17 Şubat 2015 Salı

Manda Yuvası - Gece On İkiden Sonra, Şafak On...



"Çiğdem Sineması, Yeşilyuva İlkokulu'nun yanındaydı...
Yalnız, bir dakika durup isimlerin güzelliğine dikkatinizi çekmek istiyorum. 
Çiğdem Sineması, Yeşilyuva İlkokulu, Cennet Mahallesi, Florya, Menekşe İstasyonu..."
 
atilla atalay/çiğdem sineması


Böyle düşsel bir mekanda, dev bir hercai menekşenin dibinden trene binip,  çiğdem kokan bir sinemada film seyretmeyi hayal ederek Beyoğlu'na gelmiştim. Aynen Çiğdem Sineması'nın olmadığı gibi, Emek Sineması da yok artık, kesin biliyorum. Fitaş'ın  yüksek  koltukları arasında boynumu uzata uzata,  !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali'nin   filmlerini arka arkaya seyrediyordum.

Üzerimde tuhaf bir hal vardı.  Parmağına çekiç vurmuş insanın, elini deli gibi sallayıp zıplaması, söz konusu acıyı geçirmesi nasıl mümkün değilse, Tokyo'daki çetelerden, Avustralya'daki trans anneye, büyükler için yazılmış masal tadındaki İngiliz filminden, Brezilya'nın ağustos esintilerine kadar muhtelif lezzette filmler seyrederken,  27 Şubat'ta vizyona girecek olan Manda Yuvası adlı filmin sürekli zihnimde gezinmesini ve günleri saymayı engellemem de mümkün olamıyordu. Acayipti!

Bilenler bilir,  öykü seven biriyim.   Atilla Atalay'ın  komik kitaplarının arkasına gizlediği, ciddi ve hisli öykülerini tekrar tekrar okumaya doyamam. Benim için nadide  mücevher ayarında her biri...  Tek kelimeyle biterim.

Biliyordum ki, Atilla Atalay  son kitabına yeni öykülerini hazırlıyordu. Çıkacak kitabının adı  bile belliydi.  Ağır Tren... Of! Trene dair her şeyi seven bencileyin biri için bu kitap adı tam anlamıyla harikuladeydi.  Diğer kitapları gibi bu kitabının adını da çok sevmiştim. Öğrendiğim anda yüreğim pıtı pıtı  kanatlanıvermişti. En hakiki okuru olaraktan, sabırsızlıkla  yeni kitabının yolunu  gözlemekteyim. 

Pekiii.... Manda Yuvası adlı filmle  alıp veremediğim neydi? 

Şuydu...  Yavaş Tren bir türlü yayımlanmamıştı.  Sabırsızlıkla beklerken, Manda Yuvası'yla ilgili haberler  gözüme ilişmişti. Haberlere göre, Manda Yuvası'nın senaryosunu  Atilla Atalay, Can Barslan ile birlikte yazıyordu. Kastamonu'ya filmin çekiminin yapılacağı yerleri görmek, köylülerle konuşmak için gitmişler, bir süre  oralarda kalmışlardı. Eee...   Bu durumda Yavaş Tren'in gelmesi gecikiyordu.  Yıkılmıştım resmen...  Çok fenaydı.

Yalan söyleyecek değilim.  Manda Yuvası hakkında bütün bu haberleri duyduğumda çok öfkelenmiştim. Fikrime göre, Yavaş Tren'in gelişini yavaşlatmıştı ya, bırakın Manda Yuvası'nın adını anmayı, mümkünü yok... Asla seyretmeyecektim.  

Sanki kızgın  ütüler  ayaklarıma düşüyor, boğazımda petrol yüklü tankerler infilak ediyordu. Hatta bir süre sonra kabuslarımda rol değişimi oldu.  Asabi kadın el emeğiyle, psikolojik gürültüler çıkarıp, Manda Yuvası'na karşı menfur suikast girişimleri planlamaya kadar işi götürünce, kendimden korktum. Geçer diye bekledim, geçmedi. Harbiden rehabilite olma durumum söz konusuydu. Nihayetinde Manda Yuvası'nı zihnimin ücra çekmecelerinden birine kilitlemeyi becerebildim. Vallahi unuttum sanıyordum.

