Nazım Hikmet'in Jokond ile Si Ya U adlı masal gibi şiirini yeni öğrendim.
O kadar etkileyici bir şiir ki, kısaca özetleyeyim istedim.
Jokond, Leonardo da Vinci'nin meşhur tablosu Mona Lisa'nın diğer ismidir.
Gülümsemesiyle meşhur kızımızın canı, duvarına asılı olduğu Luvur Müzesinde sıkılmakta;
"Müzeyi gezmek iyi, müzelik olmak zor"
demektedir.
Neticede, bir hatıra defteri tutmaya karar verir.
Miyop bir Amerikalının cebinden mürekkepli kalemi aşırmıştır.
Temiz bir defter kağıdı bulamayınca, muşambasının tersine anılarını yazmaya başlamıştır.
Yıl 1924, Nisan ayının 1'idir.
Çekik gözlü bir Çinli delikanlı, kızımızın karşısına çıkıverir.
11 Nisan'da öğrenir ki Çinli'nin adı Sİ YA U'dur.
Sİ YA U ile Jokond birbirlerine aşık olur.
Bu arada Çin'den haberler gelmektedir.
Tanklar kırk ayaklı tekerlekleriyle pirinç tarlalarını ezmektedir.
Sonra, Çinli günlerce müzeye uğramaz olur.
Jokond çok merak eder.
Anlar ki, Çinden gelen sevgilisi çine gitmiştir.
Kız fena halde ağlamak istemektedir.
Lakin beceremez.
Kübist bir ressama fırça olsun kemiklerin, diye ah eder.
Çünkü Leonardo yüzünden sürekli gülümsemektedir.
Neyse,
Muharrir yardım eder.
Kızımız çıkar çerçevesinden, Luvur müzesinden firar eder.
Önce teyyareyle sonra gemiyle Şang Hay'a kapağı atıverir.
Etrafa şaşkın şakın bakarken,
biri önde biri arkada iki Çinli, köşe başından çıkıverir.
Heyy! Öndeki koşmaktadır bizim kıza doğru.
Bir bakıyor ki o ne?
Önde ona doğru koşan Sİ YA U'dur.
Sevgilisini yakalarlar.
Pala ile doğranan Sİ YA U'nun kellesini Jakond'un ayağının dibine fırlatırlar.
"Ve işte böyle bir ölüm günü
Şang- Hay'da kaybetti Floransalı Jakond
Floransa'dan daha meşhur olan tebessümünü."
der muharrir.
Leonardo'nun güzeller güzeli Jakond'u,
artık muazzam bir kavganın dev kadını olmuştur.
Sonunda Şang Hay'da Fransız divan harbinde,
Jokond'un infazına karar verilmiştir.
"Bir ses:
-Haydi çakmağı çakın.
Yakın Jokondu yakın...
İlerleyen bir karaltı
bir parıltı...
Çakmağı çaktılar
Jokondu yaktılar.
Kıpkırmızı bir alevle boyandı Jokond.
Güldü içten gelen bir tebessümle
Gülerek yandı Jokond......"
Benim yazdığım kendimce özettir.
İlla ki sahisini;
muharririn o şahane anlatımından okumak gerekmektedir.
Buyrunuz:
Okuyunca yazıyı iştah kabardı, kesinlikle okumak gerekir dedirtti, indirdim çok teşekkürler:) Kitapçılara baktım ama dediler bir de sahaflara bak bizde yok. Dinledim ve baktım, seç beğen al durumu şahane. Şimdi geniş geniş bakıp seç beğen al moduna geçme zamanı, kitaba dokunmak hoş bir şey sonuçta:)
YanıtlaSilaa! yeminle kitabı sipariş etmiştim ben buraneros. şimdi senin yorumunu okuyunca aklıma geldi... hoppala. niye kitap gelmedi ki???
SilÇok güzelmiş, Nazım Hikmet'in böyle bir eseri olduğunu bilmiyordum iyi ki yazdınız. Elinize sağlık:)
YanıtlaSilBen de çok şaşırdım Gül. Fantastik bir masal gibi. Bayıldım:)
SilGerçekten masal gibi çok teşekkürler paylaşımınız için
YanıtlaSilDi mi? Çok hoş gerçekten. Nazım Hikmet tükenmeyen bir hazine. Ve hep yeni.
SilDuymaktan öte izledim üstelik :)
YanıtlaSilBir kaç yıl önce Zeliha Verksoy'un tek kişilik oyunu olarak sergilendi.
Müthişti. Çok etkileyiciydi
Ne ballısın Tülin. Senin adına çok sevindim:)
SilÇankaya Belediyesi yapıyor böyle güzellikler ;)
Sil