Bu akşam ofis koşuşturmam bittikten, yemeğimi yiyip bitki çayımı kaptıktan sonra koltuğa gömüldüm. Hafta sonu aldığım Özgür Mumcu’nun Barış Makinesi romanı elime geldi.
Bir bakayım, diye açtım... Hooop bir solukta 39. sayfaya ışınlanmıştım bile. Bölümler nasıl akıcı, merak kışkırtıcı aktı anlatamam...
Bir önceki yazım Nagel’in Yarasa Olmak Nasıl Bir Şeydir? adlı makalesi üzerineydi ya… Bugün kitapta Yarasalar Haklıdır, diye bir başlık görünce küçük çaplı bir evren kayması yaşadım:)
Resmen yarasaların düşündüğünü bilen, hatta haklı bulma cüreti gösteren bir roman!
Ne diyeyim… Huyum kurusun, böyle tuhaf tatlılıkları seviyorum.
Kitap da şimdiden kalbimi kazandı ne yalan söyleyeyim:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder