29 Mayıs 2012 Salı

İnsan Kalma Alıştırmaları Ve Maymun Kalbi


Of! İnan üşendim. Kusura bakma ama gugıla sormak niyetinde değilim. Bak şimdi... Aklımda şöyle kalmış. Tam tarih veremeyeceğim ama epeyce zaman önce...  Diyebilirim ki neredeyse evvel zaman içinde...  Dr. Bernard adındaki bir bilim adamı, bir şempanze kalbini bir insana takmış diye duymuştum. Hey! Kalp tıkır tıkır işlemiş biliyor musun? Gerçekten çalışmış... Dünya sevinçten ayağa kalkmış. Heyhat! Bir kaç gün sonra kalp duruvermiş. Bütün hevesler havaya gitmiş. O zamandan bu zamana hayvan organları insanlara takılır ve ve tıkır tıkır kullanılır oldu mu bilmiyorum. Sadece acaba o şempanze kalbi takılan adam şempanze gibi hisseder miydi onu  düşünüyorum.  Acaba insanlar ona "maymun kalpli adam" derler miydi?  Adam zamanla şempazeye döner miydi? Bunu bilmek istiyorum. 


Diyeceksin ki "Şimdi bunlar nereden aklına geldi?" Geçen hafta Maymunlar Cehennemi Başlangıç adlı filme gitmiştim. Filmde maymunlar denek olarak kullanılıyordu. Özellikle  alzheimer hastalarını iyileştirmek için geliştirilen ilaçlar maymunlar üzerinde deneniyordu. Bu ilaçlar maymunların zekasında beklenmedik gelişme sağlıyordu. Maymunlar insan gibi davranmaya başlıyordu. İşte o filmi seyredince acaba şempanze kalbi takılan adam yaşasaydı bir süre sonra şempazeleşir miydi diye düşündüm. Nasıl hissederdi ki kendini?  Franz Kafka'nın Değişim adlı hikayesindeki  kendini sabah uyandığında bir hamam böceği sanan adam gibi olur muydu?

 
Gerçekten değil de ne bileyim ruhsal olarak filan... İnsan kalbi maymun kalbiyle yer değiştirince başkalaşır mıydı? Kalp dediğimiz organ nasıl çalışır acaba? Maymuna  ait bir kalp bir insana geçince ormanda yaşayıp öğrendiği maymunca duygular, davranışlar  insana geçer miydi? Bilim adına maymunlara yapılan işkenceleri bu filmde seyredip, iliklerime kadar maymunların  acılarını yüreğimde hissedince tuhaf oldum. İnsan zekası doğanın dengelerini nasıl bozuyor diye düşündüm.  Dünyada açlık, yoksulluk, savaş  kol geziyor. Binlerce yıldır çözülmeyen bu büyük sorunlar, günümüzde halen sorun olmaya devam ediyor. Bir yandan insanı yaşatalım diye hayvan organlarını çıkar insana tak, diğer yandan bombalar icat et insanların tepelerinden at. Aklım sırrım ermiyor. Ne bileyim filmi seyredince bunlar aklıma geldi… İnsan olmak böyle bir şey mi diye düşündüm. Hımm.. Bunları düşündüm de fena mı ettim? Ne bileyim... Kafam karıştı gene... Böyle işte.
 
2011

5 yorum:

  1. Bütün kaygılarınız boşa,kimse ona takılan kalbin sahibine dönüşmez, kalbimize ne çok anlam yüklüyoruz oysa sadece özel bir kastır

    YanıtlaSil
  2. Bilmiyorum ama belki iyi olmuştur böylesi. O adam ölünce yenileini denemeye kalkmamışlar. Bir nebze hayvanları rahat bırakmış olduk belki de.
    Ve filmin adını duymuştum ama izlemek kısmet olmadı. Merak ettim şimdi iyice.

    YanıtlaSil
  3. Bu arada en güzeli benim gazetemde bir haberiniz var. (:

    YanıtlaSil
  4. Selam Asya Yazar, o kadar kesin yazmışsınız ki, yoksa denediniz mi:))
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. Uyuşuk Hayalperest, benim meraklarım muhtelif, ilgim dağınık olunca, bilgim de yarım yamalaktır. Şimdi mesela bu konuyu bu kadara kadar biliyorum değil mi, devamını araştırıp, öğrensem ya ne olup bittiğini:) Yok, bakın burada kalmışım. Sonra ne olmuş diye arkasını getirmemişim. Kimbilir sonra hangi merak ettiğim konuya atladım:) Ne fenayım!

    Gazetelik olmuşum:) Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil