12 Şubat 2025 Çarşamba

Sokak Sanatı - "Beni Görmezden Gelme"

 

Son günlerde sokak sanatına dair okumalar yapıyorum. Her seferinde duvarlarda yankılanan hikayelerin gücüne bir kez daha hayran oluyorum. Sokak sanatçıları  yalnızca görünmez olanı görünür kılmakla kalmıyorlar. Aynı zamanda müze ve galeriler dışında, hayatın doğal akışı içinde  fark edilmeyenleri gözler önüne seriyorlar. Bu keşiflerimi ara ara burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Belki, sokakların sessiz ama derin anlamlarını birlikte keşfederiz.

Sokak sanatı bazan öyle güçlü mesaj taşıyor ki, sadece göze hitap etmekle kalmıyor, insanın yüreğini  sızlatıyor. Keven Lee'nin yukarıdaki eseri tam anlamıyla böyle değil mi? Dikkat ardı ettiğimiz  bir hayatın sessiz çığlığı sanki. 

Bu eser, 2008'de UNISEF Çin'in başlattığı "Yoksulluğun Görünmezliği" kapmanyası kapsamında yapılmış.  Evsiz çocukların toplum içinde nasıl yok sayıldığını gözler önüne sermiş. Düşünelim mi? Günlük hayatın koşuşturmasında kaç çocuğun yüzüne gerçekten bakıyoruz? Kevin Lee bu gerçeği sanatına taşıyarak, duvarların dili olmaya karar vermiş.  Oraya bakıyoruz orada bir çocuk var ama aslında görünmüyor. Çünkü zaten toplum da onları öyle görüyor. Yokmuş gibi. 

Çizimin yanına yerleştirdiği "不要忽略我"   (Beni görmezden gelme) tabelası ise tam kalbe dokunuyor. Bir duvar bizi uyarıyor. Bak, burada bir çocuk var, diyor. Lee'nin  merdivende yankılanan sesi, sadece bir sanatçının işi değil, o çocuklar hayallerinden koparılmasın, sokaklar onları üşütmesin diye hepimizin sorumluluğunu hatırlatan bir çağrı.  

"Beni görmezden gelme"  cümlesi, bir grafiti yazısı olmaktan çok daha fazlası. İnsan olmanın en temel sorumluluğunu hatırlatan bir manifesto.  

Kevin Lee'nin  merdivene fısıldadığı yoksulluğu görmek için özel bir yeteneğe gerek var mı sizce? Sadece bakmak yetmiyor,  görmek lazım elbette. Çünkü duvar sanatı bazan bize en derin gerçekleri anlatyor. Bizi  usulca sallayıp silkeliyor. Yeter ki biz görmeye hazır olalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder