taarruza geçer. Annesinin ortalığı Elm Sokağı’na, evi Zombiler Kıraathanesi’ne çevirdiğini, hatta bir genç kızın üzerine biraz daha bu hurafe hikayeleri ile giderse evi Tupak Amarru Gerillaları’nın basacağını söyler. Annesi gibi ben de merak etmiştim bu gerillaları. Peru'daki bir gerilla olduğunu araştırınca öğrenmiştim… Annesi sorduğunda “senin iyi saatler olsunlar’a benzer bir şey söölemek istedim.” Der. Neler bilir bu Sıdıka, ne akıllı kızdır aslında...

Anne kaldığı yerden devam eder. Kapı eşiğinde ters dönmüş terlik bırakılırsa melek girmez, periler tedirgin olur, şeytan agresifleşir der,mutlaka düzeltmek gerektiğini söyler. Sıdıka dayanamaz artık bu durumlara… Gece içine cin yuva yapar diye bulaşık bırakmayan, terliklerin ters durmamasına dikkat edilen memleketimizde neden insanlar gece açık unutup katalitik sobadan zehirleniyor, neden trafik ışıklarına dikkat edilmiyor diye sorunca annesine, annesi de mukadderat diye cevap verir. Karşılıklı atışmaya başlayınca, anne dayanamaz ve bir terliği Sıdıka’nın başına fırlatır. Sıdıka hem gülmekte hem de kaldığı yerden vır vır vır konuşmaya devam etmektedir. Çünkü annesinin fırlattığı terlik, Sıdıka’nın kafasına çarptıktan sonra, kapının eşiğine ters düşmüştür. Bu muhabbet biraz daha bu kıvamda devam edip gidecektir. Öykünün sonunda, annesi odasına yatmaya giderken Sıdıka arkasından seslenir: “Bi Dakka Safiyaanım… Yatak odasının kapısından sol ayakla girilmez… Uyurken afakanlar gelip ayağından yorganı çeker Alimallah… Hi hi hi… İyi geceler…”

Yok canım ben hiç inanmam hurafeye falan deyip de nağme yapma öyle... O kolundaki nazarlık peki niye? Kem gözlere di mi, kem gözlere? Hatırlasana uğursuzluk diye merdiven altından geçmezsin hani, avucun kaşınırsa para gelecek dersin, yeni bir işe başlarken Salı sallanır, Çarşambayı sel alır diye ertelersin, leyleği havada görünce bu yıl çok gezecem der sevinirsin hani, hatırlasana bu söylediklerimi.. O kadar çok var ki daha söyleyeyim mi? Bir ara evlenecek arkadaşının ayakkabısının altına ismini yazdıran sen değil miydin yoksa? Okudun mu gazetelerde, her yıl 60.000 kara kedi öldürülüyormuş, uğursuzluk getiriyor diye İtalya'da... Yaaa... Hurafe böyle kötü bir şey işte!.. Bu mavi boncuk mu niye? Hımm... Yok canım nazar değmesin diye değiiiiil! Aslaaaa! Bloğum renklensin diyeee... Evettt.. Vallla!...

6 yorum:

  1. Teşekkürler, yemin etmeseniz inanmayacaktım!

    YanıtlaSil
  2. Aslında boş yere yemin etmek doğru değil.. Annem duysa ne kızardı kim bilir? "Yalan mı söylüyorsun ki yemin ediyorsun?" derdi. Ben yazmaya başladığımdan beri hayali yazılar yazmaya başladım. Uydurma yazılar bazıları. Ya da yorumlar.. Kendimi kabahatli mi hissediyorum ne? Durmadan yemin billah ediyorum. Sahiden iyi bir şey değil. Çok alıştım buna... En kısa zamanda vazgeçmeliyim:)

    YanıtlaSil
  3. Sadece şakaydı, beğendiğimi belirtmek istemiştim. Selamlar.

    YanıtlaSil
  4. Merak etmeyin attığınız şaka topunu kaptım:) Siz son yazılarımda çok kullandığım yemin billah konusunda içimi dökmeme neden oldunuz. Sağolun...

    YanıtlaSil
  5. atilla atalay'ın sıkılhan ile bunalgül telefon dialogları gülmekten katar insanı:)
    "sıkılhan alooo, bunagül ban. bak ne diycam. aalooo.. özelimizi reklamcılara satmışsın.
    inanmıyorum sana yaa:))gibi.....

    YanıtlaSil
  6. Haklısınız Hülya.. Sıkılhan ve Bunalgül'le ben de pek çok zaman Diyalog Çabaları'na girmişimdir:) Gülmüyorsunuz di mığ?

    YanıtlaSil