3 Ekim 2012 Çarşamba

Kahve Molası - Şefkatse Bardaki Sarışın Kız


Hoppala! Hafıza ne tuhaf bir kutu! Hangi tozlu çekmecesinden çıkartıp dilime düşürdü bilmiyorum.  Az önce masamdaki poliçeleri inceliyordum. Herşey birdenbire oldu...  Adeta hayal  gibi...  Bak şimdi... Birdenbire Zeki Müren'in o güzelim  şarkı söyleyen sesi kulağımda çınlıyor... Oturduğum yerde usul usul salınmaya başlıyorum. İncelediğim poliçeyi imzalarken, sadece benim işitebileceğim sesle mırıldanıyorum... "Gün ışığında yola koyuldum. Elimde kandil gözümde mendil. " Tuhaflık hissediyorum. Yıllardır bu şarkıyı dinlemedim. İçimdeki ben beni dürtüyor sanki.  Of! Yoksa ben gene mi gitmek istiyorum? Yooo... İmzaladığım poliçeleri havada dalgalandırıyorum. Sesimi yükseltiyorum... "Vefa arıyorum... Dost arıyorum... Şefkat arıyorum... Aşk arıyorum..." diye şarkı söylemeye devam ediyorum. Dayanamıyorum... Bu kez ayağa kalıyorum... Sabahtan beri inceleyip imzaladığım poliçeleri kucağıma alıyorum... Odamdan çıkıyorum. Koridorda  müziğin ritminde dans ederek yürüyorum... Sesim boş koridorda çınlıyor...  "Vefa uzaklarda kalan bir his." diyorum. Şarkı söylemeyi hoop diye kesiyorum. Olduğum yerde duruyorum.  Bir süre sonra salınarak yürümeye ve şarkının kalanını söylemeye devam ediyorum. "Dost eski şarkılardan bir iz." Gene olduğum yerde duruyorum. Ofistekilerin oturduğu salonun kapısındayım artık. Beni görüyorlar. Berna saçlarını geçen hafta sarıya boyatmıştı. Onun önüne iki adımda gidiyorum.  Göğsüme bastırdığım poliçeleri masasına "şaak" diye koyuyorum.  Gözlerinin içine bakarak... "Şefkatse bardaki sarışın kız" diyorum. Gülüyor. Masanın önündeki koltuğa çöküyorum... "Dizlerimde derman... Kalemimde mürekkep bitti. Kahvem... Kahvem nereye gitti?" diyorum... Gülüyor. Gülüyorum... Özlem'e dönüyorum. Şaşkın şaşkın bakıyor yüzüme... Ellerimi ona doğru uzatıyorum... "Vefa arıyorum... Dost arıyorum... Şefkat arıyorum... Kahve arıyorum..." diyorum. "Tamam, anladım. Kahve kriziniz tuttu." diyor. Gülüyor. Gülüyorum. Gülüyoruz biz. Kahve yapmak için  salına salına mutfağa doğru gidiyorum.

O şarkı   BURADA

12 yorum:

  1. bazen hafızamız bize böyle oyunlar oynuyor... dile takılan şarkıdan kurtulmak da o denli zor ki... ne yaparsanız yapın zihninizde.. ta ki yerini bir başkası alana dek... sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Emine, ofis hayatı sıkıcı olabiliyor. Arada ofiste numaralar yapıp renklendirmek gerekiyor:) Şarkıların melodisinde sigortalılar yokken, salınarak dolanmayı seviyorum:) Hep çalış, çalış nereye kadar öyle değil mi:)) Sevgiler benden.

      Sil
  2. "Vefa arıyorum... Dost arıyorum... Şefkat arıyorum... Kahve arıyorum..." ühü ühü ühü bizim bu yeni yerde kahve servisi yok,ben de kahve arıyorum.ağlıcam şimdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nasıl yani Kara Kitap, senin çalıştığın yerde kahve, çay servisi yok mu?
      Hıımm, çalışanlar birleşip bir su ısıtıcı alsanız mesela. Ya da hani o ucuzundan elektrikli Türk kahvesi cezvesinden... Kim ne diyecek ki?
      Bu tip durumlarda "krizim tutar, gözüm bişi görmez" filan deseydin keşke:)

      Kendi işini kendin görmelisin o halde Kara Kitap. Oflamadan, ağlaşmadan acaba nasıl çözüm bulurum diye düşün bakalım. Mühendis sensin Kara Kitap, ben mi sana bu numaraları öğreteceğim:)) İstersen var ya sen bu işi şıp diye çözersin. Kesin çözersin:))

      Sil
    2. ah bana bağlı olsa çözüm üretmek basit.ama baştaki amir kişisi yasaklamış türk kahvesini. ben de granül kahve sevmediğim için mahrum kaldım güzelim türk kahvemden.

      Sil
    3. Kara Kitap, özlemek güzeldir:) Akşam eve gidince yemekten sonra içsen keşke.

      Sil
  3. kahve gerçeğe dönmedikçe sen hayale dalıyorsun demek ki. kahve ve hayallerin arasında tersi orantı var gibi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cem, bende sakın orantı filan aramayın. Tuhaf biriyimdir. Her işte tuhaf orantılar kurarım:) Hayal etmeyi ve kahveyi çoook severim:)

      Sil
  4. Bir şarkı bana geçmiş bir anı anımsattığında kokusuyla birlikte gelir. Bir baharat, bir çiçek ya da parfüm ama illa ki kokulu:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hımm, sahi mi? iyi ki yazmışım bu yazıyı o halde Bahar, sevindim:)

      Sil
  5. kahvenin dostluk hatıra gibi duygusal bir yanı var.ne demişler kahve bahane sohbet şahane,ve ilk içtiğim kahvenin hatırı dolmadı daha...üstelik 11 yaşında kiminle içtiğimi hatırlamıyorum. hayal kahvem,kahveye beklerim bu arada bahçedeki söğüdün altına:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hımm. Bahçedeki söğütün altında kahve teklifinize hemen "tamam" diyorum:))

      Sil