"Instagramdan profil fotoğrafını kaldırmışsın, hayırdır? diye sordum. "Sorma teyze" diye sözüne girizgah yaptı. Çıtır çıtır anlatmaya başladı.
İki aydır İngilizce kursuna gidiyor. Yeni işledikleri bölümün konusu "Her resim bir hikaye anlatır" başlıklıymış. Ingilizce metinde facebook veya instagrama profil fotoğrafı seçmenin ne kadar ciddi bir iş olduğu anlatılıyormuş.
Mesela; eğer profiline kendi fotoğrafını koymuşsan, sen sıkıcı biriymişsin. Eğer selfi çektiğin fotoğrafını koymuşsan iyice sinir bozucu biriymişsin.
Çocukluk fotoğrafını koymuşsan, şunu anlıyormuşuz. Sen geçmişinden kopamıyor, eskinin her şeyinin şimdikinden iyi olduğunu düşünüyormuşsun. Muhtemelen halen eskinin aynı müziklerini dinliyor, aynı kıyafetleri giyiyor, hep aynı şeyleri seviyormuşsun. Anlaşılan hayatında değişiklik istemiyor, geçmişte yaşıyorsun, demekmiş.
Peki besledği hayvanın fotoğrafını profiline koyanları görünce ne anlıyoruz? Çok güldüm. Hayvanın cinsine göre değişiyormuş. Eğer kedi resmi varsa, erkek arkadaş arayan bir kadın, köpek resmi varsa, kız arkadaş arayan bir erkeksin, demekmiş.
Hele evlilik fotoğrafın varsa yandın.... Herkesin senin yetişkin olduğunu düşünmesini istiyormuşsun. Fakat besbelli ki dışarı çıkamıyorsun. İyi vakit geçiremiyorsun. Kendi arkadaşların yok. Her şey müşterek. Aslında artık kendi kendine yaşayamıyorsun, diye anlıyormuşuz.
Eğer eğlendiğin yerde çekilen fotoğrafını koyduysan, sen genç ve aptal olmalıymışsın. Gelecekte mutlaka bir işten basit bir sebep yüzünden kovulacağın anlamını çıkarabilirmişiz. Bir gün bu fotoğraftan nefret edip değiştireceğine, yerine evlilik fotoğrafını koyacağına adımız gibi eminmişiz.
Bu konuşma böyle sürüp gitti. Şaşkın çocuk! Yeğenim, okuduğu bu yazı üzerine hemen profilinde duran köpeğinin resmini kaldırmış.
O anlattı ben çok güldüm. Belki okuyup benim gibi eğlenecek birileri olur diye Hayal Kahvem'e aklımda kalanları yazıverdim:)