6 Ekim 2010 Çarşamba

Edebi Bilmeceler

 
1- Gizemli, sıra dışı, neredeyse tılsımlı.Ama aynı zamanda doğaüstü, akıldışı, hatta ürpertici. Tıpkı aşk gibi! Bu nedir?


2-"Acı güçlendiği vakit, göğsümle midem arasındaki boşluğa hemen yayılırdı. O zaman gövdenin yalnız sol alt kısmında kalmaz, sağa da geçerdi. Sanki içime bir tornavida ya da kızgın bir demir sokulmuş içeriden kanırtılıyormuş hissine kapılırdım. Sanki midemden başlatayarak bütün karnımda keskin asitli sıvılar birikiyordu, sanki yakıcı ve yapışkan küçük deniz yıldızları iç organıma yapışıyordu. Şiddetlendikçe hacmi genişleyerek artan acı, alnıma, enseme, sırtıma, hayallerime,her yerime vurur, beni boğar gibi sıkıştırırdı... Acı bazen boğazıma kadar çıkar, yutkunmamı zorlaştırır, bazan sırtıma, omuzlarıma, kollarıma yayılırdı. Ama her zaman asıl midemdeydi, merkezi orasıydı." Bu ne acısıdır?

3- "Tarifi mümkün olmayan bir güzellik. Ne rengi bellidir, ne tadı, ne kokusu, ne de biçimi. Onu değerli kılan da tarif edilmez oluşudur zaten. " Bu nedir?


4-"Onda Halit Ziya'nın Nihal'inden, Vecihi Bey'in Mehcure'sinden, Şövalye Büridan'ın sevgilisinden ve tarih kitaplarında okuduğum Kleopatra'dan,hatta mevlit dinlerken tasavvur ettiğim, Peygamber Muhammed'in annesi Amine hatun'dan birer parça vardı. O benim hayalimdeki bütün kadınların bir terkibi, bir mizacıydı." Bu kimdir?

5-"Taş binalar,cüsselerine göre küçücük kalan pencerelerin önünde çiçekler. Temiz bir cadde, dükkanlar, insanlar, başınızı yukarıya kaldırdığınızda fark etmediğiniz şey. Çatılar, teraslar, balkonlar,binaların yan yüzlerindeki dev reklam panoları. Bir yerlerden, bir köşeden baktığınızda hep o huzur veren boşluk." Bu nedir?

6- "Ne kadar mustarip olursanız olun, O bu ıstırabın arasında er geç çatlak buluyor, oradan altın bir ejder gibi kayıyor. Sizi iç mahzeninizden çıkarıyor, bir yığın imkanı bir masal gibi anlatıyor. "sanki, bana inan, ben her mucizenin kaynağıyım, her şey elimden gelir, toprağı altın yaparım. Ölüleri saçlarından tutup silkeler, uykularından uyandırırım. Düşünceleri bal gibi eritir,kendi cevherime benzetirim. Ben hayatın efendisiyim. Bulunduğum yerde yeis ve hüzün olmaz. Ben şarabın neşesi, balın tadıyım" diyordu." Bu nedir?
 
1- Cevap: Sabah ezanı- Elif Şafak - Aşk-408.sayfa
2- Cevap:Aşk acısı-Orhan Pamuk- Masumiyet Müzesi- 167.sayfa
3-Cevap: Cennet meyvesi-Ahmet Ümit-Bab-ı Esrar- 71.sayfa
4-Cevap:Kürk Mantolu Madonna Maria Puder- Sabahattin Ali-Kürk Mantolu Madonna-55.sayfa
5-Cevap: Gökyüzü-Şebnem İşigüzel-Öykümü Kim Anlatacak?-67.sayfa
6- Cevap: Güneş- Ahmet Hamdi Tanpınar- Huzur-30.sayfa

4 yorum:

  1. Ben bu yazıyı çok sevdim,evet bazı alıntıları hatırladım,bazı cevapları da buldum ama sebep o değil.Bu yazıyı hazırlarken verdiğin emek ve naiflik çok hoşuma gitti.Harika..
    özlem

    YanıtlaSil
  2. 6'da beş yaptım.yihuuu.şebnem işigüzel'i bilemedim.onu hiç okumadım çünkü.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Resimli Günlük,
    Beğendiğinize sevindim. Arada böyle bilmeceler hazırlamak hoşuma gidiyor. Hem bir nevi kitap tanıtma yöntemi oldu benim için, hem de okuduğum kitaplara tekrar göz atmak eğlendirici oluyor doğrusunu söylemek gerekirse...
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. Hey! Kara Kitap, şahanesiniz.. Tebrik ederim:))

    YanıtlaSil