25 Nisan 2012 Çarşamba

Tuhaf Olmak Ne Demek?

"ah benim sevdalı başım
ah benim sarhoşluğum
ah çılgın yüreğim
sus artık uslandır beni"

Zülfü Livaneli


Bak, sonra sakın demedindi deme! Bak, buraya açık seçik yazıyorum işte. Tamam... Senin söylemene gerek yok. Ben zaten çoktandır biliyorum. Evet, tuhaf biriyim. Bak... Bu sabah ofise gitmek için, evden çok erken  çıkmıştım tamam mı? Hava nasıl güzeldi anlatamam.  Şerbet... Şerbet...  Sorarım sana... Böyle havalarda sence içimden iş yapmak gelir mi?  Gelmeezzz... İçimden hiç iş yapmak gelmez elbet!.. Beni var ya, böyle havalar mahveder. Yüreğim çılgın gibi atar.   Avare ruhum dirilir. Efendime söyleyeyim, başım var ya... Sarhoş gibi döner. Yooo... Gitmeliydim. İşin ucunda nafakam vardı. Sonraa... Zaten ekmek  aslanın ağzında değil miydi?  Tabii ki ekmek aslanın ağzındaydı. Şeyy... Böyle nafaka filan deyip bakma acımtrak nağme yaptığıma... Ofisten kaçardım icabında amaaa... Bugün için önceden verilmiş sözlerim vardı. Benim avare ruhum sebebiyle insanları atlatmak, verdiğim sözleri tutmamak raconuma uyar mı? Yooo... Elbette uymazdı. İşe gitmeliydim. Moralimi bozmadım. Gün içinde nasılsa kendimi eğlendirecek oyunlar icat edecektim. Hoplaya zıplaya ofise gittim. Zile bastım. Nanananooom... İlk oyunuma başladım. Döndü kapıyı açtı. Döndü iki hafta önce bizim ofiste çalışmaya başladı.  Nasıl tatlı, hilesiz bakışlı bir kız anlatamam. "Hoşgeldiniz." dedi. Durdum. İçeriye girmedim.  Ellerimi arkamda gizledim. "Söyle bakalım çantam hangi elimde?" dedim.  Gözlerini kırpmadan yüzüme baktı. "Çantam sağ elimde mi, sol elimde mi? Hangisinde?" diye sorumu tekrarladım. Başımı öne doğru uzattım. Esrarengizce etrafıma baktım. Sanki gizli sırrımı açık etmek istemezmişcesine, sessizce  "Bak, iyi düşün, tek seferde cevap ver, tamam mı?" diye sözlerimi sürdürdüm. Vaziyetime fena halde şaştı. Ben...  Koskoca kadındım...  Üstelik onun fikrine göre sanırım patronu olmalıydım. İyi de, çocuk gibi... Neler diyordum böyle? Anlam veremedi. Kirpiklerini kocaman kocaman açtı. Hayret dolu bakışlarına hiç mi hiiiç aldırmadım. Gözlerimi kıstım. Dudaklarımı büzdüm. Sanki bir Yeşilçam filminin kötü jönüydüm. Tehditkâr bir sesle "Dikkat et, eğer çantamın hangi elimde olduğunu bilemezsen, günümün kötü geçmesinin mesûlü sen olabilirsin." dedim. Gördüm. Kederli bir bulut yüzüne inmekteydi. Daha fazla kıyamadım. Kaşlarımla sağ tarafımı işaretledim. Anladı. Yüzü ay ışığı vurmuş gibi aydınlandı.  Pembe dudaklarının kenarlarına yaramaz bir gülümseyiş yerleştirdi. Bilgiç bir edayla "Sağ elinizde." dedi. Sevindim. "Heyyy! Bildin!." diye bağırdım. İçeriye girdim. Kapıyı kapattım. "Zile basmadan önce, eğer Döndü çantamın hangi elimde olduğunu bilirse, günüm iyi geçecek diye aklımdan geçirmiştim. Bildin. Günüm iyi geçecek. Teşekkür ederim. "dedim. Yanaklarından öptüm. 

Günüm mü? Günüm nasıl geçti öyle mi? Aaa... Nasıl  yalan söyleyebilirim? Tabii ki şahaneydi:)

17 yorum:

  1. Adınıza sevindim.
    Döndü baya şaşırmış ama.. :)

    YanıtlaSil
  2. Gülerek başlanılan gün, gülerek biter diyelim olmaz mı Uyuşuk Prenses:) Döndü'yü çok severim. Alışıyor bana...

    YanıtlaSil
  3. gerçekten yaptın mı bunu? :)) sen süper bir kadınsın ya, keşke benim de patronum olsaydın. oyun oynamak istiyorum ben de .bur bakayım ben de bugün öğleden sonraya böyle başlayacağım. :))

    YanıtlaSil
  4. Tanrı'nın ilk kez yarattığı bir şeymiş gibi şeylere bakma meziyeti ancak yazarlara özgü... Bir de gerçekten yaşayanlara... Çok içtendi... Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  5. Her günün şahane geçsin o zaman sevgili hayal kahvem. bende bir hayalperestim.

    YanıtlaSil
  6. Valla yaptım Kara Kitap:) Hep hayat mı oyun oynayacak bize... Hayatı kendi icat ettiğimiz oyunlarla güzelleştirmek sanırım elimizde:))
    Hemen başla Kara Kitap. Tuhaf kaçacaksın elbette ama, bover,
    tuhaflık (ne demekse:) iyidir, dert etme:)

    YanıtlaSil
  7. İstanbul GTP selam, hoş bir yorum olmuş doğrusu:) Ben teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  8. Ben de hayatla altta kalanın canı çıksın oynadım da hasar tespiti için sigortadan uzman bekliyorum :P

    YanıtlaSil
  9. Eyvallah VuslaT, hayalperestleri severim:)

    YanıtlaSil
  10. Ne hoş yazmışsın..:):):) hayal gibi bir gün olmuş ..

    YanıtlaSil
  11. Selam Erdost, siz çoktan oyuna başlamışsınız bile:) Kolaylıklar dilerim.

    YanıtlaSil
  12. Sessiz Prenses selam. Teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  13. Anafikir, mutluluk senin elinde olabilir mi peki :) Çok iyiymiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevda, cevap için çok gecikmişim:) Kusuruma bakmayın.
      Mutluluk elimizde... Durun Yaşar'ın bir şarkısını mutluluk için uyarlayayım:)

      "kimi mutluluk aranır hani dagların ardında
      kimi mutluluğa boyanır en umulmadık anında

      kimi 25 inde kimi bilmem kacında
      kimi yok der inanmaz kimi bulur anlamaz
      mutluluk uzak degil ki mutluluk basucumuzda
      mutluluk pek yakında sinemalarda

      kimi yellerde aranır
      kimi dağların ardında
      kimi yollarda aranır
      kimi yol ayrımında

      kimi 25 inde kimi bilmem kacında
      kimi yok der inanmaz kimi bulur anlamaz"

      Böyleyken böyle:)

      Sil

  14. çok güzel yaaaa.....hayal kahvem inamıyacaksın belki ama bende böyle şeyler yapıyorum.sana rastlamaktan çok mutlu oldum bunca yıl sonra...

    YanıtlaSil
  15. Yanıtlar
    1. gülcihan taşöz kahyaoğlu7 Ekim 2012 19:48

      hoşbulduk hayal kahvem....

      Sil