29 Şubat 2012 Çarşamba

Ve Tren Ve İşim Ve Sibirya Soğukları


Bugün tren yolu işi yapan bir şirket, iş makineleri için teklif istedi. Of!.. Makine kırılması sigortaları var ya, en bayıldığım sigorta çeşidi. Hiç alçak gönüllü davranmayacağım. Makine kırılması sigortalarında tek kelimeyle uzmanım. Düşünebiliyor musun, hele bu makineler tren yoluyla ilgiliyse, sigortalarını yaparken mutluluktan uçmaz mıyım? Çünkü ben trenlere karşılıksız aşkla bağlıyım.  "Kimisi vapurları daha çok sever. Denizotobüsüne şiir yazanına, hafif metro görünce içlenenine henüz rastlamadım. Ama ben, belki de asla bir daha aynı vagona binemeyeceğimi bildiğimden, cama burnunu yapıştırmış çocukluğumla, hiçbir imdat frenine aldırış etmeden akıp giden trenlere, öküzlerinki gibi karşılıksız aşkla bağlıyım." Bu cümleler Atilla Atalay'ın Menekşe İstasyonu adlı öyküsünden. Trenlere olan aşkımı anlatmaya kalksaydım, daha güzelini anlatamazdım. Aldım öyküdeki cümleleri, aynı düşüncedeyim diye buraya yazdım.


Elimde değil... Ben duygularımı çok abartan bir bünyeye sahibim. Abarttığım duygularımla abartılı tepkiler veriyorum. Haydi, tanıyanlar bilir beni... Ama tanımayanlara ne demeli... Bak şimdi... Hiç bilmediğim bir şirketin, tanımadığım bir yetkilisi... Bir müşterim tavsiye etmiş. Bugün telefonla aradı beni. İlk kez konuşuyoruz. Sigortalatmak istedikleri makineleri anlatmaya başladı. Son derece ciddi biriydi. Ben tren yolu makineleri olduğunu duyduğum anda, abartılı bir edayla... "Heyyy! Makineleri görebilir miyim? Tren yoluyla ilgili herşeyi çok severim." dedim. Karşımdaki kişi durdu. Bir süre konuşmadı. Hiç aldırmadım. "Şaşırdınız değil mi?" dedim. "Duyduğunuz gibi biriyim. Aklıma geleni hemen söylerim. Makineleri görmeli, riskleri sigorta şirketlerine iyi anlatabilmeliyim. Tren yolu makinelerini her zaman çıkmaz ki karşıma. Hoşunuza gidecek fiyatlarla bu işinizi ben almaya niyetliyim." dedim. Hımm... Güldü. Fısıltılı bir sesle "Aramızda kalırsa size bir sırrımı söyleyeceğim." dedim. Cevap vermedi. Ben devam ettim. "Trenlere karşılıksız aşkla bağlıyım. Tren yoluna hizmet eden makinaları yakından tanımalıyım." dedim. İşine aşkla bağlı biri her zaman insanların ilgisini çekmiştir. Makinelerin bulunduğu şantiyenin adresini ve muhatap olacağım şantiye müdürünün ismini  aldım. Atladığım gibi arabama, dağ taş demedim şantiyeye vardım. Tren yolu makinelerini görüp tek tek fotoğrafladım. Harikuladeydiler.


Şimdi diyorsundur ki, bu anlattığın olayla nedir Sibirya Berberi'nin ilgisi? Ne bileyim? Gittiğim yer dağlık bir araziydi. Her taraf bembeyaz karlar içindeydi. Hava nasıl soğuktu anlatamam. Sanki Sibirya... Buz! Buz! Dört yanı üfürüyordu. Ayaz mı ayaz! İşçiler çay molasındaydılar. Bir kaç işçi, kar ayaz demeden beyazlar ortasında güreşerek şakalaşıyorlardı. O anda aklıma bu film geldi. Seyredenler bilecektir. Seyretmeyenler ise illa seyretmelidir. Şahane bir filmdir. İyi ki makineleri görmeye gitmişim. Sanki bu filmin bir karesinin içerisine girmiştim. Sana bir şey söyleyeyim mi, ben bu makineleri aynı trenler gibi karşılıksız aşkla sevdim. Biliyorum, bir gün bir parçaları kırılırsa, kalpleri kırılmış gibi üzüleceğim. Gene bu şantiyeye gidip "Kırılan kalbin hiç kimseye faydası yok." tadında bir Masumiyet Müzesi cümlesini, makinelerin kulaklarına söyleyeceğim. Eskiden bunları kimse bilmezdi. Yazmaya başladığımdan beri kendimi açık ediyorum. Biliyorum. Söylemene gerek yok. Haklısın. Tuhaflığımı ulu orta  ilan ediyorum. Tuhafım!

 

4 yorum:

  1. Tuhaf insanlar tuhaflıklarını severler. Ben de "bana hergün bayram" cinsinden olduğum için, hem tuhaflıkları hem de tuhaf insanları severim. Bir de bu filmi çok severim mesela. Ama öyle böyle değil (yoksa ben de abartıyor muyum?)... Hem komiktir, hem enteresandır, hem aşk filmidir, hem de kostümlü filmdir (sanki diğerleri kostümsüzmüş gibi:) daha ne olsun yahu!

    Ve bu arada sen tuhaf ol, biz de böyle güzel yazılar okumaya devam edelim.

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Of, Cüneyt ben var ya hastasıyım bu filmin:) Hele sizin gibi fotoğraf sanatçısını tam manasıyla kışkırtacak filmlerdendir. Çünkü bildiğiniz gibi görüntüler tablo gibi harikuladedir. Haklısınız. Komiktir, hüzünlüdür, kavuşamazsan aşk olur tadı vardır, müzik, renkler, doğa, muhabbetler şahanedir.

    Vazgeçemediğim filmlerden biridir.
    Dün o şantiyede resmen bu filmin karesi içerisinde hissettim kendimi. Du bi.. İyisi mi ben gene bu filmi seyredeyim:)

    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  3. Metrolara henüz gönül bağlayan yok sanırım.Tren; sabretmenin, beklemenin simgesi belkide...

    YanıtlaSil
  4. Selam Kardeşim, inanın bana metrolara karşı da ilgim vardır..
    Tren yolları.. Tren yolu makineleri:)
    Hepsi...

    YanıtlaSil