8 Temmuz 2012 Pazar

Uykunun Yanağından Koca Bir Makas Alma Aşkına Bu Yazıya Giriştim.


Bak ne anlatacağım? Az önce tam yatmıştım tamam mı? Kendi çarşafım, kendi yorganım, yani tanıdığım kendi eşyalarımın arasına usulca yerleşmiştim... Başım yastığımın  o tanıdık yumuşaklığını bulmuştu. Efendime söyleyeyim, tam gözlerimi yumdum, uyuyacaktım ki… Aklıma birden makas gelmesin mi? Hoppala... Niye peki? İnan bilmiyorum.  Hayal Kahvem'e makas hakkında hiç yazı yazmadım mı yoksa? Eyvah! Yazmadım galiba... Hayal Kahvem'e makasla ilgili hiç yazı yazmadım diye, makasın hatırı kalmış olabilir mi üzerimde? Hayal Kahvem'e yazdığım yüzlerce yazı arasında, bir tane bile makasla ilgili yazı yazmayınca, makasın üzerimde fena halde hatırı kaldı da, belki uykumu bölük pörçük etmek istedi iyi mi? Of... Ne ayıp yapmışım!.. Makas haklı vallahi... Ben var ya, eşyaların ruhu olduğuna inananlardanım… Yani diyeceğim odur ki, eşyaların da kalbi kırılabilir, aynı insanlar gibi... Ne yapayım?  Uyuyamayınca, hemen başucumdaki defterimi kalemimi aldım tabii... Makas hakkında bir şeyler yazmaya karar verdim. Hımm... Makas hakkında yazacağım yazmasına da… Makas hakkında ne biliyorum ki? Ayrıca bu gece yarısında, uyku mahmurluğunda, ne anlatacağım makas hakkında? Of! Ne fena huylarım var benim! Ayrıca, sen yabancı değilsin ama... Yani sözüm meclisten dışarıya... Makas hakkında bir yazı yazsam şimdi, bu yazıma denk gelse birileri,  gülerler bana vallahi...  Of!.. Çare yok! Uydurmalıyım bir şeyler... Artık aklıma ne gelirse... Yazmalıyım… Yoksa uyuyamam! Sabaha kadar yatakta döner dururum inan ki!..


 
Desem sözgelimi, geçmişi görmüş, şimdiyi yaşamış, geleceği bilir eski insanlar anlatırlar ki, makasın tarihi 2.500 yıl önceye dayanır. Hey!.. Şahane bir cümle olmadı mı bu şimdi? Bu bilgi doğru mu? Ne bileyim? Hımm...  Kim itiraz edecek peki? Hiç kimse. Yanlış olduğunu iddia eden varsa, doğrusunu ispatlamalı bir kere… Eee! İspatlamayacağına göre… O zaman ya şimdi konuşsun ya da ebediyen sussun! Böyle! Tamam, iyi yoldayım… Aynen devam etmeli.. Şimdi diyebilirim ki, muhtelif makas çeşitleri vardır. İsim alırlar işlevlerine göre.. Tırnak makası, kağıt makası, terzi makası, bahçe makası, mum makası, doktor makası, oya makası, … Ya tren yollarındaki makaslar peki? Hani makas değişimi olmazsa tren yolunda, trenler tüm cephelerden birbirlerine bindirirler ya… Harika.. Yazıyorken, böyle devam etmeli. Mesela demeli ki, iyi makas hafif olmalı. Ağırtmamalı eli. Daha ne demeli? Yooo… Makas için bu kadar söz yetmeli… Şimdi anne sözü dinler gibi masum, tıpış tıpış yatmaya gitmeli. Uykunun yanağından koca bir makas almalı… Rüyalar alemine dalmalı… Sansür mü? Yoo! Sansür makası mı? Rüyalarıma  mı? Yok artık, daha neler!.. Aaa! Yoooo.... Niye ki!!!!!
 

10 yorum:

  1. Demiş ya yazar "yazmasaydım delirecektim" diye öyle bir şey sanırım ve iyi ki de böyle huylarınız var! Mutlu geceler:)

    YanıtlaSil
  2. makas eller vardı johnny deep'in bir de sharon stone'un makas adlı bir filmi eskilerden.bende bunları yazmasam olmazdı sanki :)

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Selam Engin, bendeki tuhaf huylar binbir çeşittir. Makasların uykumu dilim dilim etmesi tuhaflıklarımdan sadece biridir:)

    YanıtlaSil
  5. Selam Levent, of, Makas Eller'e var ya bayılırım. Hele filmin sonlarına doğru o makas elleriyle bir kar yağdırma sahnesi vardır ki... Of!
    Bilmem hatırladınız mı? Sahiden müthiştir.

    YanıtlaSil
  6. Kedicik, yanağımdan alınan makası hissettim iyi mi? Kızarıklığı bile duruyor halen:)Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  7. Allah beterinden korusun. neticede doğru bilgilerle döşeli, makasın tarihini ve hatta ilk kullananı falan yazmadan uyuyamayan biri olsaydınız. Genel itibariyle uyuyamayan biri olurdunuz zaten..:)

    YanıtlaSil
  8. Yooo Cem... Uykucunun tekiyimdir aslında ben:)

    YanıtlaSil
  9. Uyumadan hemen önce kendini yazdırmak isteyen şeyler zihnin köşesini kemirmeye başlarsa işler fena oluyor cidden :)

    YanıtlaSil
  10. Ne diyorsunuz Sessiz Gemi, çok fena hem de:))

    YanıtlaSil