4 Temmuz 2012 Çarşamba

"Ben De Günahkar Kullarındanım Allahım."


“Ben de günahkar kullarındanım Allahım...
Bir Kulhuvallahi bilirim dualardan,
Bir de -Yarabbi şükür- demeyi doyunca,
....”
TURGUT UYAR
  
Hiç akaşa veya levh i mahfuz diye kelimeler duymuş muydun? Ne demekmiş bu kelimeler biliyor musun? Yaşamımızda olup bitenlerin bir yere kayıt edilmeleri demekmiş. İlk öğrendiğimde bu durum aynı bilgisayarın kayıt etmesi gibi gelmişti bana. Zaman şu andır  ya bizim için, şimdidir yani. Ama bir de geçmiş ve gelecek var. Akaşik kayıtlar bireysel ya da evrensel olarak yaşananların bir kayda geçirilmesi, levh i mahfuz'da yani korunmuş levha'da tüm kayıtların bir yerde toplanması durumuymuş. Bir nevi yaşam arşivi gibi.  Veya yaşananların ve yaşanacakların bir sinema şeridi gibi saklanması durumu sanki. Ne hoş!.. İnsan iç sesi ile düşünce akışlarını etkileyebilir ve bu arşive erişebilir mi acaba? Bu durum edebiyata ve sinemaya fazlasıyla konu ediliyor aslında. Kimi zaman, daha önce sanki ben bunu yaşamıştım deriz. Hissederiz. Hani 6. his vaziyeti. Ya da kimi zaman gelecekte olacak bir durumu sanki önceden kestiririz. Sezeriz. Daha ehliyetli kişilerin ya da iç sesini geliştirenlerin bu sezgi ve hislerinin hat safhada olduğu söylenir.  Ne kadar isterim böyle olabilmeyi... Tasavvufda, Levn i mahfuz, evrende olan biten her şeyin kayıdı anlamına gelmekteymiş. Kişi bazında düşünülürse, yapılan iyilikler ve günahların tutulduğu bir sicil defteri, tüm ömrün, yaşananların, söylenenlerin ve düşünülenlerin bir hard diskte saklanması durumu gibi sanki.  

 


Peki berat ne demek? Berat kelimesinin Türkçe karşılığı, aklanmak, temize çıkmak demekmiş. İnancımıza göre Muhammed Peygamber’e Şaban ayının 15. gecesi, inananların günah yüklerinden kurtulabileceği bir gece olarak müjdelenmiş. Hani Levh i Mahfuz'da  yani Korunmuş Levha'da geçmiş ve gelecek kayıtlı deniyor ya... İşte bu gece Korunmuş Levha’da, yazılan geçmiş günahların silinmesi mümkün kılınıyor ve önümüzdeki bir yıl için rızıklar, zenginlik, fakirlik, ölümler, doğumlar,  evlilikler, aşklar  hep bu gece kaydediliyormuş. Yani bir nevi rahmet gecesi. İnananlar için önemli bir gece Berat gecesi. Bence gene bu gece hayal etme gecesidir. Hatalarımız neler gözden geçirmeli... Bu gece bolca dua etmeli... Sevdiğine yaranmak için güzel sözler söylemez mi insan, en harikulade kelimeleri seçer hem de değil mi? Belki bir şiir söylemeli... Demeli ki "Rabbim! Her şey için çok teşekkür ederim. İyilik ve doğruluk ver bizlere... Sağlık, afiyet... Gönüllerimize sevgi ve merhamet... Dünyaya barış ve adalet.. Lütfen günahlarımızı affet. Ah, bir de bolca hayal gücü lütfet..." Amin!

"Büruc suresi 21.-22.ayet : " O, şanlı bir kur’an’dır. O, levh-i mahfuz’da korunmuştur."


NOT: Fotografları Numan Serteli'nin fotoğraf arşivinden aldım.

6 yorum:

  1. günahkar olmayan kul yoktur ki.. benim hayatla ilgili bir tespitim var seninle de paylaşmak istiyorum hayal kahvem; her işlediğimiz bir günah daha büyüklerini işlememize engel olur.. günah işleriz vicdan azabı çekeriz sonra af dileriz daha büyüğünü işlemekten çekiniriz :)

    YanıtlaSil
  2. Hiç bir günah özel olduğu söylenen bir günde dua edildi diye affedilmez.

    O iş bilgisayara reset atar gibi belli günlerde dua etmekle olmaz.

    Ama böyle olacağına inanmak işine geliyor tabii herkesin. Kolay gözüken tercih ediliyor doğal olarak.

    YanıtlaSil
  3. Merve, tespitini paylaştığın için teşekkür ederim. İnsan olmak çok zor. İnsanın kendisiyle cebelleşmesi bile başlı başına iş yani öyle değil mi?

    İyi olmaya gayret ediyoruz ya.. Sınıfı geçeriz. Eminim.

    YanıtlaSil
  4. Adsız, ben çok bilgili biri değilim, siz sanırım bu konuları daha iyi biliyorsunuz.

    Sadece yüreğimi dinliyorum.

    Sevdiğinizin özel bir gecede,çok özenli cümlelerle sizinle konuşması, dertleşmesi hoşunuza gitmez mi? Böyle özel hazırlıklar, özel günler ve gecelerden Yaradan'ın hoşlanacağına yüreğim inanıyor. Adeta hissediyorum. O özel ritüellerde saçımızı okşadığına eminim.

    YanıtlaSil