Ahmet
Hamdi Tanpınar'ın hikâyeleri arasında, beni en zorlayan Yaz
Gecesi'ydi. Ne zaman okusam, aklımın erişemediği, açıklayamadığım, çözemediğim
bir sır saklıyormuş hissine kapılıyordum. Bilinmezliğin dayanılmaz
çekiciliği bu olmalı... Saklambaç oynayan yeni yetme çocuk gibi,
döne dolaşa cümlelerini okuduğum halde,
mümkünü yok, gizlediğini bulamıyor, sırrına mazhar olamıyordum.
Keşfetmek
için kıt edebiyat bilgimin, zihnimin dikkat ve gayretinin yetmeyeceğine kanaat getirdiğimde, sanal ansiklopediye Yaz
Gecesi'ni çözümleyen bir edebiyatçı olup olmadığını sordum. Nanananooom!..
İşte bulmuştum... Kitap-lık Dergisi 40. sayı. "Süha Oğuzertem - Gizemli Bir
"Yaz Gecesi"nde Freud, Joyce ve Tanpınar"
Gizemli bir Yaz Gecesi... Tamam... Buydu işte!.. Gizemli!
Ayrıca Freud ve Joyce... Ahmet Hamdi Tanpınar'ın okuruyla oynadığı oyunun içinde bambaşka oyuncular varmış demek ki... Yemin ederim, Freud ve Joyce'un da işin içinde olduğunu kırk yıl düşünsem aklıma getiremezdim. Nerden bilebilirdim? Neyse. “Bilmemek değil öğrenmemek ayıptır bizim köyde. Okuyunca öğreneceğim. Ne güzel!" dedim. Tüm hevesimle yazıyı aramaya koyuldum.
Gizemli bir Yaz Gecesi... Tamam... Buydu işte!.. Gizemli!
Ayrıca Freud ve Joyce... Ahmet Hamdi Tanpınar'ın okuruyla oynadığı oyunun içinde bambaşka oyuncular varmış demek ki... Yemin ederim, Freud ve Joyce'un da işin içinde olduğunu kırk yıl düşünsem aklıma getiremezdim. Nerden bilebilirdim? Neyse. “Bilmemek değil öğrenmemek ayıptır bizim köyde. Okuyunca öğreneceğim. Ne güzel!" dedim. Tüm hevesimle yazıyı aramaya koyuldum.
Binlerce kasırga aşkına... Bu sayı tam on dört yıl öncesine,
2000 yılına aitti!
Fıtratım gereği önce yıkıldım tabii... Sonra hemen toparladım kendimi... Bilgisayar başına oturdum. Sanal ansiklopediye bu kez, Süha Oğuzertem kim, diye sordum. Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü hocasıydı. Hakkında yapılan yorumlara göz gezdirdim. "Karşılaştırmalı Edebiyatın ustası... Zaman canavarı... Disiplinler arası çalışıp disiplini her anlamda yaşamına sokan bir bilim insanı... Karşılaştırmalı Türk Edebiyatı onsuz düşünülemez... Düşünceli... İyiliksever... Hemen her konuda özenli... Az yazdığından pek bilinmeyen memleketin edebiyat eleştirisi alanının en önde gelen eleştirmen - akademisyeni... " Hay canına sayın seyirciler! Resmen gizemli bir hikâyenin keşfinden gizemli bir yazarın keşfine yolculuk yapıyordum.
Fıtratım gereği önce yıkıldım tabii... Sonra hemen toparladım kendimi... Bilgisayar başına oturdum. Sanal ansiklopediye bu kez, Süha Oğuzertem kim, diye sordum. Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü hocasıydı. Hakkında yapılan yorumlara göz gezdirdim. "Karşılaştırmalı Edebiyatın ustası... Zaman canavarı... Disiplinler arası çalışıp disiplini her anlamda yaşamına sokan bir bilim insanı... Karşılaştırmalı Türk Edebiyatı onsuz düşünülemez... Düşünceli... İyiliksever... Hemen her konuda özenli... Az yazdığından pek bilinmeyen memleketin edebiyat eleştirisi alanının en önde gelen eleştirmen - akademisyeni... " Hay canına sayın seyirciler! Resmen gizemli bir hikâyenin keşfinden gizemli bir yazarın keşfine yolculuk yapıyordum.
Bir
kaç sahafa Kitap-lık dergisinin 40. sayısını sordum. Yok! Sanal kitapçılarda dolandım. Yoklar silsilesi. Tükenmiş. Bulamıyordum.
Dün İstanbul'da işim vardı. Marş marş Boğaziçi Üniversitesi'nin kütüphanesine gittim. Kitap-lık Dergisi'nin 40. sayısını ve 99. sayfasındaki aradığım yazıyı buldum. Derginin tamamının fotokopisini çektirdim. İşte elimde… Çok mutluyum!
Doğrusunu söylemem gerekirse, Süha Oğuzertem'in, Yaz Gecesi hakkındaki gizem dolu yazısını henüz okumadım. Bu yazıyı o kadar çok aradım ki... Biraz nefeslenmeliyim. Yoruldum:)