23 Ocak 2009 Cuma

Ersin Karabulut ve Sandık.içi



Okuduğum haftalık mizah dergileri arasında en sevdiğim Uykusuz ve her çarşamba elime aldığımda ilk okumak istediğim de galiba Ersin Karabulut ve Sandıkiçi! Meraklısı olduğum için, kim bu çocuk diye sanal alemdeki yazılara bakmıştım. Ersin Karabulut 1981 doğumlu, öğretmen anne babanın ikinci çocuğu. Babası da resim yaparmış.Kendisi sinema ve çizgi romana ilgiliymiş çocukluğunda. İlk karikatürü 16 yaşındayken Pişmiş Kelle'de yayınlanmış. Halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi'nde okuyor. Bir süre muhtelif dergilerde çizdikten sonra,Penguen dergisinde "Sandık İçi" isimli öykü karikatür köşesini çizmeye başlıyor.Daha sonra birkaç arkadaşı ile birlikte Penguen'den ayrılıyorlar ve Uykusuz'u çıkarmaya başlıyorlar.





Sandık İçi'ni okumayanlara mutlaka tavsiye ederim. Bağımlılık yapacak kadar samimi ve sürükleyicidir hem çizgileri hem de öyküleri... Ersin Karabulut kendisi de söylüyor. Karikatür çizmiyor. Her okuyanın kendini bulacağı hayattan kesitleri çok güzel çizip öyküleştiriyor.



Haftalık çizgi öyküleri yetmez bazen, başucu Sandık İçi kitabını karıştırırım zaman zaman...
Bir akşam babasıyla şiddetli bir tartışma yaşar çizerimiz ve odasına gider sinirle,çocukluğuna ait kötü anıları arka arkaya yazar. Sandık İçi "aslında çocukluğumuzda yaşadığımız travmatik olayların kişiliğimizi zannettiğimizden daha fazla etkiliyor oluşu ve bu olayların günlük yaşantımızdaki karşılıkları fikriyle şekillenmiş."Kendisi öyle diyor. Çok doğru.

Çocuklukta hepimizin yaşadığı endişeleri,aile içi sorunları, benzer ebeveyn yaklaşımlarını,bizim de çocuklarımıza farkında olmadan yaptığımız yanlış davranışları, okul, öğretmen,arkadaş ilişkilerini, gençlik komplekslerini,kız erkek muhabbetlerini okadar doğal ve samimi bir dille yazıyor ve çiziyor ki,mutlaka kendinizden bir şey değil çok şey buluyorsunuz.
Aaa! Gerçekten aynen böyle olmuştu bana da diyorsunuz. Yada aynı durumlarda aynı şeyleri hissettiğinizi anlıyorsunuz. Okudukça daha çok seviyorsunuz. Sandığın içine daha çok gömülüyorsunuz. Ben çok seviyorum Sandık İçi'ni ! Kimi zaman içine tamamen girip kendimi kilitlediğim bile oluyor hatta!




22 Ocak 2009 Değirmendere
Yazan-Vildan

2 yorum:

  1. ahh ahh ben de çok seviyorum ama bir türlü sandık içi toplama kitapların yenisi gelmiyor. bir var iki var üç yok. Google'a sorarken buldum yazını da... buradan seslenelim kendisine.... Ersin duy bizi :)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba, Figen KARABULUT (İngilizce Öğretmeni) ile herhangi bir bağınız varmı ?

    YanıtlaSil