8 Ekim 2012 Pazartesi

Mesele Esir Düşmekte Değil, Teslim Olmamakta Bütün Mesele.



Attila İlhan'ın hayatına dair yazılar okuyorum. 1925’te bürokrat bir babanın oğlu olarak Menemen’de doğan şair, ilk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ile Anadolu’nun çeşitli yerlerinde tamamlamamış. Bak şimdi, şurası çok ilginç... Attila İlhan, İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıftayken mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım Hikmet şiirlerinin yakalanması üzerine  tutuklanmış ve iki ay hapiste yatmış. 1941 yılında, 16 yaşındayken, kız arkadaşına yazdığı bir mektupta, Nazım Hikmet şiiri yazdığı için, Attila İlhan'ı sadece hapise atmaları yetmemiş, ayrıca eline Türkiye'nin hiç bir yerinde okula gidemeyeceğine dair bir belge vermişler. Ne vicdansızlık!.. Bu sebeple üç yıl eğitimine ara vermek zorunda kalmış düşünebiliyor musun? Ancak 1944 yılında Danıştay kararıyla okuma hakkını tekrar kazanmış. Eğitimine izin çıkınca, İstanbul Işık Lisesi'ne kaydolmuş. Sonra İstanbul Üniversitesi  Hukuk Fakültesi'ni bitirmiş. 

 
Bu kez, 16 yaşında hapis yatıp, eğitimden men edilen Attila İlhan'ın kız arkadaşına şiirlerini yazdığı yasaklı şair Nazım Hikmet, 1940'lı yıllarda acaba neredeydi diye merak ettim. Yazdığı şiirler ve kitaplar sebebiyle, çeşitli davalardan 34 yıl hapis cezasına çarptırılan, 13 yılı aralıksız toplam 16 yılını Türkiye'nin dört bir yanındaki ceza evinde geçiren Nazım Hikmet, Attila İlhan'ın hapis yatıp, eğitimden men edildiği yıllarda Bursa Cezaevi'ndeymiş.  Ve  oda arkadaşı  kimmiş biliyor musun? Niğde'de askerliğini yaparken, "Maksim Gorki ve Nazım Hikmet kitapları okumak", "yabancı rejimler lehine propaganda ve isyana muharrik" suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırılan Orhan Kemal'miş. Hayat ne acayip!  Bir insanın hayatında yeniden üretilmesi, parayla satın alınması, yerine konulması mümkün olmayan en kıymetli  şey, zaman değil midir? Feci hallere misaller silsilesi! Orhan Kemal  önceleri şiirler yazarmış. Hapishanede Nazım Hikmet'in yönlendirmesiyle ve eğitimiyle öykü yazmaya başlamış. Meğer memleketimin en büyük iki usta edebiyatçısının, Attila İlhan ile Orhan Kemal'in hayatında, Nazım Hikmet'in ne mühim bir yeri varmış.  Onları gereksiz mahkûm edenleri, zamanlarını zalimce çalanları şiddetle kınamamız gerektiğine inanıyorum. Attila İlhan, Orhan Kemal... Ve elbette Nazım Hikmet... Unutulmadılar.  Ve asla unutulmayacaklarını çok iyi biliyorum.

Of, şimdi yazacaklarımdan inan utanıyorum. "Bu kadar zalimliğin arkasından bu yazdığın iş mi?" diyebilirsin belki... Bak şimdi... Acaba Attila İlhan  mektubunda,  Nazım Hikmet'in hangi şiirlerini o kıza yazmıştı? Ve  Attila İlhan'ın mektubunda  Nazım Hikmet şiirlerini  yazdığı kız kimdi? O kız... Şeey...  Acaba... Attila İlhan'ın başına gelenleri öğrendi mi? Çok merak ediyorum. Ne yapayım yani? İnsan aklına üşüşen düşüncelere yasak koyamıyor ki! Hem  yukarıdaki hayatlarda öğrendik ya... Yasak çok feci bir şey öyle değil mi?



NOT: Başlık Nazım Hikmet'in bir dizesidir.

22 yorum:

  1. Attila İlhan, Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'i zihnimize düşüren bu yazı için çok teşekkür ederim. Ben de bu yaşananların bilincindeyim fakat aklıma hiç o kız gelmemişti. Acaba Attila İlhan kime yazmıştı o mektubu? Ve hangi dizelerini kullanmıştı Nâzım'ın.
    Nâzım, Orhan Kemal'in yazdığı şiirleri beğenmiyormuş ve onun roman yazması gerektiğini belirterek onu romana yönlendirmiştir. Sonucunda da çok büyük bir romancı çıkmıştır ortaya.
    Sadece Orhan Kemal ve Attila İlhan'ı değil bir sürü yazar ve şairi de derinden etkilemiştir Nâzım. Hâlâ da etkilemeye devam etmektedir.
    Zihnime düşürdüğünüz düşünceler için teşekkür ederim.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Tuna,

      Yazım çok uzamasın diye eklemedim ama Nazım Hikmet ve Orhan Kemal'le aynı hapishande bir de İbrahim diye bir genç adam varmış. Nazım Hikmet resim de yapar bilirsiniz. Bakmış ki İbrahim'in resme kabiliyeti var. Onu yüreklendirmiş, resim teknikleri öğretmiş, hapisten çıktıktan sonra köyünden çağırıp İstanbul'a getirtmiş ve meşhur bir ressam olmuş. Kimmiş biliyor musunuz? İbrahim Balaban! Ne hoş değil mi:)

      O değil de Tuna, o kızı, mektuplardaki şiirleri merak ettiğim için beni kınamadığınıza hatta arka çıktığınıza çok sevindim:) Teşekkür ederim.

      Sil
  2. babamın bloğunda (jivago- mehmet osman) nazım hikmet'in hocasının annesine aşık olması, görüşmelerini yasaklaması ve yıllar sonra annesi oğlu için ölüm orucu tutarken aşkına rastlamasıyla ilgili yazıyı anımsadım. yasaklar çok kötü:)
    sevgiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Tolga, ben bu hikayeyi bilmiyordum. Keşke linkini yazsaydınız.
      Bakın gördüz mü hemen merak ettim işte:) Ne meraklı biriyim:))

      Sil
    2. http://dr-jivago.blogspot.com/search?updated-max=2012-07-19T20:39:00%2B03:00&max-results=1&start=11&by-date=false

      iyi okumalar:)

      Sil
  3. Vay canına sayın seyirciler:) Sağol Tolga!

    YanıtlaSil
  4. Kızkardeşi Çolpan İlhan, maailece İstanbul'a taşınana kadar bizim lisede (Karşıyaka lisesi) okuyor. Keza, erkek kardeşi Cengiz İlhan da. Sonraki yıllarda Cengiz İlhan, İzmir'de avukatlığa devam edip, Karşıyaka'da yaşıyor. Çoplan İlhan'ın okulun dağılma saatlerinde çok delikanlının okul kapısına diktiğini anlatır eskiler. Cengiz abi ile tanışmıştım, 87'de. Babamı tanırdı, "Adliye Koridorlarında" isimli bir anı kitabı vardı. En son yazdığı kent üzerine olan kitabını, rahatsızlığı yüzünden imzalatamadım; bu sene kaybettik. Enteresan bir sokak vardır Karşıyaka'da; "Şâyeste Sokak".. Atilla Dorsay'ın çocukluk ve ilk gençlik yıllarının geçtiği. Onlar da o sokaktan geçip İstanbul'a yerleşenlerden.. Atatürk Lisesi, bir dönem İzmir'in üç lisesinden birisi. Karşıyaka'da düz lise olmadığı için ( bizim lise o tarihlerde Kız mUallim Mektebi olarak faaliyette) erkekler Atatürk Lisesi'ne gidiyor mecburen. Atilla ve Cengiz İlhan'ın Atatürk Lisesi macerasının sebebi budur. Muallim Mektebinin İstanbul'a taşınmasından sonra, 44'de yeniden lise açılana kadar. Bu da benden olsun.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Avram, bu güzel bilgilendirme için yürekten teşekkür ederim.
      Şayeste Sokak ne hoş sokak ismi:) Acaba Sisler Bulvarı neresi çok merak ediyorum. Bilen var mı ki:)

      Sil
  5. Bayıldım bayıldım...Okumaya doyamadım bir daha baştan okudum :)Ellerine sağlık gerçekten bende çok merak ettim o kızı ve kızın haberinin olup olmadığını :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sahi mi Merve:) Sevindim. İlla bir yerlerde yazıyordur aslında, Attila İlhan'ın anılarını okumak lazım belki.

      Sil
  6. cok guzel bir yazi olmus keyifle okudum ayrica tolganin babasinin yazisini da okudum her ikinize de tesekkurler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Agresif Prenses, Tolga'nın babasının yazısını gördüm ama henüz okumadım. İşim biter bitmez hakkını vererek okuyacağım:)

      Sil
  7. Harika bir yazı olmuş eline sağlık.

    Bir cümle aklımda kazındı; İnsan aklına üşüşen düşüncelere yasak koyamıyor ki!
    çok doğru.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düşüncelere yasak konamaz sahiden Cem, bu sebeple düşünce suçu diye bir şeye aklım hiç ermiyor benim... Hiç aklım ermiyor hem de. Valla.

      Sil

  8. aynı düşüncede olan insanlar hayatın bir yerlerinde mutlaka karşılaşırlar.üç ünlü yazarın hapisane öyküleri çok ilginç.bu zulümleri yapanlara yazıklar olsun.şairleride yaftalayıp ayrımcılık yaptıkları için bir çok şairi geç tanıdım nazım hikmetı mesela.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülcihan, vicdansızlık yapılanlar. İnanılır gibi değil. Ama hep böyle olmuş gelmiş ne yazık ki.

      Sil
  9. Tek kelimeyle muhteşemsin sevgili Hayâl Kahvem.. Nazım Hikmet'in her bir kitabını tek tek naylonlara sarıp arka bahçemize gömdüğümüzü bilirim.. ve ben henüz ilkokulda iken elyazısı ile bir kitabını defterime yazıp sakladığımı..
    Kahve hiç sevmem ve hiç içmem hatta evime bile sokmam gelenlere de asla ikram etmem.. Ama, sen gelirsen seni hayâl bile edemeyeceğin hayalkahvesine götürebilirim.. :))

    Atilla İlhan'a yapılanlar ile şu an Silivri'de olanlara yapılanlar arasında "lüküs" ve "ampul" farkından başka bir şey yok..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Hasret Senfonileri,
      Hocam, sizin yorumunuzu okuyunca ne hissettim biliyor musunuz? Sanki öğrenciymişim, güzel yazıma öğretmenim yıldızlı aferin vermiş:)
      Yüreğim çoccuk gibi çırpındı. Teşekkür ederim.

      Sil
  10. Yazınızı okurken ayrı yorumları okurken ayrı bilgilendim. Dolu dolu bir okuma oldu benim için. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Beyaz Kitaplık, heyyy çok sevindim:))

      Sil
  11. Keyifle okudum ve çok şey öğrendim.Teşekkürler kaleminize dilinize sağlık...

    YanıtlaSil