30 Aralık 2010 Perşembe

Çok Sevdim Suç Sayıldı, Hiç Sevmedim Kabahat...


Allahım yarabbim! Bu şarkı nereden aklıma takıldı? "Çok sevdim suç sayıldı, hiç sevmedim kabahat... Bir his diyor ki bana; "öl de kendini arat"...  Son günlerde bu şarkı sürekli dilimde.  Atilla Atalay der ya hani... "Buğulu kadın sesi, çok satışlı bir hüzün."  Bu şarkıyı aynen o tatta ve dilimde çevire çevire söylüyorum. Hımm. Durumumu anladım. Atilla Atalay bir türlü yeni kitabını yazmadı. O kadar merakla bekliyorum ki. O yazmadıkça, inan bana yüreğimi hicran kapladı.  Her bahaneyle ağlamak istiyorum. Haksızlık vallahi! Hem söz vermişti. Kime mi? Bana tabii! Bloğuna yazmıştı. Halen aynı not yazıyor yemin ederim.  "Yaz boyu mola! " demişti ve kitap yazma neyin gibi pek meşakkatli ve hayırlı bir iş içün  yaz sonuna kadar izin istemişti. Tamam. Ne demek? Lafı mı olur diye düşünmüş, sonbaharda yeni kitapla döneceğim demişti ya... Yaz boyu ağaç gölgesinde oturup hayaller kurmuştum. Buğulu kadın sesi ve çok satışlı bir hüzünle defalarca Alpay'ın Eylül'de Gel şarkısını söylemiştim.  Önce efkarlı  günlerime geldi çattı sonbahar!  Sonra hüzzam makamında kış bacayı sarınca...  Eee, ne oldu peki? Ortalarda kitap mitap yok. Az önce yeni bir haber var mı diye  bloğuna baktım. Yok... Bloğuna  bakıp gene yeni kitapla ilgili bir haber göremeyince, hani der ya bir öyküsünde "sanki bir sınıf dolusu çocuk öksüz kaldı, sokaklardaki tüm kedi yavrularını üşüten adi bir ayaz ortalığı sardı." Of, ev sıcak ama resmen titredim. Bu titremeden kalbimin çıtırdadığını hissettim. Sağ elimi kalbimin üzerine ürkerek koydum.  Yarabbim, kalp kırılması denilen şey, yoksa bu muydu? Bilmiyorum. Ama Atilla Atalay şunu çok iyi bilmeli... Gece karanlıkta peşinde pıtı pıtı koşan küçük bir şey farkedecek.  Bence henüz hissetmiyor ama  hissedecek.  Çünkü ben de Atilla Atalay'dan öğrendim. "Kırık kalpleri götürürsün peşinden. Çocukken yarım bıraktığın ekmekler gibi, ardınsıra koşarlar. Olmadık bir zamanda kendilerine dair şarkıyı kulağına fısıldar herbiri." "Koskoca yazara yazılır mı böyle şeyler! Güzel olduğunuz kadar küstahsınız bayan!" deme bana şimdi. Of, zaten ben bunları yazdım ya içimdeki yavru kedi debelendi. Okumaya heves ettiğim kitaplara bir de Atilla Atalay'ın henüz basılmamış  yeni kitabı eklendi. Of! Yarabbim ben neden böyle tuhaf biriyim? Bakar mısın, şimdi de canım... gözlerim yerde...  kayıttan... usulca çıkıp gitmek istedi.

2 yorum:

  1. ağlayan sıdıka'yı niye kaldırdınız, çok güzel bağlamıştı yazıyı :))

    YanıtlaSil
  2. Kara kitap siz istediniz diye, ağlayan Sıdıka'yı tekrar koyuyorum:) Sevgiler.

    YanıtlaSil