31 Aralık 2010 Cuma

Sinemayı Hep Sevdim...


Ortaokula o yıl başlayacaktım. İzmit'e taşınmıştık. İlk evimiz, bir açık sinemanın bahçesindeydi.. “Yok canım daha neler!” deme sakın.. Sahiden.. İzmitli olup, yaşı bana yakın olanlar bilecektir. Hoşgör Pastahanesi’nin hemen arka sokağında Oğuz Bahçe Sineması vardı. Bizim taşındığımız apartman, sinemaya bitişik bir binaydı. Birinci katta oturuyorduk. Üst katların değil de sadece bizim katın sinema salonuna doğru koca bir balkon uzantısı vardı. Sanki bir loca… Film seyretmeye bayılırdım… Bu balkon bana bir armağandı..Gözlerim o kadar bozuktu ki tam beş numara.. Haftada iki kez film değişirdi. Her akşam aynı filmi seyretmekten bıkmazdım. Annem gözlerimin bozukluğunu her gece film seyretmeme bağlardı. Çok kızardı. Ben de hemen seyrettiğim filmlerden ezberlediğim birkaç repliği taklit ederdim. Şöyle… Türkan Şoray olurdum mesela… Tek elimin tersini gözlerimin üzerine kapardım ve…

- Aman Tanrım! Nayıır! Artık göremiyorum… Göremiyorum… Artık kör oldum… Ohh! Tanrım, nedennn…nedennn bennn! Okadar bedbahtım kii!



Yada Aysecik olurdum. Annemin önünde diz çöker:
- Teyzeciğim… Sizi çok sevdim… Size anne diyebilir miyim? Derdim.

Annem dayanamaz, kızmaktan vazgeçer… Hatta kimi zaman kahkaha ile gülerdi;
- Şımarık kız! Haydi yatağa! Derdi.

Yatar gibi yapardım. Sonra gizlice balkona kaçardım. Görünmez bir köşeye tüner, gizli gizli, sanki ilk kez seyreder gibi büyük bir iştahla, o geceki filmi seyrederdim.. Annemden saklı yapıyorum ya Yarabbim o ne güzel bir histi!.. Neden anneden gizli çevrilen işler, insana bu denli haz verirdi ki? Ah ne günlerdi!


Film bazan haftada bir değişirdi. Gene de bıkmazdım. Asla usanmazdım . Sürekli aynı filmi seyredince replikleri ezberlemem tabi ki çok doğaldı. Ezberlediğim bu cümleler gerçek hayatta çok işime yarardı:)

"Seni gördüğüm zaman içimde böyle bişeyler oldu... Konuşmayı beceremem ama, anladın di mi? Canımsın be... Güneşimsin... Havamsın...Yani bu ağzımdaki izmarit yok mu be işte onun gibi benimsin be... Yani buramdasın be...Sen hayatımın tek golüsün yani..."

( Bu da Sadri Alışık'ın meşhur repliklerinden bir hatırlatma... Vallahi gerçek bu sözler! Hani Filiz Akın'la çevirdiği Şakayla Karışık filminden )

9 yorum:

  1. hahahahahahah Sadri alışık' ın repliğine güldüm... sevdasını; bulup buluşturduğu kelimelerle ve derinlikle sığlık arası bir ifadeyle sevgilisine aktarmasına bayılırdım...
    evet, ben de küçükken annemin götürdüğü filmlerle kanımı değiştirdim :) ordan tanışıyoruz seninle sevgili HayalKahvem...

    Sen hayatımın tek baltalı ilahesisin :))))

    YanıtlaSil
  2. Yeni yılın sağlık,mutluluk,barış ve huzur getirmesi dileğiyle :))Sevgilerimle..Oğuz sineması ,Yazlık Karaçetin sineması unutulur mu?

    YanıtlaSil
  3. Yazlık Oğuz Sineması,yaz aylarının sosyalleşme mekanlarıydı şehrin.Filim değiştikçe,Uludağ gazozu ve ayçekirdeği eşliğinde Oğuz Sinamasına uğramak şarttı...Bir de az ilerde Çamlaraltı Aile Gazinosu varı,hatırlar mısın.Yeni yılını kutlar sevgile kucaklarım .

