2 Ocak 2012 Pazartesi

Kahve Molası - Çok Heyecanlıyım.


Bugün o kadar heyecanlıyım ki anlatamam. Sabah erken kalktım. Elbiselerimin birini giydim diğerini çıkardım. En sonunda en çiçekli eteğimi, mürdüm  rengi çorabımı, beyaz tişörtümü ve lila rengi minik hırkamı giyindim. Aynaya baktım. Kendimi böyle beğendim.  Yani bugün itinayla hazırlandım. Çünkü bu akşam gözleriyle değil yürekleriyle gören arkadaşlarımla buluşacağım. Şimdi Altınokta Körler Derneği'ne ilk gittiğim günü hatırladım. İzmit'liler illa bileceklerdir. Dernek Başkanı Pınar "Eski demiryolu caddesi şimdinin yürüyüş yolu oldu ya hani... İşte o yürüyüş yolunun Fethiye Caddesi'ne çıkan köşesindeki Belediye İş Hanı'nın 5. katındayız." demişti. Çıkmıştım beşinci kata. Bir türlü Altınokta'nın ofisini bulamamıştım. Sonra Görme Engelliler Spor Derneği gibi bir tabela görünce, orası sanıp, hemen o ofise dalmıştım. İçerideki kara gözlüklü beylerin ellerini sıkmış, Pınar'ı sormuştum. "Burada değil Pınar. Altınokta'da. Altınokta'nın ofisi ise koridorun sonunda." demişlerdi. Kızardığımı hissetmiştim. "Şimdi ayıp olmazsa bir şey söyleyeceğim. Ben gören biriyim ve kaç tur attım bu katta.. Altınokta'yı görmedim iyi mi?" demiştim. Siyah gözlüklü beyler gülmüştü bana... İçlerinden biri "Şimdi ayıp olmazsa bir şey söyleyeceğim. Yoksa kör müsün?" demişti. Hep birlikte gülmüştük. Zaten biz Altınokta'daki arkadaşlarımla çok gülüyoruz. O gün Altınokta'da Pınar'ı görünce sarılmıştık birbirimize. Olanı biteni anlatmıştım. Meltem vardı yanında. Meltem, Pınar'ın resmen gören gözü. Ne zaman arasak Meltem hep ofiste... Sonra Esra geldi. Esra Kocaeli Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü'nde okuyor. Esra'yla Tango gecesinde tanımıştım. Birlikte sinemaya gidiyorduk. Konuşma olmayan bölümlerde filmde olan biteni, giysileri, halleri, sinema ortamında  Esra'ya iştahla anlatıyordum. Sonra Engin gelmişti. Engin konservatuar mezunuydu. İzmit'te İzaydaş'ta çalışıyordu. Yılbaşı üzeri sık sık bir araya geldik. Altınokta Körler Deneği Başkanı Pınar Çatalkaya'nın cesur yüreğiyle, bir sertifika tasarladık. Matbaada bastırdık. 25 liraya satmaya başladık. Aynı ağaç ekme sertifikası benzeri... Bu kez sertifikayı satın alan kişi, görme özürlü bir üyeyi "sesli saat" sahibi edecekti. Şahane öyle değil mi? Satılan ilk 25 sertifika karşılığı 25 "sesli saat" gelmiş. Ben ömrümde "sesli saat" görmedim. Altınokta'ya gittiğimde göreceğim. Bu akşam benim için heyecanlı bir vaziyet daha var. Bu akşam 18:00 ile 19:00 arasında "kitap okuma" seansına başlıyoruz. Haftada bir akşam iş çıkışı Altınokta'daki arkadaşlarıma kitap okuyacağım. Altınokta'daki arkadaşlarımın gözleri görmüyor ama yürekleri atmaca gibi görüyor maşallah! Kılığım kıyafetimden, sesime kadar kendime özen gösterdim. Bu akşam Atilla Atalay öyküleriyle başlayacağım. Önce Fabriga... Sonra  Ebekulak..Sebebim belki...  Bilmiyorum artık... Ne denk gelirse... Deliler Denizi'ni okumadan yapamam... Du bakalım... Hey! Zamanım geliyor. Çıkmalıyım... Kalbim kuş kanadı gibi çırpınıyor. Çok heyecanlıyım:)




20 yorum:

  1. eteğin ne güzel :)) sahibinin kalbi herşeyden güzel.demek fabriga'yı okuyacaksın arkadaşlarına.merakla bekliyorum,neler okuduğunu bizlere de yaz.zagor da oku bence, hem de tüm efektleriyle.herkese iyi eğlenceler.

    YanıtlaSil
  2. Harika ve harikasın,inşallah her şey çok güzel olur orada!

    YanıtlaSil
  3. Heyecanlanmamak elde değildir ki :) Çok güzel bir duygudur. Tebrik ediyorum yüreğinize sağlık...
    Sevgiler
    NoNo

    YanıtlaSil
  4. Ne kadar haklı bir heyecan bu. Tebrik ederim seni..
    Şimdi o yolları gözümün önüne getirdim, kendimi senin yerine koydum gerçekten çok güzel bir şey bu.
    Birde nasıl geçtiğini anlatan bir post yaz olur mu?..

