5 Ekim 2010 Salı

İkinci Kalp Var Mı Sende?


Bugün gazetede 2004 yılında Berlin Film Festivali'nde  "Duvara Karşı" adlı filmiyle Altın Ayı  kazanan Fatih Akın'a kültürel alanda yaptığı üstün hizmetler dolayısıyla Alman Cumhurbaşkanı  Cristian Wulff tarafından  liyakat nişanı verildi,  başlıklı bir yazı görünce ilgiyle okudum.  Fatih Akın'ın tüm filmlerini severek izlemişimdir. Fatih Akın için vikipedi  1973 Hamburg doğumlu, Trabzon asıllı Alman vatandaşı yönetmen, senarist ve yapımcı diye yazıyor.  Şimdi bu haberi okuyunca aklıma ne geldi biliyor musun? Sadık Yemni'nin "İkinci Kalp" başlıklı  şahane bir yazısı vardır. Sadık Yemni  için ne demiş peki vikipedi diye bakıyorum... Çünkü yazar biliyorum ki otuz yıldır Amsterdam'da yaşıyor.  Sadık Yemni için 1951 İstanbul doğumlu, Türk kökenli bir Hollandalı yazardır, diye yazıyor. Gelelim Sadık Yemni'nin çok sevdiğim yazısına... Hani  "İkinci Kalp"le ilgili...  Düşün bakalım... Sende ikinci kalp var mı peki?


Yazı "Mutlaka sizde de vardır. Dikkatle dinleyin." diye başlar "İkinci kalp. Göğüs boşluğunuzdaki kıpırtılı pırlanta. Dünyanın şu anda en çok gereksinme duyduğu asil değer. " diye devam eder. Peki nedir Sadık Yemni'nin anlatmak istediği? Bak şimdi.. Her insan doğal olarak doğduğu ve büyüdüğü yeri sevecektir. Birinci kalbin işi budur. Yani birinci kalbin işi ait olduğu kültürü, anasını, toprağını, yurdunu sevmektir. İkinci kalp ise dünyanın neresinde yaşıyorsan, oranın insanını, şarkılarını, lisanlarını sevmek, yabancıları benimsemektir. Hoş bir tespit değil midir? Bu yazıyı okuduğum da var ya demiştim ki "işte bu, Sadık Yemni'nin söyledikleri ne kadar doğru. "İkinci kalp gezgin ruhla çalkantılı, hoşgörü esansı ile bezelidir." der yazar. Aslında düşünürsek  binlerce yıldır farklı kültürlerle birlikte yaşama geleneği, bizden olmayan insanlara ve kültürlere ikinci kalp besleyebilmek kudreti genlerimizde mevcuttur. Aslı ne olursa olsun yaşadığı memleketin şarkılarından, yıllarını geçirdiğin sokaklarından, mutlaka etkilenir insan. Bu "gözünü açtığın, ekmeğini suyunu yediğin yere duyulan sevgi" diyor Sadık Yemni... Hatta böyle sevgi duyulan yerlerde uzun yıllar yaşamak bile gerekmeyebilir. Bir hafta kalmışsındır o yerde ama ömür boyu sevgiyle hatırlarsın. İşte Sadık Yemni'nin bütün bunlara "ikinci kalbin latiflikleri" diyor. Diğer taraftan dünyanın bir yerlerinde sürekli gazap motoru çalıştıran, bir bölgeden, kültürden, oralara ait her şeyden nefret eden yüreklerden bahsediyor yazar yazısında... Üstelik kendileri böyle kutuplu dünyalara ait kalsalar neyse, çocuklarını da etkiliyorlar ve kendileri gibi ömür boyu sevgisiz kalmalarına neden oluyorlar bunlar. Dünyanın çirkin bir kutuplaşmaya gittiği günümüzde Sadık Yemni'nin anlattıkları ne kadar doğru ve önemli... Tek kalpli karakültürcüler, nifak profesörleri yüzünden insanlar tek tip düşünmeye zorlanıyor ve  korku tacirlerinin önüne önüne itiliyorlar. "Korku değişebilir bir enerji türüdür. Kin, nefret, yılgınlık ve şiddete dönüşebiliyor kolayca" diyor Sadık Yemni. Dünyada ikinci kalbi olmayan ve ikinci kalbi boğmaya çalışanlar var ne yazık ki. Kalpten kalbe yol vardır. Her kalp karşısında mutlaka bir benzerini bulur. "Gülümsemenin gülümsemeyi çağırdığı gibi" diyor Sadık Yemni. Çocuklarımıza kalp boğucu eğitim vermememizi, tek kalbe mahkum etmememizi öneriyor. Sevgi hissedibilen bir enerji olduğuna göre, ikinci kalbin tebessümünü verelim sokaklara diyor. Asık suratlara kas yumuşatıcı bir darbe yapalım diyor. Ve o güzelim yazısını "Nefreti, kini bulup taşımak bir saniye, sevgiyi, kardeşliği yaşamak bir ömür boyu" diye bitiriyor.  Sadık Yemni gibi Fatih Akın'da ikinci kalbi olan biri bence... Sadık Yemni kitapları, Fatih Akın filmleri ile nice ikinci kalplerin tomurcuklanmasına katkı sağlıyorlar.  Dünyamızı güzelleştiriyorlar. İyi ki varlar... Şimdi bu yazıyı okudun ya, ne dersin? İkinci kalp var mı sende?

