7 Nisan 2012 Cumartesi

Geçip Giden Zamanları Bir Yerlerde Bulsak.


Taşrada yaşadığım için olmalı... Film festivallerine sadece sinemayla ilgili işi, eğitimi olanlar, İstanbul'da yaşayanlar gidiyorlar diye düşünürdüm. Bu yıl 31. yapılmakta olan İstanbul Film Festivali'ne gitmeye son dört yıldır cesaret ve heves ediyorum. Hayal etmeye ve oyun oynamaya meyyal bir bünyeye sahip olunca, her defasında, İstanbul Film Festivali'nin doğduğum hafta başlamasının bir tesadüf olmadığını, bilakis bana armağan olduğunu farzediyorum. Sinemayı seviyorum ya... Hele İstanbul'u sevmezse gönül, aşkı ne anlar ölüçüsünde İstanbul'a sevdalı biriyim. Koskoca on iki ay içinde benim doğduğum ayda... Koskoca otuz gün içinde benim doğduğum hafta... Koskoca memleketimin seksenbir ilinden  sevdalı olduğum şehir İstanbul'da... Binbir festival çeşitleri arasında hayatımı eşsiz hissettiren sinema dalında, festival yapılıyor. "Heyy! Feleğin ne büyük kıyağı bana!" diye düşünüyorum. Kendi hayallerime kendim inanıyorum. İstanbul Film Festival'i sanki benim için yapılıyormuş, sanki bana armağanmış gibi hissediyorum. Çalıştığım için iki haftalık festival süresincinde, bir ya da iki günü festival için ayırabiliyorum. İlla festivale ilk gideceğim günü, doğum günüme denk getiriyorum. O gün gösterime giren filmlerden, konularının ne olduğuna bakmaksızın, bahtıma ne çıkarsa, biletlerini satın alıyorum. Ve inan bana, festivallerde seyretttiğim tek filmden bile pişman olduğumu hatırlamıyorum. Şimdiye kadar günde üç film seyrediyordum. Bu yıl, doğum günümde dört film seyrettim. Gene hiç sıkılmadım, hiiiç... Demek ki kısmet olursa, seneye beş filme kesinlikle gidebilirim. Du bakalım... Belki seneyi bile beklemez, haftaya gideceğim filmleri beşleyebilirim. 


Düşünsene.... Anılarımızı hafızamıza mekânlarla birlikte istiflemez miyiz sence? Ne bileyim? En azından benim için öyledir. Seyrettiğim bazı filmleri o filmi seyrettiğim sinemayla birlikte yâdetmeyi severim.  Keşke okuduğumuz yazarların, birer mabetmiş gibi anlattıkları sinemalarda film seyredebilsek. O sinemaların havasını onlar yanımızdaymış gibi teneneffüs edebilsek. Keşke memleketimdeki insanların kişisel tarihleri, mekânlarla birlikte bir kuşağın mecrasından diğer kuşağın mecrasına akabilse... Kuşaklar birbirlerinin kişisel tarihlerinden, mekânların ruhuyla nasiplenebilse... Çocukluğumun sineması, İzmit'teki Oğuz Bahçe Sineması keşke yıkılıp, yerine koskocaman bir binayla, altına alışveriş kışkırtan bir pasaj yapılmayaydı da, şimdi yerinde olaydı... Keşke aynı benim gibi o sinemaya ait anılarını hafızalarına gizleyenler, geçmiş zamanları aynı yerde bulabileydik hepbirlikte. Geçmişi hatırlatan o mekanlarda, şarkıcının dediği gibi, önce üzülseydik, üzüldüklerimize üzülebilseydik... Sonra sevinseydik, sevindiklerimize sevinebilseydik. O sinemada seyrettiğimiz filmlerin bizi sürüklediği hayal alemine bugün ulaşmayı başarabilseydik. İnanıyorum ki Emek Sineması'nda aynı benim gibi milyonlarca sinemaseverin anıları istifli.  İstanbul Film Festival'i için Beyoğlu'na ayak basar basmaz, önce yıkılacağı düşünülen yılların Emek Sineması'nın önüne gittim. Bu yıl da kepenkleri indirilmiş, kapısına kilit vurulmuş olduğu için, Emek Sineması bu film festivalinde gösterimde değil. İstiklâl caddesi hıncahınç kalabalıkken, Emek Sineması'ının bulunduğu sokak ıpıssız... Önüne kadar yürüdüm. Yüreğini hissettim. Sanki Emek Sineması beni farketti. Yürek yüreğe bakışırken, içimizi dumanlı bir efkâr kapladı. Dayanamadık. Karşılıklı iç çektik. Hemen toparlandım.  "Üzülme e mi? Bu festivalde iyice dinlen. İnanıyorum seneye, bazı festival filmlerini mutlaka sende  seyredeceğim." diye usulca seslendim. Her zamanki gibi kendi hayalime gene kendim inandım. Baktım, Emek Sineması sözlerimden umutlandı. Bana muzipçe göz kırptı. Deli yüreğim  sevinçle  dalgalandı. Şu dünyanın en güçlü, en zengin kişisi benmişim gibi hissettim. 31. İstanbul Film Festivali'nde... Hem de doğum günümde... İlk filmim Çingene'yi seyretmek üzere, İstiklâl Caddesi'nde seke seke yürüdüm.
 
 

6 yorum:

  1. Ne güzel doğum günü armağanı gibi hissetmen..yeni yaşın kutlu olsun..nice yaşlara sevdiklerinle ve sevenlerinle birlikte..:))
    Bizdeki film festivali ertelendi..üzgünüm o yüzden sanırım sinema derneğimiz üstlenecek bakalım göreceğiz....:))

    YanıtlaSil
  2. Selam Crazywomanrosemary, özlemişim sizi:) Çok teşekkür ederim.
    Hangi film festivali ertelendi?
    Ne fena! Neyse, geç olsun güç olmasın diyelim. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Keşke festivaller çoğalsa :) Samsun'da, Erzurum'da, Edirne'de, Konya'da :)

    YanıtlaSil
  4. Hayal Kahvem nice yaşlara:)ne güzel anlatmışsın doğduğun günün tesadüflerini, belli ki en güzel hediye 4 film olmuş sana;)
    Bu sene ben festivali değerlendiremedim ama benim de hayatımda büyük bir yeri var sinemanın...
    Doya doya yaşa yeni yaşını, sinemayla, müzikle, kitapla, aşkla...

    YanıtlaSil
  5. Evet Bolat, tüm memleketime yayılsa film festivalleri:)

    YanıtlaSil
  6. Selam Natalie, özlemiştim:)) Çok teşekkür ederim. Sinema hayatı eşsiz kılar öyle değil mi?

    YanıtlaSil