25 Mayıs 2010 Salı

Yazmak Denen Cehennem

Ben var ya, neyi farkettim şimdi biliyor musun? Ben... Hayatımda hiç şiir yazmadım. Evet, gerçekten hiç şiir yazmadım. Hayret edilecek şey! Ben ki şiir okumayı bu kadar severim. Ben ki şairlerin menzilinde pupa yelken gezinirim. Niye aklıma hiç şiir yazmak gelmedi ki? Daha doğrusu acaba içimden neden şiir yazmak gelmedi demeliyim. Üstelik bilirsin, şiirler nasıl da çarpar beni. Evet... Gerçekten defalarca şiir çarpmasına uğramış biriyimdir. Kimi şiirler oturduğum yerde beni silkeler. Hele kimi şiirler ise resmen beni duvarlara çiviler... Evet doğru söylüyorum. Şiir okuduktan sonra, kalakaldığım çok olmuştur. Kıpırdayamam bir süre. Bazı şiirleri okuduğumda ise, önümde bir kara kuyu belirir de düşerim içersine genellikle. Dizlerimi kıvırır, dibe otururum öyylee... Kollarımla sarılıp dizlerime, kafamı gömerim karanlık kuyunun yüreğine. Çıkmak için kendimi dinlemem, iyice toparlanmam gerekir. Ya diğer şiirler! Nasıl uçurur beni bilirsin. O şiirleri okuduğumda rüzgarın seslenmesini işitip, yelkovan kuşlarının peşi sıra gidecek kadar hislenirim. Şiir okumak benim için öyle bir şeydir ki, ateşler içindeyken ağzımı musluğa dayayıp su içmek gibi desem, bilmem gene abarttığımı söyler misin? Evet, öyle… Aynen öyle işte! İyi de… Şiir yazmak peki? Anlamadım. Kafam karıştı şimdi... Ben ömründe hiç şiir yazmamış biriyim demek ki! İnan şimdi farkına vardım, iyi mi? Vay canına sayın seyirciler! Bir yaşıma daha girdim! Bu konunun üzerinde enine boyuna düşünmeliyim. Yaa! Ben Hayal Kahvem’de yazı yazma işine nerden girdim? İşte bakar mısın, durup dururken nasıl kaşıyorum kendimi… Sonra acıtıp resmen canımı yakıyorum. Of! Yazmak var ya, aynen cehennem gibi!

Tahammül edemedim buna. Hayatımda hiç şiir yazmamışım ya. Üstelik bunu şimdi, az önce farkedince, içim içimi yedi. Bütün şairleri gözlerimin önünden geçirdim. Her birini nasıl kıskandım anlatamam? Fırladım yerimden. Hemen kitaplarımın başına gittim. Bir kült filmin baş artizi gibi hissettim kendimi. Sen şiir sev ama bir tane bile şiir yazma, iyi mi? Düşünsene bundan daha kült durum ne olabilir ki? Bunları düşünerek bakarken kitaplarıma, dün satın aldığım İlhan Berk'in Kült Kitap'ı ile göz göze gelmedim mi? Bu kadar mı denk gelir insana? Bütün öfkemi ondan çıkarmak istercesine, kitabı elime aldım hırsla. Oturdum koltuğa. Amacım bir kaç şiirini okuyacağım. Yarama şiirlerini merhem niyetine basacağım. Üstelik bakar mısın, kitabın adı Kült Kitap. İyileşecek hastanın doktor eline gelir diyerekten, açtım kitabın ilk sayfasını heyecanla. Aman Allahım! Gözlerime inanamadım. Kitap, ilk bölümüne YAZMAK DENEN CEHENNEM diye başlamıyor mu? Yapılır mı bu bana? Yoo... Yooo.. Hiç kusura bakma. Devam edemem artık. Ben... Ben... Bu yazıyı kesmeliyim burada!

10 yorum:

  1. Yazının sonunu yine çok güzel bağlamışsınız :) Oradan oraya atlasa da hep bir şekilde olayları bağlıyorsunuz ya... Nasıl keyif veriyor okurken anlatamam.

