3 Aralık 2011 Cumartesi

İkinin Hatrı Kaldı... Benim Mi? Boynum Bükük!


"Gelsene." dedi. Kanatlanarak gittim. Karşılıklı oturuyoruz. Niyetimiz kahve hüpletmek.  Kahve bahane tabii, maksat muhabbet. Laflıyoruz. Daha doğrusu o konuşuyor. Ben dinliyorum. Çıtır çıtır birşeyler anlatıyor. Ne anlattığını hiç duymuyorum. Eskaza konuştuklarıyla ilgili bir soru sorsa... Mümkün değil cevaplayamam... Hilafım yok, soru sorduğunu  bile anlamam. Var ya onu anlatırken seyretmek  bana iyi geliyor.  Anlatırken yüzünde gezinen mimiklere, ellerinin hareketine bakıyorum.  "Kimsenin yok, yağmurun  bile yok böyle güzel elleri" diyesim geliyor. Yeni Türkü şarkısı vardır ya hani...  Bu dizeleri aklımdan geçiriyorum. Keşke aklımdan geçirdiğim anda söylesem... Söylerim aslında. Fakat... Anlatımını bozmak istemiyorum. Gözlerine bakıyorum... Dudaklarıyla değil, asıl gözleriyle konuşabilen insanlara bayılırım.  "Bütün güllerden derin... Bir sesi var gözlerinin."  İnan bana gözlerinin sesini duyuyorum. Öyle etkili konuşuyor.  Ne anlatıyor acaba?  Son günlerde hissettiğim içimin hazin sesi yatışıyor sanki...  Onu çok sevdiğimi hissediyorum. Kaç çeşit sevgi var Yarabbim? Bir yürek bu kadar sevgiyi nasıl çekiyor? Bilirsin  Cemal Süreya der ya hani... "Öyle düzletici öyle yerine getiriciydi ki sevmek" Heyy! Nerden aklıma geldi şimdi bu  şiir? Sahiden ne şahanedir! "Ki Karaköy Köprüsüne yağmur yağarken... Bıraksalar gökyüzüne kendini ikiye bölecekti... Çünkü iki kişiydik." Evet... Biz de iki kişiydik. Karşı karşıya oturuyorduk. Kahvelerimizi hüpletiyorduk. Gözlerinin sesini işitiyordum. Yüzünde gezinen mimikleri, ellerinin hareketlerini hayranlıkla izliyordum. O kadar sevimli görünüyordu ki. Onu fena halde öpmek istiyordum. Onu bir kere öpsem ikinin hatrı kalacaktı. İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük. Öyylee dalgın dalgın bakıyordum. "Tamam değil mi? Merak etme. Anlattığım gibi  bir saat içinde dönerim." diye bir ses işittim.  Doğruldum oturduğum yerde. "Nereye?" diyemedim. "Ali'nin karnı tok zaten. Sen Hayal Kahvem'e yazı yaz istersen. Ben çabucak gidip gelecem." dedi. Kalakaldım. "Aaa! Ablam şaşkın şaşkın bakma. Deminden beri anlatıyorum ya... Çocukla gidemem  biliyorsun oraya... Bak yemek falan sakın yapma... " dedi. Beni öptü... Gitti...  İyi ama biz muhabbet etmeyecek miydik peki? Yooo... Ben küsmedim... Yooo... Beni bir kere öptü ya... İkinin hatrı kaldı. Benim? Benim...  Boynum bükük... Sonra... Biz bir daldık Ali'yle oyuna...  Ne olacak? Cemal Süreya'nın dediği gibi... Sonrası iyilik güzellik.




NOT: Kardeş gene yeğenlerimi bana bıraktı. Eşini koluna taktı gitti.  Sonra mı? Dedim ya...  Sonrası iyilik güzellik:)


19 yorum:

  1. Sevgine sağlık

    sevginin çeşitleri;

    beklentisiz
    beklentili
    nedensiz
    nedenli
    egosuz
    egolu
    geçici
    kalıcı
    dalgalı
    sabit
    azalıp artan,artıp azalan
    sahi cidden içten
    sahte geçici
    hastalık derecesinde
    delice
    kalp kanattıran
    gülücük yaydıran
    şüten
    ağlatan
    ısıtan
    karartan
    uçuran
    fırtına koparan
    sütliman yapan
    karşılıklı
    karşılıksız
    karşılıklı olması önemsiz
    karşılıklı olması önemli
    doğrusu yanlışı olmayan
    ezen bastıran
    hür kılan,renklendiren

    sevginin çeşitleri
    güne buluta duyulan
    çocuğa cana duyulan
    maddeye duyulan
    manaya tutulan
    anlatılmayan
    anlatıldığında yavan kalan
    tarif edilemeyen

    ....
    pfffffffffff

    böyle işte
    illa tanımak görmek gerekmez
    izleken haberleri
    bir hikaye duyuarsın
    oysa o hikaye diğerinin
    gerçeği
    ve acı hissedersin
    ama acıma değil
    kahredersin
    tanrına küsersin
    yalvarırsın
    sorarsın neden
    yaralı hayvan yine son kez
    bğürür içindeki
    severs,n
    ve sevdikçe kanar
    kanadıkça boğulur efesin
    pişmanlık mı?
    asla

    "yaradılanı yaradandan ötürü sevmek"
    fiilini
    "yaradanı yarattıklarından ötürü sevmek" fiiliyle değiştirirsin;
    Allahım ne güzel dersin,ne masum,ne..ama neden...gerçekten var mı diğer dünya....varsa ve gerçekten mükafatı cennet ise bu dünyada sağlıkla sınadğın minicik canların ödülü...lütfen dersin,ol dersen bilirim olur dersin,bul desen şifayı,şifa bulsa............

    ......
    sevginin tek çeşid vardır
    adı da sevgi
    hoşçakal

    YanıtlaSil
  2. Sizin gibi abla=Dostlar başına ;-)
    Muhabbetle...

    YanıtlaSil
  3. kendimden çok şeyler buldum. çok başarılı, çok beğendim ...

    YanıtlaSil
  4. Negüzel bir yaziydi bu....Kardesim olmasa üzülürdüm..
    Agzina yüregine saglik....

    YanıtlaSil
  5. Ne mutlu size.. Bu sevgiye hakeriyorsunz.

    YanıtlaSil
  6. Selam Infantulus, şiir gibi yorum yazmışsınız. Yüreğinize, ellerinize sağlık:) Sağolun.

    YanıtlaSil
  7. Ecehan, benim kardeş var ya... Of öyle tatlıdır ki anlatamam. Genelde o abladır bana:)) Hayal Kahvem'e yazdığım yazılara şaşırıyor mesela:)
    Sağolun.

    YanıtlaSil
  8. Fragile, çok naziksiniz. Teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  9. Zeliş, kardeşlik müthiştir. Kardeşten başka bi de abim var ayrıca... Biri kafamı kızdırırsa "abim var haa!" derim icabında:)
    Sağolun.

    YanıtlaSil
  10. Selam Çay ve Simit, size çay ve simit aşkını anlatmış mıydım:)
    İlgilenirseniz bakın burada...

    http://hayalkahvem.blogspot.com/2010/12/lezzetli-bir-ask-hikayesi.html

    YanıtlaSil
  11. hakikatten sevginize sağlık :) içim nasıl da dolup taştı.Kaleminiz daim olsun :)

    YanıtlaSil
  12. Nasıl güzel bi anlatım bu böyle :)

    YanıtlaSil
  13. Ne diyeyim? Gül, gülmek ne çok yakışır sana:)Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  14. Benim hikayem de burada isterseniz bir bakın :)

    http://hezeyanlarmhesaplamalarm.blogspot.com/2009/12/simit-ve-cay.html

    YanıtlaSil
  15. hımm.. çay ve simite bayılırım. hele yanında beyaz peynir varsa:)
    of, mutluluk bu işte:)) hemen okuyup yorum yazacağım.

    YanıtlaSil
  16. Bayıldım bu yazıya, satır aralarında kendimden ne çok şeyler buldum.Kelimelerin ardından tanıdık duygular el sallıyordu tebessüm ederek.Fazla söze ne hacet; kelimeler cümle olmuş satırlara dökülmüşler ve ne iyi etmiş gözlerimden gönlüme süzülmeyi becerebilmişler.Hoşgördüm ki hoşgeldiklerini umarak.

    YanıtlaSil