6 Aralık 2010 Pazartesi

Şiirlerle Bir Deneme Yazısı...


Ne zaman otursam gecenin başına… Ne zaman müziğin... Göçüyorum boş kağıdın sessizliğine… Kalbim, kapatılmış kireç kuyusu akıyor kendine… Bakıyorum gençliğim geçiyor uzaktan... Dudaklarında bir ıslık, kitapların on lira olduğu zamanlardan… Anayurdum gece, kalbimi yazdım mürekkebinle... Hani erken inerdi karanlık, hani yağmur yağardı inceden... Hani okuldan, işten dönerken, ışıklar yanardı evlerde... Hani ay herkese gülümserken, mevsimler kimseyi dinlemezken... Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken… Hani hepimiz arkadaşken, hani oyunlar tükenmemişken... Henüz kimse bize ihanet etmemiş, biz kimseyi aldatmamışken… Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken... Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden... Daha biz kimseye küsmemiş, daha kimse ölmemişken… Eskidendi, çok eskiden. Şimdi ay usul, yıldızlar eski. Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden. Geçen geçti. Geceyi söndür kalbim… Geceler de gençlik gibi eskidendi. Şimdi uykusuzluk vakti… Biterken bir yılın son günleri.. Biliyoruz takvimler belirlemez değişimin mevsimlerini.. Gençlik ikindilerini, kargınmış bir çocuktuk büyüdüğümüzden beri. Bir yıl daha bitiyor. Düşlerim, tasarılarım, yarım kalmış onca şey… Her yıl biraz daha kısalıyor öncekinden. Bana mı öyle geliyor yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman insan yaşlanırken? Kırdım mı, incittim mi birilerini? Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler? Kendimi yineledim mi yazdıklarımda? Yeniden düşünmeliyim. Dostluklarımı, ilişkilerimi… Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı? Yitirdim mi yoksa masumiyetimi? Borçlarımı ödedim mi? Doğru seçtim mi soruların fiillerini? Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış, giysilerim ütülü, odam düzenli mi? Ödünç aldığım kitapları geri verdim mi? Geri verdim mi aldıklarımı? Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları… Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi? Yokladım mı duygularımı? Hala sevebiliyor muyum insanları? Ovmalı gümüşlerimi, bakırlarımı… Cila geçmeli ahşaplarıma… Ovmalı umutları.. Saklı tutumalı gelecek inancını, yarınları… Eksik etmemeli ağzımızdan hançer kıvamındaki karamizah tadını… Şimdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmalıyım… Sonra köşe başından bir demet çiçek alıp öyle başlamalıyım akşama… Yeni bir yıla… Ama nedense her şeyin tadı dağılıyor ağzımda.. Bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında? Aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta… Biz gündüz sürgünleri! Yazmakla tamamladık mı kendimizi? Yazmakla tanımladık mı? Kalemlerimizin uçları yine de nar çiçeği. Birgün hayatımı yazacağım... Herkes kağıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak. Ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz. Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim.

Yukarda, Murathan Mungan'ın bazı şiirlerinin bazı dizelerini yanyana getirerek bir deneme yazmaya gayret ettim. Umarım birbirleriyle uyumlu ve anlamlı bir kompozisyon çıkarabilmişimdir. Faydalandığım Murathan Mungan şiirleri şunlar:
1- Gece ve Müzik
2- Eskidendi Çok Eskiden
3- Bir Yılın Son Günleri
4- Gecenin Uzun Söylevi
5- Üç Aynalı Kırk Oda

4 yorum:

  1. yazdığın kompoziyon belirlediğin şiirlerle anı deneme yazısına dönüşmüş..Çok beğendim..Sen hep yaz,ama hep yaz..insan bu blogda zenginleşiyor..yaşamın kendisini,hobilerini buluyor,bilgileniyor ..zaman,zaman ince esprilerinle de eğlenip gidiyor.

    İyi ki varsın,hep olmalısın..:))


    *Ha, sahi, bir şey söyleyeceğim;"Javier Nararrete-Pan's Labyrinth Lullaby eşliğinde çok güzel okudum bu metni bilesin...çok yakıştılar,birbirlerine..sana da böyle dinlerken okumanı öneririm..nerelere götürüyor bir bilsen anlatamam..dene ne olur bir dene olur mu?

    YanıtlaSil
  2. CWRM,bugün tam debdebeli bir gün yaşadım. Öyle böyle değil.Günümün tüm yorgunluğunu aldınız inanın bana:)) Ne şeker bir yazı bu! Bayıldım:))

    Tamam.. Şimdi hem tavsiye ettiğiniz müziği dinliyorum hem de şiirlerle yazdığım metni okuyorum. İyi ama neden ağlamak istiyorum:))

    YanıtlaSil
  3. Ağlamak bu kadar ömre sığabilirdi inan, bilemiyorum bir hazine bulmuş gibi oldum. Kendi içimdeydim belki de şarkıyla bir daha okuyunca daha da anlamlı oldu. İyi ki yazmışsın bence de her zaman yazmalısın. Çünkü yüreğini ortaya koyuyorsun sen bu şiirden öte bir şey ve her okuduğumda ayrı bir hissediyorum kalemini...

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Hayal Kahvem ben bloğunu okurken keyif alıyorum,seninde aynı hazzı duymanı istedim..:)

    YanıtlaSil