    YanıtlaSil
  4. Filmler internete taşındı, mertlik bozuldu. Yazlık sinemalara cümbür cemaat gidilirdi. Egzotik bir havayı teneffüs ederdik doğrusu. Kendimi Kazablaka'da yaşayan bir aşık gibi hissederdim. Hele film müziği bizi ruhumuzla birlikte bir bebek gibi sallardı hayallerimizin içinde. Sonra rüyamızda belki de şişeden çıkan bin cin olurduk.

    Ben de bugeceki rüyamda hayal kahvesinde, kahvemin fincanında yüzen bir şişeden, mutluluk resmi çizen bir çift dudaktan çıkmışım. Karşıma çıkan herkese sordum? Dile benden ne dilersen? Bir Allah'ın kulu doğru dürüst bir şey istese ya! "Özür dilerim" cümlesini bana yakıştırdılar. Yılbaşı gecesi ayık olunmaz mı? İstemesini bileceksin. Hem de herşeyi. Ben de bir bir yerine getireceğim. İstediğin zaman ayık olacaksın. Aklı başında olacaksın. O zaman her dileğin yerine gelecektir.

    YanıtlaSil
  5. Ben çocukken Adapazarı'nda evlerinin balkonu yazlık sinemanın perdesini gören bir ev vardı,hep o evde oturuyor olmayı hayal eder birazda kıskanırdım.Onların keyifle balkonda filmi izlerken halleri hala gözümün önünde.Hemen her zaman orada olurlardı ama nadiren balkon boş olurdu.O zaman hayal kırıklığı ile üzülür,nasıl olur da içerde oturabildiklerini anlayamazdım,biz onca zahmetle sinemaya gelmişken...O zamanlar film güzel de olsa kötü de olsa o gürültüyle yaşadıkları hiç ama hiç aklıma gelmezdi.
    Leyla Karabacakoğlu

    YanıtlaSil
  6. @ Hey, Leyla ne güzel yazmışsın! Ve Çağla'nın bloğu var öyle mi? Hemen ekledim sevdiğim bloglar arasına... Aaa, selam söyle yazsın ama:))

    @ Profösör, her şey gönlünüzce olsun.

    @ Hey, Gülçin seninle en kısa zamanda bir araya gelmeliyiz ve eski İzmit mekanlarını yadetmeliyiz:)

    @ Yelpazesu, Gülçin'le bir araya gelince, sizi de çarıralım olur mu? İzmit ve eski mekanlar olsun muhabbet konumuz misal. Siz Karaçetin sinemasından başlarsınız. Biz devamını getiririz:)

    @ Momentos, baltalı ilahe öyle mi? bak hemen havaya soktun beni:)

    YanıtlaSil
  7. Replikleri okuyunca bir gülümseme yayıldı dudaklarıma :) Ne olursa olsun eski filmlerde bir samimiyet vardı.

    Sevgili Hayal Kahvem gerçekten çok şanslıymışsınız, biz Türk filmlerini televizyondan da olsa kana kana izleyen son nesiliz herhalde. Kardeşimle uzun yaz tatillerinde her gün bir film izlemeyi çok severdik. Canlısını izlemenin keyfini tasavvur bile edemiyorum...

    YanıtlaSil
  8. Giz, halen o günleri düşünmek büyüleyici gelir bana biliyor musunuz? Yaz mevsimi çok kısa, yağmurlu günlerde film oynatılmayınca, kalan günlerde de gizli kaçak seyretmek durumunda kalınca, o kadar az gece kalıyordu ki geriye seyretmek için. İnanılmazdı Giz. Düşünsenize benim gibi hayalci birini. Şöyle rahat verselerdi keyifle seyretseydim keşke... Of, gene de şu anda yazıyorum ya.. Hatırladım o günleri. Feleğin bana en büyük kıyaklarından biriydi. O balkon bana hediyeydi. Şahaneydi!
    Of, hatırlamak bile büyüleyici...

    YanıtlaSil
  9. Bilmez miyim sevgili hayal kahvem? :) O günlerin hatırası yaldızlı çerçeve içinde kazınıyor insanın belleğine. Hatırlamak, hele yaşanan duyguların ışığında olanları hatırlamak Tanrı'nın en büyük armağanı belki de bize. Ne mutlu ki böylesine canlı hatırladığınız güzel anılarınız var. Renkli hayal dünyanızın unutulmaz karelerini size veren balkon gerçekten feleğin bir hediyesiymiş. Paylaşımınız ile benim de belleğimde yerini aldı. Teşekkürler, sevgiler...

    YanıtlaSil