4 Ekim 2012 Perşembe

Ben Bir Homo Economıcus'um...


Bak ne anlatacağım. Ben yüzümü yıkarken sabun kullanmam, biliyor musun?  Nedeni basit: Yüzüme harcayacağım bir birimlik sabunun marjinal faydası, erken kirlenmeye uğrayacak havlulara harcanan bir birimlik sabunun marjinal faydasından düşüktür. Dişlerimi macunsuz fırçalarım. Çünkü ömür boyu diş macununa yatıracağım para, dişlerimin amortismanı için gereken parayı geçmektedir. Bu nedenle sadece suda ıslattığım bir diş fırçasıyla dişlerimi oğuştururum. Bu, yüzüme bir parça aklık katmak için yaptığım göstermelik bir iştir. Eh, her insanda olur o kadar fiyaka... Kahvaltıda yediklerim bir daha karnımın acıkması gereken ana göre değişir. Şöyle bir yöntem izlerim: Yapmayı tasarladığım işler nelerdir? Uzun dönemde yapmayı tasarladığım işler çoğunlukla bütçe yılının başında belirlenen, fayda- maliyet analizleri kesinleşmiş işlerdir. Bunların yıllık programını hazırlarken aylara günlere bölerim. Her sabah kalktığımda uzun dönemde gerçekleştireceğim işlerin hangi dilimini ele alacağımı bilirim. Asıl canımı sıkan kısa dönemli işlerdir, çünkü onların programını hemen o gün ya da o hafta içinde yapmam, bitirmem gerekmektedir. Yapacağım işleri sıralarım. Sonra bunların bana yükleyeceği zahmeti Zahmet katsayısının yardımıyla hesaplarım. Zahmet, gün boyu alacağı değerlerle çekme sınırını aştığı an dinlenmem gerekir. İşte bu dinlenme süresinin bir bölümü yemek yemeğe ayarlarım. Akşama dek yapılacak işler çok bir gücü gerektirmiyorsa, sabah kahvaltısını pekâla az bir şeyle geçiştirebilirim. Geceden beri açım, diye sabahları kahvaltı etmenin gereğine hiç inanmam.  Yemeklerde ne mi yerim? 

Kusura bakma zevklerimin gelirimin bir işlevi olduğunu düşündüğüm için minimum giderle maksimum doyum sağlama koşuluna endeksledim.  Bu yüzden her bir zevkimin ayrı ayrı ne kadar sürede doyma noktasına varacağını önceden saptadım. Şu devingen yaşamda bir dural denge tutturmuş gitmekteyim.  Hakverirsin ki bunu optimum fayda getirecek şekilde devam ettirmeliyim. Bugün Hayal Kahvem'e ayıracağım zaman bitti. Bana göre uyku, bedenin atıl kapasitede olmasıdır ama... Uyumaya gitmeliyim.

NOT: Bu yazıyı Şiir Erkök Yılmaz'ın Homo Economıcus adlı öyküsünün bazı bölümlerinin bazı cümlelerini kendime uyarlayarak yazdım. Belki bir başka zaman başka bölümlerindeki cümlelerini gene kendime uyarlayarak yazarım. Orijinalinde anlatılan kişi Bay X'dir. Ve kara mizah tarzı çok sevdiğim şahane  öykülerden biridir. Aslında yabancı gelmedi bana Bay X. Hımm... Ben bir Homo Economıcus'um çünkü:) Bu zamanda Türkçe deyimle Cimri olmayacaksın da ne olacaksın? Cimriyim fena halde!


2011

19 yorum:

  1. Homo Economıcus ne zor bir işmiş böyle ya. 0-0 Kolay gelsin sana :)) ben almayayim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serkan, bu öykünün yazarı Şiir Erkök Yılmaz bir biliminsanı. Şu anda sanırım Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Akademisi'nde öğretim üyesi. İktisatçı bir profesörün yazdığı olağanüstü bir kara mizah öyküsüdür. Doğrusu Bay X oldukça tuhaf biridir. Öyle olsam nasıl olur diye düşündüm. Böyle oldum işte:)

      Sil
  2. Selam Serkan, öykünün tamamını okursanız, şahane bir kara mizah örneğidir. Hele bir eş seçimi var. Anlatılacak gibi değil. Mutlaka okumak gerekir:)

    YanıtlaSil
  3. Allah kolaylık versin..:)

    YanıtlaSil
  4. Ben de almayayım, ama kitabı okuyacağım. :)

    YanıtlaSil
  5. hepsi güzel de DİŞ dediğin de olmadı işte..:)fırçalamazsam eksik kalırım ayolcum..:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yoo Rosemary, dişleri fırçalıyoruz ama diş macunu kullanmıyoruz:))

      Sil
    2. Ama ağızdaki o mentol kokusunu çok seviyorum sonrasında..

      Sil
    3. O zaman siz bir Homo Economıcus değilsiniz demek ki rosemary:)
      Cimri değilsiniz demek ki:))

      Sil
  6. bu yazına istinaden bu öykünün bulunduğu kitabı almış okumuş biri olarak diuorum ki çok değişik öyküler var, hele bay x tam ibretlik.okuyun okutun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Kara Kitap, eski bir yazım bu:) Dün akşam Şiir Erkök'ün Eşek Arısı kitabı elime geldi. Eski yazıyı tekrar güncelledim:) Senin de alıp okumana bi bilsen ne çok sevindim:))

      Sil
  7. süpermiş ya.hele eş seçimini daha çok merak ettim onu hem uyarla hem orjinalini yaz lütfen:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nabrut,

      "Önce memleketin tarihi, coğrafi, beşeri, yerel, yöresel, yasal koşullar çerçevesinde optimal sayılabilecek çocuğa ilişkin kilo, boy, akıl yaşı, mide hacmi vb. öğeleri saptamış, istediği çocukla ilgili bu öğelerle kendinde var olan içsel ve özdeksel özellikleri bir bilgisayara vermiş, bir çocuk için gerekli kadında bilgisayrın tanımından çıkarılmıştır. Bilgisayar yaş, boy, kilo gibi nesnel özellikleri sıraladıktan sonra kedının dilsiz olması gerektiğini bildirmişti. " diye bazı cümleleri kitaptan sizin için yazdım:)

      Sil
  8. offf harikaymış okurken içim şişti:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne diyorsunuz siz Nabrut, devamında var ya.. Kara mizah had safhada:))

      Sil
  9. kitabı alıp okuyacağım hemen .hiç yabancı gelmedi bana bu durumlar zaten .....gülcihan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş bir öykü sahiden Gülcihan. Diğer öyküleri de çok hoştur. Tavsiye ederim gerçekten:) Demek yabancı gelmedi sana bu durumlar:)))

      Sil