27 Mart 2018 Salı

2- Genel Olarak Kadın Hareketi


Kadın hareketi, çıkış noktası açısından bir özgürlük ve eşitlik hareketi olarak kabul ediliyor. 

1789 Fransız Devrimi... İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi yayımlanır. Kişilerin hak ve özgürlüklerinin  güvenceye alındığı ilan edilir. Böylece dine ve soya dayalı otorite inancı yıkılıyor, siyasal güç odağı halkın özgür iradesiyle seçtiği parlamentolara geçiyor. Eğitim kurumları dünyevileşiyor, çoğalıyor, sanayi devrimiyle üretime kitlesel katılım gerçekleşiyor.  Kadınların kitlesel olarak ilk kez tarih sahnesine çıkması Fransız Devrimi'yle gerçekleşmiş. Kadınlar devrime destek vermişler, devrimin simgesi olan, eşitlik, özgürlük, kardeşlik  sloganlarıyla hak talep etmişler. Ne güzel değil mi? 

Lakin  Fransız Devrimi'nin fikir babalarından J. J. Rousseau, Emile adlı kitabında kadının erkeğe boyun eğmesini ve bağımlılığını doğal bir durum olarak görüyormuş.  Bu kadarla kalsa iyi... Kadınla erkeğin aynı biçimde eğitilmesini gereksiz buluyormuş.

Neticede, kadınlar devrime kitlesel olarak destek oldukları halde, bekledikleri haklarına kavuşamadıkları gibi, kadınların toplantı yapmaları, dernek kurmaları, faaliyetteki kadın kulüplerinde bir araya gelmeleri bile yasaklanmış. Bu konularda hak talep etmek de yasak denmiş.  Hak talep eden kadınlar giyotinle cezalandırılmış. Sonraki yıllar içinde, eğitim, hukuk, çalışma, siyaset gibi hemen her alanda eşitsizlik kadınlar üzerinde yoğun bir şekilde uygulanmış.  Kadınları hatta çocukları kitlesel biçimde üretime katan Sanayi Devrimi ve kapitalizimin getirdiği sorunlarla kadınların dertleri katmerlenmiş. Dünya değişiyor.  Bir takım haklar, değerler ortaya çıkıyor. Lakin kadınlar hep yok sayılıyor. Bunu fark eden kadınlar için yapılacak tek şey kalıyor: İsyan.

Kadın işçiler düşük ücret, çalışma koşullarının ağırlığı, işsizliğe baş kaldırmışlar. Ekonomik ve siyasi haklardan yoksun bırakılmaya karşı çıkmışlar. İngiltere, Fransa, Almanya'daki bu kadın hareketi, ABD'de kölelik karşıtı hareketle iç içe geçmiş. Böylece kadının toplumdaki konumu tartışılmaya başlamış. 

Toplumlar siyasal, ekonomik, sosyal ve düşünsel alanlarda köklü değişimler geçirmeye başlıyor. Kadınlar düşünsel alanda  eşitlik ve özgürlük ideolojilerinde  kadının yerini sorguluyorlar. Kadınların hiç değilse bir kısmının kadın sorunlarının çözümsüz olmadığı konusunda bilinçlenmesi, örgütlü bir araya gelip kadın hareketini toplumsal bir hareket haline getirmesine sebep olmuş. İlişkisiyle, değerleriyle, yaşam biçimiyle yeni bir toplumsal yapı ve bu yapı içinde toplumun herkese vadettiği eşitlik ve özgürlüğü kadının yaşam alanında gerçekleştirmesi, onu sınırlayan değerlerden, geleneklerden, yaşam biçiminden kurtulma mücadelesi başlıyor.  Hareketin ideolojisi Fransızca  femme-kadın sözcüğünden türetilen feminizm yani kadınlık akımı oluyor.

Peki... O dönemde Osmanlı'da kadın hareketleri ne durumdaydı?


NOT- Serpil Çakır'ın Osmanlı Kadın Hareketi adlı kitabından çıkardığım özete devam ediyorum.

4 yorum:

  1. Kadın daha özenle yaratılmış ve üretken olduğu için, erkekler tarihin her yüzyılında kadının bu yeteneklerini kıskanarak ezmeye, yok saymaya, egemenliğini her şartta kurmaya çalışmış ve fizik gücüne dayalı yüzyıllarda bunu başarmışlar da.
    Ama şöyle ilginç bir detayı da görmezden geliyorlar.Dünya hayatını kadınlara dar eden erkekler dahil herkes,öldüğünde talkın verilirken annesinin adıyla telkin edilmiş ve edilecek....

    Artık zaman akıl gücü zamanı....
    Bundan sonra tarih kadınların başarılarını yazacak....
    Erkeklik hormonunun etkisiyle kaba güce dayalı yazılan tarihi, annelik hormonu oksitosinin etkisiyle şefkat, huzur ve zariflikle dolu başarılarla kadınlar yazacak inşallah....
    Ütopik geldi değil mi????
    Ama ben hayalci ve arkadaşıyım. Hayal Kahvem'e misafir olunca iyice sınırsız oluyorum....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanları ırk, cinsiyet, milliyet,yaş, statü, renk, din, dillerine göre ayırmayalım da, insanlıklarına göre sevelim:)

      Sil
  2. Asıl Osmanlı da ki durumu merak ediyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Osmanlı'da ne cesur yürek ablalarımız varmış meğer Buket. Okuyalım. Yazalım. Anlatalım.

      Sil