    Benim bir iki şiir denemem olmuştu zamanında. Meçhul kişilere... Sonra baktım ki onları okudukça hüzünleniyorum, kalbim ağırlaşıyor, hepsini yaktım gitti.

    Şiir denemelerinizi de görmek isteriz arada ;) Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Mit,
    Öyle sıkıntılı oturuyorum. Bu yorumunuz ilaç gibi geldi. İyi de siz gene bir iki şiir yazmayı denemişsiniz. Ben ise... Heyhat! Hiç denemeye bile girişmemişim ki:))

    YanıtlaSil
  3. Evvet Vildan denememek olmaz..ama içinden geldiği gibi olsun. Dörtlük tutturiyim kafiye uyduriyim endişeleri olmadan.. dökülüversin dizeler :)
    Hani ilham geldi yazdım cinsinden :))))

    YanıtlaSil
  4. Hey gidi Dilek:) Öyle oturup denemekle olur mu şiir yazmak sence:))

    Du bakayım..Benim aklıma neden hiç şiir yazmak gelmedi diye takılıp kalmayayım da, şairler şiirlerini nasıl yazıyorlar acaba diyerekten bir araştırma yapayım:))Du bakalım...

    YanıtlaSil
  5. Başlığıyla ve diliyle "şiir gibi" bir yazı olmuş. Kaldı mı şiire bir adım şimdi :))

    YanıtlaSil
  6. Nerdeee hocam nerde:) Ben biraz daha kakafoni silsilesi okusam yeridir:))

    YanıtlaSil
  7. Yaf, olur mu hiç, uydurun siz de Hatçebor diye bi karakter, alın, ilk dizeler de benden:

    Yıldızlardan başıma tac yaptım da Hatçebor
    kıskandı yediveren gülleri baharımı.
    Hırsızlardan kalbimi kaçırırken Hatçebor
    unutmuşum iyi mi, güllerin lisanını.

    :))

    YanıtlaSil
  8. Ben de şiir yazmadım hiç. Hergüne bir şiir kitabı okuduğum günler çok olmuştur benim. Ama iyi bir şiir dinleyicisiyimdir. Hem okurum. Hem dinlerim. Ama asla yazmam. Buraya kadar. Fakat iyi bir kritik yapabilirim. şiir yazana şair deriz. Şair arapçada şiir yazan anlamına gelse de, şuurlandıran kimse demektir. Yani okuyanları ve dinleyenleri bilinçlendiren demektir. Demek ki şiir ve şuur aynı kökenden geldiğine ğöre bilinç demektir. İnsanlık idealinde iyilikler, güzellikler, doğruluklar manzumesidir. (Sürçü lisan ettiysek affola)

    YanıtlaSil
  9. Şiir nedir, şair kimdir sorularının cevabı uzundur.Ama kesin olan bir şey var ki;Şair şairdir ozan denmemelidir.Şair kelimesi yabancı kökenli diye yerine, şiirin bir türünü şifahen söyleyip sazıyla deyiş şeklinde söyleyen Aşıklarınadı olan Ozan kullanılmaktadır ki;bu türkçeye yapılmış en büyük haksızlıktır. Bu konu daha çok su kaldırır.Onun için ortaya bir karışık yaptım ve her şeyden bahsettim.
    Her neyse, şiir yazmadım diye kaygılanmayın, (Ben de yazamadığım için üzüldüğümü söylemeden geçemeyeceğim)fazla bir şey kaybetmemiş oluyorsunuz.Çünkü; Şiir yazmak mı,boşverin gitsin ne demiş büyük üstad Fuzuli;

    “Ger derse ki güzellerde vefa var
    Aldanma şair sözü elbet yalandır”

    Tabi bu söz de yalandır.Çünkü şair söylemiştir.Biraz lise yıllarındaki mantık dersine benzedi ama olsun içimden geldi...

    PASBAN

    YanıtlaSil
  10. Sevgili Pasban, sizi Hayal kahvem de görmek ne hoş! Özlemişim yorumlarınızı... Yooo, Mehmet, ben neden hiç şiirim yok diye çok üzülüyorum. Şiirleri bıraktım filmlere geçtim:) Şiir ilham perisine küsüm:))

    YanıtlaSil