Bilirsiniz, unuturken, sinemaya gider, öyküler okursunuz, gülersiniz, gözleriniz dolar... Aynılarını yaptım.  Yooo... Besbelli unutamamışım. Bırakın unutmayı, için için Manda Yuvası'nın vizyona girmesini dört gözle beklediğimi anladım. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali'nin  dünyanın her yerinden farklı  bakışları sinemaseverlerle buluşturan filmlerini seyrederken, aynen askerin kafa izninin bitmesine kalan günleri sayması  gibi,  kaç kere Manda Yuvası'nın vizyona gireceği günü sayarken  yakaladım kendimi.  Şaşırdım kaldım.  İçimdeki yavru kedi debelendi...  Gece on ikiden sonra, şafak on... 

12 yorum:

  1. "Manda Yuvası" filminin çekimleri Kastamonu’nun Araç ilçesinde gerçekleştirilmiş.
    Türkü ise Kastamonu'nun Tosya ilçesine (yöresine) ait. Film müziklerinde muhakkak kullanılmıştır.

    Manda yuva yapmış söğüt dalına
    Yavrusunu sinek kapmış gördün mü
    Amanın yandım
    Amanın amanın yandım
    Tiridine tiridine bandım
    Bedava mı sandın para verip aldım
    Tiridine tiridine tiridine bandım
    Bedava mı sandın para verip aldım

    YanıtlaSil
  2. Gece on ikiden sonra, şafak dokuz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Çiğdem Sineması, Yeşilyuva İlkokulu, Cennet Mahallesi, Florya, Menekşe İstasyonu..."
      Yalnız, bir dakika durup isimlerin güzelliğine dikkatinizi çekmek istiyorum.

      Evet, evet isimlerin güzelliğine dikkat çektiniz:)

      Sil
    2. Yazar yazmış... Hatırlatması okurundan:)

      Sil
  3. Gece on ikiden sonra, şafak sekiz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evetttt.... Bu gece on ikiden sonra, şafak sekiz:)

      Sil
  4. Sevgili Hayal Kahvem,
    Üç Tane Beş Tane Sekiz Tane Sevinçliyim! Ama Yatık Sekiz...
    Atilla Atalay'ı Seviyorum... O Kadın Sorunlarına Duyarlı Biri.
    Atilla Atalay'ın İmza Gününe Gidebilme İhtimalini Seviyorum.
    Çok Sevdim Suç Sayıldı, Hiç Sevmedim Kabahat...
    Yazılarınızı okuyunca "Gece On İkiden Sonra, Şafak On..." yazınızı anlayabildim. Benim de var çok hayranı olduğum ve tanışmak istediğim yazar ve sanatçılar........
    Gece on ikiden sonra, şafak sekiz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Atilla Atalay'lı yazı başlıklarımı almışsın...
      Ne çok yazı yazmışım di mi?

      Sen fotoğrafına bıyık çizdiğim yazımı okumamışsın belli:)

      http://hayalkahvem.blogspot.com.tr/2012/07/tamam-sucum-buyuktu-ustelik-teammuden.html

      Sil
  5. Merhaba, bloğunu yeni keşfettim ve hemen takibe aldım ;) Bana da beklerim :) Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette Tuğba...
      Gece on ikiden sonra, şafak yedi:)

      Sil
  6. atilla atalayı tanımam. kitaplarını bilmem. yazınız meraklandırdı. manda yuvasını seyretmek için gün saymaya başladım:)
    gece on ikiden sonra, şafak beeeeşşşş!

    YanıtlaSil
  7. Aaa! Az kaldı sahiden Hüzünlü Fülüt, gece on ikiden sonra, şafak beeeeşşşş:)))

    YanıtlaSil