    YanıtlaSil
  5. Ne kadar güzel bir şey senin bu yaptığın:) Hayatına anlam katmışsın. Sen resmen çiçeklenmişsin:) Tebrik ediyorum seni...duyarlılığını...özverini..

    YanıtlaSil
  6. ne kadar güzel bir olay..keşke yakın olsaydı bana her okumaya gelirdim.

    YanıtlaSil
  7. Sen ne kadar güzel yürekli bir insansın...

    YanıtlaSil
  8. Selam Kara Kitap, o kadar heyecanlandım ki anlatamam. Bütün gün o heyecanla yaşadım. Akşam olup Altınokta'ya gittiğimde durumumu aynen anlattım. Dert etme o kadar dediler. Esra aynen benim kitap alırken yaptığım gibi kitapları elledi. Sonra Kişi Başına Bir Yalnız kitabını seçti. Ve o öyküyü.. Allahım en uzun öykülerden biriydi. Ve okudum...
    Niye bu kadar gözümde büyüttüm bilmiyorum. Ama öykü okuduğum için mutluyum.

    Evet Kara Kitap bu eteğimi seviyorum. Ama madem beğendin, sırt çantam gibi bu eteği de kenara koyuyorum. Hey! Kullanılan giysi verilir mi deme e mi? Bizim köyde adet böyledir:))Herkes beğendiğini alır giyer:)

    Zagor aynen film gibi "sesli betimleme" usulü anlatılabilir sahiden. Esra öğretiyor bana "sesl, betimleme" usulü anlatmayı.
    İyice öğrenince Zagor'u memnuniyetle anlatırım elbette.

    YanıtlaSil
  9. Selam N. Narda, kitap okuma güzeldi.

    YanıtlaSil
  10. Selam Nono, çevremizdeki engellilerin engellerini kaldırmak için destek vermek lazım. Görme engellilerin ulaşım araçlarıyla ilgili çok sorunları var. Normalde belediyeler, taşıma işi yapan kooperatiflerle anlaşmışlar aslında. %40'ın üzerinde görme engeli olana bir kart veriliyor ve ücretsiz şehir içi araçlara biniyorlarmış. Fakat çoğu şöförler sorun çıkarıyorlarmış. Durakta duran engelliyi araca almak istemiyorlarmış. Bu konuları sık sık gündeme getirmeli ve insanların yaşamlarındaki engellerin kaldırılması için duyarlı olmaya davet etmek lazım.

    Sağolun yorumunuz için.

    YanıtlaSil
  11. Sağol İlk Kar, bez ayakkabı giymeyi seviyorum:)

    YanıtlaSil
  12. Selam Zeynep, Gözle değil, direk yüreğiyle gören arkadaşlarım var.
    Çok şanslıyım. Daha önce farkında değilmişim demek ki. Düşünün Kocaeli'de 1000 e yakın görme engelli varmış. 250 kişi ancak derneğe üye. Daha önce hiç aklıma gelmezdi ki görmeyenler saate nasıl bakarlar? Şimdi "sesli saat"i biliyorum artık. Saatin bir düğmesine basıyorlar ve sesli saatin kaç olduğunu öğreniyorlar.
    Bu saatten herkeste yok tabii. Sertifika satarak elde edilen gelirle üyelere almaya başladık.
    Ne güzel değil mi? Umarım çok satarız ve herkesin bir sesli saati olur.

    YanıtlaSil
  13. Selam Çiçeklendim Ben, çok geç kalmışım... Çookk.. Doğma büyüme İzmit'liyim. Bir kez olsun engellilerin engellerini kaldırmak için ne yapabilirim diye aklıma getirmemişim. Bundan sonra umarım açığımı kapatırım. Çünkü sahiden yapılacak çok iş, duyarlı olmaya davet edecek çok insan ve kuruluş var.

    YanıtlaSil
  14. Selam Buket, bir akşam seni götüreceğim. Bir öykü sen okuyacaksın. Ya da sertifikalardan bir kaç tane sen satacaksın. Olmaz mı:)

    YanıtlaSil
  15. Selam Maya, görme engelliler için yeni bir kullanım çıkmış. Şöyle...
    Renkleri göremiyorlar ya giysilerinin renklerini ya birine soruyorlar yada ezberliyorlar. Şimdi cep telefonuna gönderilen bir programla, cep telefonlarının kamerasını giysilerine tutuyorlar. Ve telefon giysilerinin rengini sesli söylüyor. Bu inanılmaz güzel bir şey. Düşünsenize görme engellinin hayatını nasıl rahatlatıyor. Bunu duyurmak ve edinmelerini sağlamak gerekiyor.

    YanıtlaSil
  16. Ne kadar güzel ve anlamlı bir paylaşım ve yardım... :)

    YanıtlaSil
  17. Selam Gülşah, dünyayı hepbirlikte paylaşıyoruz ve hayatı birbirimiz için anlamlı kılıyoruz.

    YanıtlaSil
  18. aaa, dur dur dur
    şimdi çıkma evden,
    "Şimdi ayıp olmazsa
    bir şey söyleyeceğim"

    ayakkabınız kış mevsimine
    uygun değil, üşütüp hasta olmayın.

    bir küçük tavsiye
    kitap okurken
    belirli belirsiz aralıklarla
    su yudumlayın
    diğer türlüsü faranzit.

    YanıtlaSil
  19. Infantulus, çok naziksiniz. Tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil