12 Kasım 2012 Pazartesi

Zagor'a Ve Bir Genç Adama, Hakîm Heraklit'e, Yıldızlara Ve Aşka Dair


"Şehir 
uzakta.
Genç adam 
ayakta.
Akıyor şehirden geçen nehir
genç adamın ayakları dibinden.
Genç adam
     piposunu çıkarıyor cebinden
      aranıyor kibriti."


  

"Bakıyor akar suya
düşünüyor Heraklit'i,
düşünüyor büyük hakîm Heraklit'i genç adam...
 Kim bilir belki böyle bir akşam,
Heraklit alnını
yeşil gözlü zeytinliklerde akan suya eğdi
ve dedi:
-Her şey değişip akmada,
bu hâl beni hayran bırakmada."




"Heraklit, Heraklit; ne akıştır bu!..
ne akıştır ki bu, dalgalarında
dağlıdır alnı en mukaddes putun
kızgın demir damgasıyla sukutun.
Gebedir her sukut bir yükselişe.
Ne mümkün karşı koymak 
bu köpürmüş gelişe...
Heraklit, Heraklit!..
akar suya kabil mi vurmak kilit?"






"Dikine müstatil bir apartımanın
en üst katında 
dört köşe bir oda.
Perdesiz pencereler.
Pencerenin dışında yıldızlı geceler.
Genç adam 
alnını dayamış cama.
Ben, romanın muharriri
diyorum ki genç adama:
-Delikanlım!..
İyi bak yıldızlara,
onları belki bir daha göremezsin.
Belki bir daha
yıldızların ışığında
kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin.
Delikanlım!..
Senin kafanın içi
yıldızlı karanlıklar
kadar
güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
Yıldızlar ve senin kafan
kâinatın en mükemmel şeyidir."






 "Delikanlım!..
Sen ki, ya bir köşe başında
kan sızarak kaşından
öleceksin,
ya da bir dar ağacında can vereceksin.
İyi bak yıldızlara
onları göremezsin belki bir daha...
Delikanlım!..
Belki beni anladın,
belki anlamadın.
Kesiyorum sözümü."





"İşte kapı açıldı
geldi beklenen kadın..
-Beklettim mi?
-Çoook...
Ama zararı yok..






 "Kadın 
yakaladı genç adamı 
elinden.
Genç adam 
yakaladı kadını belinden."






"Bir yumrukta kırdı camı.
Oturdular pencerenin içine.
Sarktı ayakları gecenin içine...
Işıklı bir deniz dibi gibi
başlarında, sağda, solda gece yanıyor.
Ayakları karanlık boşluklara sallanıyor..
Sallanıyor ayakları
sallanıyor ayakları..
Dudakları..."



"Sevmek mükemmel iş delikanlım.
Sev bakalım...
Mademki kafanda ışıklı bir gece var,
benden izin  sana,
sev
sevebildiğin kadar..."  





 "Mevzubahs gencin
ismi: BENERCİ
Kendisi aslen Hintli olup
maskatı re'si DELHİ'dir.
Dostlarının nazarında tam 
adam,
düşmanlarının indinde azgın bir delidir
ve Britanya polisinde künyesi şüphelidir."



Dipnot: Nazım Hikmet'in Benerci Kendini Niçin Öldürdü? adlı oyunun, Bir Genç Adama... Hakîm Heraklit'e... Yıldızlara Ve Aşka Dair adlı Birinci Bab'ının bazı dizleriyle, Zagor karelerini eşleştirdim.

2 yorum:

  1. İkisini de severim.Arada ki fark biri çocukluğumun sevdiceği diğeri her zamanımın sevdiceği...

    YanıtlaSil