6 yorum:

  1. Hani kedi vardır sahipli.
    sevdiği bir et parçası konunca..
    tabagından kaptığı gibi götürüp
    evin gizli kuytu köşesinde yer ya..
    Deme benim konumla ilgisi ne diye.
    Bu yazı bir köşeye çekilip sindire düşüne
    okuyacagım konulardan olmuş.
    Bazı yazılarını ben hep böyle okurum. UYgun saatlere bırakırım.
    Eminim bu ikinci kalp daha önce hiç yemediğim bir konu.
    Sevgilerimle kardeşş.

    YanıtlaSil
  2. Dilek bu yorum, öyle bir yazı yazmışsın ki bir şey anlatamamışsın demenin kibarcası mı acaba:)

    Şimdi aklıma ne geldi biliyor musun? Hani Ruhan'la bir araya gelince diyorsunuz ya "en çok evden kaçmalı yazılarını seviyoruz" diye.. Hah.. Tamam.. Bak yarın evden kaçıyorum haberin olsun. Sonra bilmiyorum artık yazar mıyım, yazmaz mıyım evden nasıl ve nereye kaçtığımı:))

    O değil de Dilek, bu yazının ana fikrine göre, senin ikinci kalbin var canım merak etme. İkinci kalp sahibi olmak iyi bir şey mi dersen..
    Kesinlikle iyi bir şey. Sen iki kalplisin... Böyle deyince sen taş kalplisin der gibi oldu ama bilakis tam tersi bir anlam içeriyor iki kalplilik Dilek... Kefilim ikinci kalbin var senin:))

    YanıtlaSil
  3. Teşekkürler Vildancığım. Hala okumadım yazını ama eminim tadından yenmeyecek bir yazı. İşte ondan sona saklıyorum fıstıkçığım.
    Daha yazını okumadım ama..
    keşke iki gözümüz önde olduğu gibi iki de arkamızda olsaydı..beynimizin farklı görevlerini üstlenmiş iki lobu gibi başka lobları da olsaydı..
    Efenimmm..başka başka...
    bir mideminz yerine büyükbaşlardaki gibi birkaç bölümlü midelerimiz olabilirdi..
    Tabii ona bağlı birkaç dilimiz..filan derken iş sarpa sarmadan burada kesiyim allah günah yazmasın bu şaşkın kuluna.
    Okuyunca artık fikirlerimin devamını umuma kapalı alanda iletirim sana vildancığım.
    yazılarına saygı ve beğenilerimle.

    YanıtlaSil
  4. Beni bilmem ama sizde olduğu kesin. Hatta üçüncü ve dördüncüsü bile olabilir :)

    Sadık Yemni çok severek takip ettiğim bir yazar. Burada da kalemini ve engin hayalgücünü çok güzel kullanmış. Onun Vikipedi sayfasını ben yazmıştım bu arada :)

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Aaa! İnanmıyorum Mit, siz mi yazdınız sahiden vikipedi sayfasını? Valla mit saftorik biriyimdir.
    Hemen inanırım insanlara:)

    YanıtlaSil
  6. Estağfurullah o nasıl söz? :) Ben yazdım gerçekten de... Ama geliştirilmesi ve genişletilmesi gerekiyor biraz.

    YanıtlaSil