17 Temmuz 2010 Cumartesi

Bir Hayalin İzini Sürmek



Ne anlatacağım... Şimdi gazetede okudum. Nasıl bayıldım bu habere anlatamam.. Bak şimdi.. Son haftalarda.. Gittiğim kitapçıda kaç defa Ahmet Ümit'in son kitabına denk geldim.. Hani İstanbul Hatırası adlı kitabı var ya.. Tamam, o işte.. Elim gitti gitmesine her defasında... Evet.. Evet... Kitapçıda gördüm kaç sefer.. Gözgöze geldik üstelik.. Elime alıp bakmak istemedim, inanabiliyor musun? İstemedim, çünkü elime alsaydım mutlaka okumak isterdim. Bir kere kapak var ya kitabın kapağı.. Oy, oy.. Kapak vururdu beni yüreğimden.. Önde kocaman bir martı ve Kız kulesi, arkasında şahane İstanbul silüeti... Daha ne olsun? Tuhaf olduğumu hep söylerim ya.. İşte bak, gene bir tuhaflığımı itiraf edeceğim. Bazan böyle yeni çıkan kitapları koklamak ve okumak istemem biliyor musun? Oysa dumanı tüten, taze matbaa mürekkebi kokan kitaplar başımı döndürür çoğunlukla.. Ahmet Ümit'in son kitabını tazeyken almak istemedim. Biraz yerinde demlensin istedim. Aynı bazı yemekler gibi. Yemeklerin de kimi, tenceresinde pişerken bana daha lezzetli gelirler. Gizlice bir çatal atarım ağzıma misal... Kimi ise iyice pişer vee.. Şöyle bir tencereden dökerim cam tabağa.. Ellemem.. İsterim ki soğusun.. Lezzeti soğudukça çıksın açığa.. İyi ama.. Şimdi gazetedeki haberi okudum ya.. Nasıl pişman oldum anlatamam sana.. Dünyada benzerlerinin çok yapıldığı bir "edebiyat turu" düzenlenmiş ve Ahmet Ümit'in son romanı İstanbul Hatırası'nın izi adım adım İstanbul'da sürülmüş.. Ne hoş? Bayıldım bu fikre.. Vatan Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Buket Aşçı'nın proje danışmanlığında ve Antonina Turizm ve Everest yayınları işbirliği ile düzenlenmiş bu geziye Ahmet Ümit'in 43 okuru katılmış. Basınla birlikte 80 kişi olmuşlar. Kitaptaki cinayet mahallerini gezmişler. Bu kadar kalabalık bir grupla, basın mensuplarıyla gezmek nasıl olmuştur bilmiyorum ama bir kitabın izini hele yazarıyla sürmek müthiş bir proje bence.. Hele bu tur edebiyat adına yapılıyorsa.. Bu projeler desteklemeli kesinlikle.. Düşünsene.. Edebiyatı hayata katan bir proje bu... Şahane... İmza günlerinde ya da söyleşilerde nasıl keyif duyuyor insan, öyle değil mi? Bir de sevdiğiniz bir kitap.. Hem de yazarı ile birlikte... Vee.. Sevdiğiniz şehirde.. Off! Cihana değer valla hayali bile... Ben bu hayalle yaşarım şimdi bir süre... Hımm.. Dur bi... Kahve yapmalıyım... Tamam.. Hayale dalmalıyım.. İşte... İşte.. İstanbul'dayım... Bir hayalin peşinde..... Belki de Orhan Pamuk ve Kara Kitap... Ne dersin? Rüya'nın peşine düşeceğiz belki kimbilir? Offf! Şahane bir fikir bu şahane!

6 yorum:

  1. Göz göze gelmemeye imkan var mı, dün, bizim gazete bayinde bile gördüm İstanbul Hatıralarını üst üste dizmişlerdi, geçen hafta Nezh'te elime almış, şöyle biraz mesafeli evirip çevirmiştim, Bab-I Esrarı da geç okumuştum, evet, biraz demlenmeli, kitap aynı kitap oluyor ama, sanırım biz daha iyi hissediyoruz... kıssa: hangi çılgın manipüle edecekmiş beni şaşarım !

    YanıtlaSil
  2. Hımm.. Kitap demleyen birini daha bilmek iyi geldi bana doğrusu.. Bir tek ben kitap demliyorum sanıyordum.. Sevindim:)

    YanıtlaSil
  3. st. petersburg'da da suç ve ceza turları olduğunu duyunca çok hoşlanmıştım.
    ben de elif şafak'la mahrem'deki b.c.'nin izini sürmek isterdim.

    YanıtlaSil
  4. Çok keyifli olmalı bu turlar jane Jones.. Bayıldım bu habere:) Devamı gelirse, katılıvermeli birisine:))

    YanıtlaSil
  5. olur da duyarsam koşa koşa haber vereceğim size :) paylaştıkça pek bir tatlanıyor bunlar. :))

    YanıtlaSil
  6. Oyy! Şahane olur Jane Jones:) Mutlaka haberleşelim.. Birlikte gidelim.. Tamam.. Bayıldım ben bu fikrinize:))

    YanıtlaSil