8 Mayıs 2009 Cuma

Ege Görgün ve Gelecek Öyküler


"Oturma odamızda "ailecek" naklen savaş izlediğimiz, ileriyi göremediğimiz,kendimizi güvensiz hissettiğimiz bu günlerde,gelecekle ilgili hayal kurmak belki de zor... Gelin hep beraber bu öykülerle zamanda yolculuk edelim ve şimdiden - iki yüz yıl beklemeye gerek kalmadan - boyut değiştirelim!"
Yeni okumaya başladığım "Gelecek Öyküler" adlı kitabın editörü Deniz Koç böyle yazmış kitabın önsözünde... Bahar Korçan, Çoşkun Hepyonar, Ege Görgün, Giovanni Scognamillo, Halkan Alpin, Haldun Aydıngün, Halil Gökhan, İmren Mutlu, Özlem Alpin, Yusuf Eradam'ın gelecek üzerine kurguladıkları, okuyanı zaman içinde yolculuğa çıkan öyküler var içinde. Bu kitabı almamın nedeni Ege Görgün'dür. Öykülerini okumayı çok severim. Kendine has bir tarzı ve anlatımı vardır. Çok iyi bir sinema yazarı olduğu için olsa gerek, öykülerinde yarattığı fantastik dünyayı, kolaylıkla okuyucuya geçirebilmektedir.
Ege Görgün'ün "Gelecek Öyküler"adlı kitaptaki öyküsünün adı "Zamansız". Öyküsü, bir uçak anonsu ile başlar. Okuyucu, yazarın daha önce hiç öyküsünü okumamışsa, anonsdaki sözler biraz farklı olsa da, normal bir uçuş anonsu zannedebilir. Oysa Ege Görgün'ün öykülerini daha önce okuyanlar bilirler ki, başkası için doğal olan bu anonsun arkasından, mutlaka bir sürpriz gelecektir. Çünkü okuyucusunu şaşırtan öyküler yazar. Mesela bu öyküde, okudukça anlıyoruz ki biz 21.yüzyılda değil, 30.yüzyıldayız. Bu uçuş da herhangi bir uluslararası hava yolu seyahati değil, geçmiş zamana yolculuktur.

"İlk durağımız,Mayalar devrindeki Güney Amerika. Bu kadar eski bir zamanda,gemimizi tam kamufle etme gereği duymuyoruz.Işık yansıtıcılarını kullanmamız yeterli oluyor. Aşağıdakiler şu an bizi uçan dev parlak cisimler olarak görüyorlar. Ayrıca yapılan araştırmalar ziyaretlerimizin mayaların kültürlerine olumlu etki yaptığını gösteriyor. Altımızda görülen muhteşem yapılar Maya tapınakları.Birazdan Amazon Ormanları üstünde bir tur attıktan sonra yolculuğumuzun ikinci durağına geçeceğiz. Rönesans dönemindeki Avrupa... Lütfen tekrar koltuk kalkanlarını çalıştırınız."
Okudukça yazar şaşırtmaya devam edecek ve okuyucu bu yüzyılda da boyut ve zaman değiştirebilme ihtimali olabileceğini öğrenecek! Öyküde 30. yüzyıldayız. Geçmiş zamanda yolculuk devam ediyor ve "Son durağımız,bir felaketin eşiğinden dönülen 2000'li yıllar." diye bir anons okuyoruz... Öyküde günümüze gelindiğinde uzay gemisi maksimum kamuflajla gizlenir. Püskürtülen bir gazla yapay bir bulut oluşturulur ve aşağıdan bakanlar gökyüzünde yalnızca hareket halinde bir bulut görürler. Yasalara göre gemiden inmek, insanlarla konuşmak kesinlikle yasaktır. Ancak 30. yüzyılda da yasal olmayan işler yapan şirketler vardır. Bazı turizm şirketleri on onbeş kişilik kaçak turlar düzenlemektedir. Bu turlar gemilerini tam kamuflajla gizleyemedikleri için, eski zaman insanları tarafından görülebilmektedir. Bu kişiler yakalandıklarında ağır cezalara çarptırılmaktadırlar aslında ama bu bile sektöre darbe vuramamaktadır.

Ayrıca geçmişe yapılan yolculuklar sadece turistik amaçlı değildir. Teknolojik ve tıbbi araştırmalarda kullanılmak üzere canlı denek sağlamak üzere geçmiş zamanlardan insanlar kaçırılmaktadır. Kurulan bir polis şubesi, eski zamandaki kaçırılma olaylarının zaman ötesi suç olup olmadığını araştırmaktadır. Okudukça "Olabilir mi?" diye düşünmeden duramıyorsunuz. Dünyada her yıl kaybolup bulunamayan okadar çok insan var ki! Gelecek yüzyıldan dünyamıza gelip kaçırmış olabilirler mi? Kim bilebilir?
İşte böyle bir öyküdür "Zamansız". Okuyucuya hayal kurduran, şaşırtan, düşündüren öykülerden. Bu öyküyü okuduktan sonra, baktığınız her bulutun ardında, kamuflaj durumunda, gelecekten dünyamıza turist olarak gelen uzay gemisi olup olmadığını düşüneceksiniz. Hikayeyi tam anlatmak istemiyorum, okurken tadı kaçar sonra; öyküyü okudukça sizin de geçmişe yada geleceğe gidebilme ihtimaliniz olabileceğini öğreneceksiniz... Velev ki illa bu zamanda kalmak istiyorsanız, siz bilirsiniz. O halde havanın karanlık ve çevrenin ıssız olduğu yerlere dikkat ediniz!!...


Ege Görgün, genelde geçmiş yada gelecekle ilgili fantastik öyküler yazsa da, ben iyi bir takipçisi olarak nedense Ege Görgün ile gene tüm kitaplarını ilgiyle okuduğum ünlü İngiliz romancı Nick Hornby arasında bir paralellik sezerim. Ege Görgün, iyi bir sinema, müzik ve futbol yazarı olması sebebiyle, memleketimizde hiç türüne rastlamadığım, Nick Hornby tarzı romanlar yazabileceği kanaatindeyim. Umalım ki yakın zamanda Ege Görgün'ün, fantastik yada kendine özgü öykülerini yada romanını yazdığı bir kitabını elimize alıp okuyabilelim. Ne diyelim? Okur hayal ettiği müddetçe yaşar!

2 yorum:

  1. Melike Ulutaş10 Mayıs 2009 15:50

    Vizyon sahibi bir KALlı olan Ege Abi'ye fantastik bir hayat dileyerek teşekkür ediyorum, hayalperest Vildan Teyzemi de en çılgın anne olarak kocaman öpüyorum:)

    YanıtlaSil
  2. Ooo! Kelebek Etkisi dergimizin meşhur yazarı Melike, Ege Abi'yi görünce dayanamamış,bir yorum yazıvermiş.Sağol Melikecim..
    Sen dolanıyorsun demek benim Hayal Kahvem'de, sevindim! Eee!Sen de bizim ofis tezgahından geçtiğin için,az hayalperest değilsindir:)Biliriz!Hasretle öpüldünüz!

    YanıtlaSil