4 Ekim 2010 Pazartesi

Film Gibi Pasta Tarifi - Güllü



Ben mutfağa  mutlaka selam verir girerim. Sonra kollarımı sıvar, yemek yapmaya girişirim. Hayal kurarım illa... Yemek yaparken bile hayal kurmadan duramam asla. İşte şimdi bir pasta yapacağım yapmasına ama... Pastayı yaparken, Türkan Şoray'ın Güllü adlı filmi gelmesin mi aklıma? Hoppalaa! Sahiden hoppalaa!


Kızımız Karadeniz'in Hamsi Köyü'nden Güllü. Filmde Güllü'yü oynayan Türkan Şoray... Güzeller güzelidir. Delişmendir... Dağların kızıdır.. Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun dili mercan, dizi mercan, dişi mercan, karadutum, çatalkaram dediği cinstendir.. Bizim evdeki Güllü ise "mısır unu"... Ne var? Mısır ununun, Karadenizli olduğunu yoksa unuttun mu? Bak şimdi... Bir gün Karadeniz'in yollarında, Ediz Hun yani filmdeki adıyla Fikret arabasıyla kaza geçirir. Fikret, İstanbullu bir fabrikatörün, zıpır, şımarık, hovarda oğludur. Güllü bu delikanlıyı kaza yerinde baygın olarak bulur ve iyileştirir. Güllü ile Fikret arasında bir yakınlaşma olur ve imam nikahı ile evlenirler. Bir süre sonra Fikret İstanbul'a döner. Eski hayatına geri dönünce, köyde bir karısı olduğunu unutur tabii. Güllü'ye bir mektup yazar ve evliliklerinin geçerli olmadığını bildirir. Fakaat sert kayaya çarpmıştır Fikret seert!.. Güllü bunun altında kalır mı? Güllü Karadenizin en sert fırtınaları ile cebelleşerek büyümüştür. Üstelik sabah akşam da hamsi yemiştir. Kafası atar bu durumda.. Alır bohçasını sırtına, namusunu temizlemek için gider İstanbul'a..

Filmi anlatarak yazımı fazlasıyla uzatmak niyetinde değilim. Çünkü bu yazıdaki asıl amacım filmi anlatmak değil, pasta tarifi vermektir. Bizim Güllü bir şekilde Fikret'in babasıyla tanışır. Baba bayılır Güllü'ye tabii... İstanbul'daki zıpır kızlar gibi değildir ki Güllü. Babası olanları öğrenince, iyice sinirlenir Fikret'e. Güllü'ye hocalar tutar ve kılığını, kıyafetini değiştirmeye girişir. Neler olur?  Yazımın başında bizim Güllü iki fincan mısır unudur demiştim ya, kıza aksanını düzeltme ve güzel yürüme dersi aldırırlar önce. Bu nedenle iki adet yumurtayla, bir fincan şeker biraz çırpılmalıdır. Kızın Hamsi Köyünün deli rüzgarında, kuruyan cildi canlandırılmalıdır. Çırpılan karışıma yarım fincan süt ve yarım fincan zeytinyağı ilave edilir. Biraz da bronzluk yakışmaz mı haspaya? Yakışır illa.. Bu sebeple bir tatlı kaşığı neskafe eklemeliyiz kıza... Kız köyden gelmiştir ya şehre... Biraz şaşkın ve ürkektir... Kendine güveni gelsin diye, bir paket kabartma tozu kattık mı içine, şöyle bir havalanır... Kabardıkça kabarır, iyice kendine güveni gelir. Tüm karşım, bizim Güllü'ye, yani 2 fincan mısır ununun içine karıştırılıp, Güllü'nün iyice şehirli olması sağlanır. Sonra bu karışım yağlanmış küçük bir kaba aktarılır. Önceden ısıtılmış, 150 derece fırında, 30 dakika kadar bırakılır. Güllü o halvetten çıktığında, artık tanınmaz haldedir. Mısır unuyla yapıldığına bin şahit gerekebilir. İyice şekil değiştirmiştir. Güllü artık  şehirlidir.


Ancaak intikam duygusunu kaybetmemiştir halen Güllü... Gene Fikret'i öldürmek istemektedir. O zaman kızın içini yumuşatmak, yüreğine biraz şefkat katmak, aşkını tekrar canlandırmak gerekir. Bir paket krem şanti, bir çay bardağı sütle çırpılır. Bembeyaz bir karışım elde edilir. Fırından çıkan kek, enlemesine ortadan ikiye kesilmelidir. Güllü kendine gelmeden, bir çay bardağı portakal suyunu ortadan ikiye kesilen bedenin iki parçasına serpilir. Mis gibi portakal çiçeği kokacaktır Güllü böylece... Sonra o bembeyaz krem şantiyi bedenin iki parçasına da usulca sürmek gerekir. Yüreğine yüreğine sürülen krem şanti içindeki aşkın canlanmasına sebebiyet verecektir. Bu beyazlık üzerine, eski anılar canlansın diye, bir avuç ufalanmış badem serpilir. İki parça birleştirilir. İşte böyle! Kızımız muhteşem olur. Hatta inanır mısın, Güllü, akşam Fikret'le karşılıklı oturup, yemek yer.. Fikret anlamaz kızın Güllü olduğunu! Fikret öğrenince durumu delirir kıza tabii delirir. Tekrar Güllü ile evlenmek ister. Fikret bir paket çikolatadır bu durumda. 1su bardağı süt ve 1 fincan nisasta, 1/2 fincan un olan kaba Fikret balıklama atlar.Muhallebi kıvamına gelince, kekin üstüne bu çikolatalı karışım sıcak sıcak sürülür. Aşkından erir... Erir bu karışımın içinde... Böylece Güllü ve Fikret ayrılmazlar artık. Çok mutlu olurlar. Ve sana bir şey söyleyeyim mi, inanılmaz lezzetli olurlar! Onlar ermiş muratlarına... Biz çıkalım kerevetlerine derim! Ve bu pastayı ben hapur hupur yerim! Bu seferki film gibi pasta tarifim de böyle.. Pişen bu pasta nasıl mı oluyor? Hımm.. İnanmadın değil mi benim pasta yaptığıma.. Film anlatıyorum sandın öyle mi? Yoo.. Pişirdim işte.. Lütfen güven olur mu bana? İşte bak.. Fotoğrafını çektim koydum bloğuma.. Aşağıdaki fotoğrafa baksana..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder