7 Şubat 2011 Pazartesi

Okuduğum Romanı Sinemada Seyretmek

Kitapçılar, kütüphaneler, sahaflar mabed gibidir. Büyülü mekanlardır buralar. Tuhaf bir huzur duyarım. Gün içinde canımı sıkan bir durum olduysa, hemen arabama atlarım. Müzik açarak bir süre arabamla yol alabilir ve kolaylıkla kafamı  dağıtabilirim. Ama beni en fazla rahatlatan kitapçıya ya da sinemaya gitmektir. Kitapçılar ve sinema salonları kalabalık mekanlar gibi görünseler bile, değillerdir aslında. Her iki mekanda da kendime ait mahremiyet alanım olduğunu hissederim. Kitapçıda avucumun içindeki kitabın, sinemada gözümün önündeki filmin illüzyonuyla, birdenbire değişik dünyalara ışınlanabilirim. Sihirli mekanlardır kitapçılar ve sinemalar...

Peki, ya  okuduğum romanın filme uyarlanmış halini seyrediyorsam beyaz perdede… Değmeyin artık benim keyfime! Şimdi anlatacağım böyle bir durum işte. Kıskanmak! Nahit Sırrı Örik tarafından 1946 yılında yazılmış romanı yıllar önce okumuştum. İnsan hallerini anlatmaz mı kitaplar ve filmler? Anlatırlar tabii ki… İşte Kıskanmak adlı romanda, çirkin bir kadının halinde kıskanmanın ne dehşetli durumlara yol açabildiği etkili bir dille kaleme alınmıştı. Romanı okuğumda çok etkilendiğimi hatırlıyorum.

2006 yılında Kader adlı filmi ile Altın Portakal’da “En İyi Film” Ödülünü kazanan Zeki Demirkubuz’un, bu romanı aynı adla senaryolaştırdığını ve filme çektiğini duyunca sabırsızca filmin vizyona girmesini beklemiştim. Roman bir dönemi anlatıyordu. Cumhuriyetin ilk yıllarında geçiyordu. Yönetmen acaba kitapta anlatılan dönemi, atmosferi canlandırabilmiş miydi? Yönetmene göre  çirkin olmak nasıl bir haldi? Çirkin biri yönetmene göre güzellikleri nasıl görüyordu? Kitabın okura geçirdiği duyguları film seyircisine anlatabilecek miydi? Romanda yazar, nasıl bir öykü anlatıyorsa, filmde de yönetmenin öykü anlatıcılığı söz konusu değil midir? Romanı okurken anlatılanların hayal dünyamda canlanması benim muhayyilemle sınırlıdır. Okuduğum romanın sinemada yönetmen tarafından nasıl anlattığı çok merak ederim. İşte bu sebeplerle Kıskanmak romanının sinemaya uyarlanması bende inanılmaz bir merak uyandırmıştı. Ve filmi büyük bir zevkle seyrettim. Kıskanmak, 2009 'da seyrettiğim en hoş ve etkili Türk filmlerinden biridir. (10.01.2010)

2 yorum:

  1. Kitaptan uyarlanan bir çok film seyircinin beklentisini karşılayamadı. Sanırım kitap okurken yolculuk edilen o hayal dünyası herkeste başka şekilde şekilleniyor olmasından ötürü bu durum. İlk fırsatta izleyeceğim bu filmi. Merak uyandı bende fazlasıyla.

    YanıtlaSil
  2. Selam K.C.S
    Ben okuduğum bir kitabı sinemada seyretmeyi seviyorum. Hiç bir beklentim olmadan seyrediyorum.
    Sadece görmek istediğim şu: Ben kitabı okurken ne görmüşüm, yönetmen ne görmüş? Müşterek veya farklı durumları yakalamak hoşuma gidiyor.
    Sinema beni büyülüyor:)

    Eğer okumadıysanız önce kitabı okumanızı tavsiye ederim. Şahane bir roman. Ve edebiyatımızda az bulunur cinsten bir tarz.
    Sonra filmi seyrederseniz daha iyi olur düşüncesindeyim. Film de çok güzel. İkisini de
    kaçırmazsınız umarım:))

    YanıtlaSil