27 Ekim 2010 Çarşamba

İki Şairin Çocukluğundaki Saçlı Tesadüfler

 
Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Her mısrada bir cigara yaktırıyor.” dediği şairdir İlhan Berk ve şaşırtan şiirlerin sahibidir. Geçen yıl 90 yaşında kaybettiğimiz şair “Unutmak yoktu, daha zaman bölünmemişti. Saydamdı, baktı mı görülürdü” “Ben durdum, yol yürüyordu”, “Sözcükleri kaldırın dünya durur” ,“Her sözcük bir fırtınadır, yalnız şiirde patlar” “Ölüm daha kolaydır sevmekten der ya Aragon Anla ki ölüme benzer seni sevmek” dizelerinin sahibidir. Şimdi durup dururken nerden geldi aklıma İlhan Berk peki? Çünkü Cemal Süreyya’nın saçla ilgili acı hatıralı çocukluğunu anlatınca, İlhan Berk’in çocukluğuna ait gene saçla ilgili vahim anılarını hatırlamasam olmazdı ki. 
 

Şairimiz Cemal Süreyya ve evdeki kızkardeşlerine işkence eden üvey anne Esma... Bir önceki yazımda anlatmıştım. Vicdansız kadın çocukları saçlarından tutup kuyuya sallandırırmış. Feci bir durum tabi.. İnsan hayalinde canlandırdığında bile acı ve korku duyuyor. İlginçtir. Bir vahim saç hikayesi de şair İlhan Berk’in çocukluğunda gerçekleşmiş. İlhan Berk’in büyük ablası deliymiş. Huriye ablası tek başına bir odada kalırmış. Çünkü çıplak dolaşırmış. Üstüne bir şey giymeyi kabul etmezmiş. Yanına şairden başka pek kimse giremezmiş. Suyunu ve yemeğini avluya bakan küçük camdan verirlermiş. Ablası, İlhan Berk’ten başka kimseyi odasına istemezmiş. Uzun boyluymuş ve belki doğduğundan beri kesilmediği için saçları, topuklarına kadar uzanırmış. İlhan Berk o kadar güzel anlatır ki ablasını. Boticelli’nin uzun yüzlü, uzun boylu, uzun saçlı çıplaklarına benzetir ve badem gözlü olduğunu söyler mesela. Vücudu hep gergin, dik ve kösnüldü der. Odaya ne zaman girse, ablasının ona gülümsediğinden bahseder. Ablası ne zaman delirmiştir? Böyle mi dünyaya gelmiştir? Şairimiz bilmemektedir. Abla evdekileri görmek istemez… Ama İlhan Berk odaya girdiğinde, sevincini açıkça belli eder. İlhan Berk de o kadar sever ki ablasını, o çocukluk çağında bütün dünyasını adeta ablası doldurmaktadır. Onun yanında kendini bir masal dünyasında hisseder. Hatta okulu düşman olarak görür. Çünkü okula gitmediği zamanlarda, hep ablasının yanındadır. Bir ara Manisa düşman işgali altına girer. Herkes dağa çıkar. Abla odadan çıkmak istemez ve evde kalır. Ancak şehir yanmaktadır. Evlerini de yangın sarmıştır. Ablasının saçlarından tutuşarak yanıp kül olduğunu İlhan Berk sonradan öğrenecektir maalesef. “Benim çocuk dünyam böylece yıkıldı.”diyecektir.

İki ünlü şair… İki ünlü şairin çocukluğuna ait sahici ve hüzünlü saç hikayeleri… Ne tuhaf bir tesadüf değil mi?

4 yorum:

  1. evet ya gerçekten çok enteresan

    YanıtlaSil
  2. Selam Vildan,

    İki kişi birbirlerini bilmeden bakarlar birbirlerine, fizyonomi bir yerde biter, konuşsalar ya, neyle konuşacaklar, evrenle konuşacaklar, yani evreni evren yapan sözcüklerle, şair tepeden tırnağa haklı "sözcükleri kaldırın dünya durur" şaire burdan saygılar...

    Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Selam Öznur
    hayat enterasanlıklarla dolu sahiden... Keşke hepsini bilebilsek.. Denk geldiklerimizi farkedebilsek... Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. Selam Nessuno,
    "sözcükleri kaldırın dünya durur" diyen şaire benden de burdan saygılar. Hoş bir yorum olmuş.
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil